Türkiye’de Suriyeliler ve Afganlar meselesi en güncel konu olarak medyada tartışılmakta, siyasetin de birinci gündemi olarak sürekli üzerinde değerlendirmeler yapılmaktadır. Türkiye’de böyle bir atmosfer yaşanırken “Öfkeli Genç Türkler” imzası taşıyan kişiler İstanbul’da bazı yerlere “Hudut namustur” ve “Ülkemde mülteci istemiyorum” pankartları asmışlar. Bu sebepten dolayı da 6 kişi gözaltına alındı ve daha sonra serbest bırakıldı. Elbette “Hudut namustur” pankartı astıkları için kimsenin suçlanacak hali olmaz. Evet, “Hudut namustur” çünkü…

          “Ülkemde mülteci istemiyorum” düşüncesi de demokrasi içinde görülecek bir ifadedir. Ama bunun pankart yapılarak asılması da mülteciler konusunda provokasyonların ve provokatörlerin cirit attığı bir ortamda elbette emniyet ve savcılığın üzerinde duracağı bir konudur. Onlar da vazifelerini yerine getirmiştir. Zaten “Öfkeli Genç Türkler” ifadesi başlı başına bir provokatörlük zeminine katkı söylemidir. O yüzden önüne arkasına muhakkak bakılmalıdır. Altındağ olayları bunun somut örneğidir.

          “Öfkeli Genç Türkler” imzasını kullanarak “Hudut namustur” ve “Ülkemde mülteci istemiyorum” pankartları asan gençler bir de Bozkurt işareti yaparak poz vermişler. MHP ve Ülkü Ocaklarıyla bu kişilerin bir bağı yok. Ama genelde CHP ve HD(P) KK’nın ortağı olan İP bu gençlerle poz verdi ve onlarla hemhal oldu. İP İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu adliyede onları ziyaret etti. İP Genel sekreteri Uğur Poyraz “Hudut Namustur yazan Öfkeli Genç Türkler gözaltına alındı. Hudut namus değil midir? Bunlar genç değil midir? Türk değil midir? Sınırların delik deşik edilmesine öfkelenmemeleri mi gerekiyor?” sözleriyle onlara sahip çıktı.

          Sınırlarımızdan girip çıkıp askerimizi, polisimizi şehit eden PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapan, HDP’yi siyasi temsilcisi olarak gören bir genel başkana sahip olan, sınırımızda ABD’den aldığı silahlarla sözde Kürdistan’ın parçasını oluşturmak isteyen terör örgütü YPG’ye karşı yapılan Zeytin Dalı operasyonuna “Afrin savaş senaryolarına tamamen karşıyız” diyerek Türkiye’de ilk karşıtlık söylemi geliştiren, partilerinin kuruluş aşamasında program taslağına “Fırat’ın ötesinin Kürdistan, batısının da Türkiye olarak kalmayacağını asla akıldan çıkarılmamalıdır” ifadesini koyan, Doğu ve Güneydoğu’yu “Bu toprakların adı Kürdistan” diye tanımlayan terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını sürekli isteyen, onunla kahvaltı yapmak için hayal kuranların herhalde “Hudut namustur” diyecek kadar siyasi namus sahibi olmadıklarını anlamaları lazımdır.

          O gençler İP’li ise bu tiyatroya gerek yoktu… Çünkü “Hudut namustur” pankartlarını tepki olarak HD(P)KK’nın ittifak ortağı İP’in binalarına asmak gerekiyordu. Yok, eğer o gençlerin İP’le bir bağı yoksa İP’li yöneticiler “Hudut namustur” sözünü ortadan kaldırmak isteyen HD(P)KK’lılarla ittifak yapma namussuzluğunu fark ederek bu konularda poz vermemesi gerekiyordu. Bozkurt yapmanın bir namusu vardır. HD(P)KK ortağı İP’lilerle bu namus lekelenmemelidir. Hudut namus olduğu gibi davada namustur.

CHP’NİN SINIR NAMUSSUZLUĞU

          Kemal Kılıçdaroğlu yıllar önce “Türkiye’de namussuz siyaset eksik, biz yapacağız” demişti. Biz de Allah var dili sürçtü sanmıştık. Meğerse gerçekten dediğini yapıyormuş… Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu siyasete namuslu demek gerçekten çok zor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun HD(P)KK’lılara karşı gerçekten çok büyük bir şefkati vardır. Bir gün olsun “Bu PKK’lılara hesap sorulsun, bedelini ödesinler” dediğine kimse şahit olmamıştır. Sürekli “Serbest bırakın, suçu nedir, görevlerine iade edeceğim, gazetelerini ve televizyonlarını niçin kapatıyorsunuz, belediyelere niye kayyum atıyorsunuz, niçin onlara operasyon yapıyorsunuz…” şeklinde cümleler kurarak onlara sahip çıkmaktadır. Suriyeliler ve Afganlar meselesi gündemde tartışılırken CHP Genel Merkezi binasına “Sınır Namustur” pankartını astırmış, daha sonra birçok CHP il ve ilçe binasına bu pankart asılmaya başlanmış. Sınır namusuna en çok leke süren bir parti ve zihniyet “Sınır Namustur” pankartı asarak resmen Türk milletiyle dalga geçmektedir.

          İran, Irak ve Suriye ile sınırlarımızı bölerek, Türkiye’den de toprak parçası alarak sözde büyük Kürdistan’ı kurmaya çalışan HD(P)KK’lılarla her konuda işbirliği içinde olan CHP’nin “Sınır Namustur” demesi namussuzluktur. CHP Genel Merkezine ve diğer il-ilçe binalarına “Sınır Namustur” pankartı asan bu parti kim biliyor musunuz?

          “Biz kardeşsek, sınırımızda başkası olacağına PYD olsun. Bizce hiç bir sakıncası yok” diyerek sınır komşumuzu tüzüğünde “18 yaşını dolduran kişi Önder Apo’nun demokratik uygarlık çizgisine, parti programına ve yönetmeliğine inanır ve yaşamına uygular” yazan terör örgütü PYD’yi istemektedir. Sınırımızda askerimize saldırarak şehit eden, gazi eden YPG’yi “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” ve “YPG bize saldırmaz Türkiye’nin beka problemi yok” diyen de bunlardır. Nerede sınır namusu? Bu olsa olsa sınırsız namussuzluktur.

          Irak sınırında da bu CHP’nin aynı namussuz anlayışı vardı. Barzani sınırımızda Türkmen şehirleri de içine alacak şekilde Kürdistan referandumu yaptığında Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne dediğini Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Mesut Tek, “Görüşme oldukça olumlu bir atmosferde geçti. Olumlu bir görüşme oldu” diyerek ve Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden ekipte bulunan Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ise Kılıçdaroğlu’nun bağımsızlık referandumuna bakışını “Kemal Kılıçdaroğlu görüşmemizde bütün milletlerin olduğu gibi Güney’in de referanduma gitmeye hakları olduğunu söyledi” diyerek ortaya koymuştu. Nerede “Sınır Namustur” anlayışı?

          Sözde Kürdistan kurulması için hem Suriye’de, hem Irak’ta, hem de HD(P)KK’lılarla işbirliği yaparak Türkiye’de onay ve destek veren Kemal Kılıçdaroğlu “Sınır Namustur” pankartı asarak kendiyle mi yüzleşiyor? Hele “Kürdistan küllerinden doğuyor” diyen terörist Demirtaş’ın kadeh arkadaşı olan, tüm terör örgütleriyle sempatik ilişkisi bulunan Canan Kaftancıoğlu’na ne demeli? O da CHP İstanbul il binasına “Sınır Namustur” pankartı astırmış…

Türk milletiyle mi yoksa kendileriyle mi dalga geçiyorlar bir türlü anlaşılmıyor.

          Ama “Türkiye’de namussuz siyaset eksik, biz yapacağız” diyen Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi gerçekten namustan gün geçtikçe uzaklaştırıyor.

          “Sınır Namustur” diyerek hala terör örgütü PKK’nın her türlü unsuruna sahip çıkmak gerçekten büyük siyasi namussuzluktur. Suriyeliler ve Afganlar meselesi bunlar için iktidar karşısında sadece istismar malzemesidir.

          “Suriye’den ve Afganistan’dan gelenlerin hepsi PKK’lı, PYD’li, YPG’li, DHKP-C’li” olsa inanın hepsi birden susar… Bunlardaki namus böyle bir şeydir işte…