Koca koca iki adam… Etrafında onlarca kişi…
Bir stüdyoda 2-3 saat konuşacaklar…
Canlı yayında bir sunucu da sorularını sorup programı yönetecek…
Hepsi bu!
Binali Bey Uğur Dündar’ı istedi, Ekrem Müdafa da kabul etti ama Dündar çekildi…
Kendisi için linç girişimi başlamış da, tehdit edilmiş de, 50 yıllık duayen TV’ci olarak kabul edememiş de…
Nasıl bir tahrik, nasıl bir kibir, nasıl bir ayrıştırma…
Sanırsınız ki Pençe Harekâtı'nı yönetecek!
*
Sonra AKP ve Y-CHP oturup Tilki’nin İsmail Küçükkaya’sı üzerinde anlaşmışlar…
Bir yazılı mutabakat metni bile var!
AKP ve Binali Bey illâki bu tatlı su solcularının kayığına binecek…
Yansıması, Tilki TV’de Portakal’ın haberlerinde…
Bir zafer kazanmış komutan edasıyla İsmail Efendi anlatıyor:
“Tarihi bir sorumluluğum var… Benim için gurur verici…”
Allah Allah… Hani enikonu bir belediye seçimi idi?
Ve diyor ki: “İki şart koştum. İmamoğlu da Yıldırım da beni istemiş olmalı; hem AKP ve hem de Y-CHP de beni istemeli…”
İstemişler, imzalı yazılı belgesi var…
“Adil davranacakmış, eşit sayıda soru ve zaman ayıracakmış…”
Hadi bakalım bu aleni kumpasın altında kim kalacak?
*
Yahu kırk yıllık Yani, olur mu Kâni?
Tilki TV’de bir gün olsun sabah-akşam AKP ve MHP hayrına laf etmemişler
Bahçeli’nin “Hangi vasıflarından dolayı böylesi önemli bir program için tercih edildiğini anlayabilmiş değilim” dediği Küçükkaya, her sabah iktidar aleyhine ne varsa sergilemiş…
Yine Devlet Bey'in tabiriyle, “Yayın çizgisi sorunlu kanaldaki bu şahsın Cumhur İttifakı ve MHP'ye husumet besleyen tavrı açıktır, bilinmektedir. Tarafsız değildir, samimi değildir, yeterli hiç değildir.”
Ama “Kürdistan, Lazistan” lafları etmeye başlayan Binali Bey, onun için “başarılı bir arkadaşımız” diyor…
Kızıl komünist belediye başkanını allayıp pullayan, Ekrem Müdafa’nın peşinde kameraman gezdiren Tilki TV’nin İsmail’inden “adil, tarafsız, manipülasyonsuz” bir program çıkacak ha?
Kargalar güler…
Bizce Dündar, bu kumpasta yer almamak için kaçtı ve iş Küçükkaya’ya kaldı…
*
Küçükkaya dediğiniz, “Kürt sorununun çözümüne Bahçeli katkı verir mi?” diyen Mehmet Ocak gibi akıl tutulmasındaki kalemşörün tivitini kasten paylaşan adam..
Yıldırım ile Müdafa’yı ilk defa programına çağıran ve Bahçeli’nin de desteklediği Didem Aslan Yılmaz’ın şu tiviti çok manidar:
“Bu süreçte tek kazancım, dost görünen ikiyüzlüleri tanımak oldu… Meslekteki ve bu süreçteki tanıklıklarımı, çoook ilginç ayrıntıları yazmakta olduğum kitabımda okuyacaksınız…”
Anlayabildiniz mi tezgâhı?
Ama bizim asıl merak ettiğimiz şu:
Hürriyet’te “İmamoğlu, Sarraf'tan daha mı tehlikeli?” diye yazı yazan Selvilerin de olduğu…
17 yıllık iktidarın yancıları CNN Türk’ten Star’a, NTV’den HaberTürk’e, aTV’den TV24’e, KanalD’den AkitTV’ye kadar onlarca kanal da bir tek “başarılı moderatör arkadaş” bulamamış mı Binali Bey’in ekibi?
Ya da şöyle soralım: Bunca kanalın maydanozu, “bu seçimden hiç gocunmuyor” mu?
