HDP, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde partisinden bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmıyor.

Altılı masanın ortak aday belirlediği Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldılar.

Doğrudan “Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur” demediler.

Resmiyette altılı masaya bir sandalye daha çekilmedi.

Ama HDP’nin 6 siyasi partiyle eşitlenmiş olduğu gün gibi ortada...

Muhalefetin iki büyük kellesiyle ‘oluşturdukları voltran’ 2019 belediye seçimlerine dayanıyordu.

HDP 11 büyükşehri İP’le beraber ‘pas geçerek’ CHP’nin kazanmasına oynamıştı.

Fakat orada kendisini ucuzdan pazarlayan HDP, kazanılan belediyelerin bazı kadrolarıyla yetinmeyi bilmişti.

Bugün gözünü iyice yükseklere diken ve “bu fırsat bir daha gelmez” telaşıyla doldurmak istediği çuvalını altılı masaya yanaştıran bir HDP var.

HDP’siz tekerini döndüremeyen altılı masa, terörün siyasi temsilcilerine “Ne vereyim abime” sorusunu soracağı bir eşikteydi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP eş başkanlarını TBMM’de ziyaret etmesi, 6 siyasi parti adına PKK taleplerine garantör olduğunu gösterdi.

HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’ın Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşmesinden sonra Öcalan’a özgürlük talep eden konuşması, HDP’li Ahmet Türk’ün “Bu nevruz ve dönem Öcalan’ı özgürleştirme dönemidir” şeklindeki sözleri Kılıçdaroğlu garantörlüğünün konforuyla sarf edildi.

Fikret Bila’nın 17 Haziran 2012 tarihinde T24 sitesinde yaptığı “Kılıçdaroğlu: 4 parti uzlaşırsa Öcalan'a ev hapsi bizim için mesele olmaz” başlıklı haber, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Öcalan’ın serbest bırakılması konusundaki tavrını merak edenler için başvuru kaynağı niteliğinde...

O gün Öcalan'ı ev hapsine göndermek için dört partinin uzlaşmasını yeterli gören Kemal Kılıçdaroğlu bugün kendi partisiyle beraber talimatlar yağdırdığı 6 siyasi parti üzerinde güç sahibi...

Gücü arttıkça pervasızlığı artıyor.

Demek ki kendisini Kuvayımilliyeci olarak tanıtan bir siyasi dolandırıcının ve suç ortaklarının, bölücülere ikinci bir Sevr’i muştulaması seçim kazanılırsa sadece bir zaman meselesi!..

HDP’yi de aralarına alıp anayasa taslağı hazırlayarak…

Kürtçe ana dilde eğitime, özerkliğe, tutuklu teröristlerin serbest bırakılmasına dair olumlama cümleleri kurarak bu filmin fragmanını çok önceden sundular zaten.

Şimdi HDP de “Ne vereyim abime” modunu açan muhalefetin iktidar düşkünlüğünden yüzsüzce bir çıkarım sağlayarak ellerini heyecanla ovuşturuyor.

Kemal Kılıçdaroğlu 13’üncü cumhurbaşkanı seçilirse, Erdoğan’ı HDP desteğiyle mağlup edebilmenin acı reçetesini millete içirmeye hazırlanıyor.

HDP’ye ‘sırtını dayayan’ muhalefetin Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü üstüne oynadığı kumarın büyüklüğü yazdırıyor bu yazıları bize…

Yoksa bize kalırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Mayıs’taki seçimleri beklenildiğinden de rahat şekilde kazanır.

PKK’nın siyasi çetesini kurtarıcı figür olarak kucaklamak da bu utanmaz arlanmaz muhalefete siyasi bir hatıra olarak kalır…