“Lider ülke” olmak boş bir hayal değil, en kısa zamanda mutlaka ulaşılması gereken bir mecburiyettir. Geçmişimiz bizden bunu istiyor. Geleceğimizin teminat altında olmasının yolu buradan geçiyor. Mazlumlar, mağdurlar bunu bekliyor. Söz konusu olan vatanın varlığı ve birliği ise, gerisi sadece teferruattır. Sayın Bahçeli, ölçüyü çok net koymuş ve bunu herkesin anlayacağı şekilde ilan etmiştir.

Türkiye’de her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, hiçbir sıkıntının bulunmadığını kimse söylemiyor. Ülkeyi idare edenlerin de böyle bir iddiası yok. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bir taraftan kalkınmayı, gelişmeyi tamamlayıp refaha ulaşmaya, diğer taraftan etrafımızdaki kuşatmayı yarıp huzur ve güvenliğimizi teminat altına almaya uğraşıyoruz. Tarihten gelen sorumluluklarımız var. Her ne olursa olsun bizim ülke ve millet olarak geride kalma, başkalarından himmet bekleme, bize uygun görülene rıza gösterme gibi bir seçeneğimiz olamaz. Asırlar boyu dünyaya nizam vermiş milletiz. Esaret nedir bilmeyiz. “Lider ülkeolmak boş bir hayal değil, en kısa zamanda mutlaka ulaşılması gereken bir mecburiyettir. Geçmişimiz bizden bunu istiyor. Geleceğimizin teminat altında olmasının yolu buradan geçiyor. Mazlumlar, mağdurlar bunu bekliyor.

FELAKETTEN SİYASET ÇIKARANLAR

İşimiz kolay değil, çok ciddi, çok derin ve acil olarak çözüm bulunması gereken meselelerimiz var. Bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu artık herkes kabul ediyor. İçeride ve dışarıda yeni bir İstiklal Harbi veriyoruz. Böyle bir durumda özel hesaplar yapmak, siyasi menfaatler gözetmek vicdan ve ahlak sahibi insanların yapabileceği bir şey değildir. Siyaset elbette kendi mecrasında yürüyecektir. Bu başka bir meseledir. Ama selden kütük kapmaya çalışmanın, hastalıktan medet ummanın, felaketten siyaset çıkarmanın, vatan-millet düşmanlarıyla aynı safta olup, aynı cümleleri kurmanın vatanseverlikle ilgisi olamayacağı gibi, kabulü de mümkün değildir. CHP ve yancıları ne yazık ki kendilerini kaybetmiş, bu milletle ve bu ülkeyle ilgi bağlarını koparmış durumdadırlar. Düzelecek gibi de görünmüyorlar. Cumhur İttifakı’na zarar verebilmek, milletin zihnini bulandırıp siyasi rant elde etmek için ülkenin varlığını, birliğini, geleceğini, önceliklerini hiç düşünmeden feda edebiliyorlar.

VARLIĞIMIZI HEDEF ALDILAR

Bu kadar sorunla karşılaştık, bu kadar badire atlattık. Hangi birini sayalım? 15 Temmuz gibi dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kalleşliği yaşadık. Suriye’de olup bitenlerin bedelini millet olarak hep birlikte ödedik. Biraz zayıf dursaydık, sıra bize gelecekti. Bu bir vehim değil, Suriye’yi, Irak’ı kan gölüne çevirenlerin itiraflarının ortaya koyduğu gerçektir. Kaldı ki, bunu lafta bırakmayıp gereğini de yaptılar. Gözümüzün içine bakarak, doğrudan Türkiye’nin varlığını ve birliğini hedef alan terör örgütlerine tonlarca silah vererek üzerimize saldılar. Tamamı Batı’nın piyonu olan PKK-PYD-DEAŞ-FETÖ gibi azılı terör örgütlerinin hepsiyle ve onların asıl sahipleriyle aynı anda mücadele etmek zorunda kaldık. Akdeniz’de ellerinden gelseydi, bizi kıyılarımıza hapsedeceklerdi. Bütün oyunları bozduk, bozmaya da devam ediyoruz. Bütün bunlar olurken, Allah rızası için CHP ve yancılarının yapıcı, faydalı, dengeli bir tek sözünü, istisna cinsinden bir eylemini gösterin. Boşuna aramayın bulamazsınız, bulduklarınız da elinizde kalır. Tam tersini yaptılar, bu ihanetlerin hepsinin bizzat içinde oldular.

MHP SEYİRCİ KALAMAZ

Bunları niçin mi anlatıyorum? MHP’nin ne yapmaya çalıştığını, Sayın Devlet Bahçeli’nin neyi hedeflediğini hâlâ anlayamayan varsa, ilk bilmesi, düşünmesi gereken şeyler bunlardır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Sayın Devlet Bahçeli gibi “önce ülkem” diyen, bunun kuru bir laf olmadığını defalarca ve ağır bedeller ödeyerek ispatlayan bir partinin ve liderin bütün bunlar yaşanırken kenara çekilmesi, CHP ve yancılarının yaptığı gibi siyasi rant hesaplarına girmesi düşünülemezdi. Cumhur İttifakı’nı bu şartlar doğurdu. Yeni hükümet sistemine daha hızlı karar alınsın, daha etkili bir yürütme organı ortaya çıksın, birikimlerimiz, gücümüz ve enerjimiz kısır çekişmelerle heba edilmeyip ülkenin ağır sorunlarına harcansın diye gidildi.

BU YOLUN DÖNÜŞÜ YOK

Bu ülke ve milletle hesabı olanlar MHP’nin bu sağlam ve kararlı duruşu karşısında ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Kimi fitne çıkarmaya, kimi iftira atmaya uğraşıyor. Ama her defasında duvara çarpmış gibi geri dönüp yerlerine oturuyorlar. Bu güruh artık şunu anlasın, bu yolun dönüşü yoktur, yanlışı da bulunmamaktadır. Bugüne kadar Sayın Bahçeli’nin hangi söylediği, hangi yaptığı, hangi tespiti, hangi teklifi yanlış çıktı? İstisnasız tamamının ülkeyi rahatlattığı, millette karşılık bulduğu, devleti yücelttiği, vatanı yükselttiği ispatlı şahitlidir. Hiç kimse bunun aksini söyleyemez, söyleyen de yalan söyler. MHP’nin duruşu net, siyaseti berrak, yaptıkları açık, söyledikleri doğru, hedefleri kutludur. Bu dün böyleydi, bugün aynıdır, yarın da değişmeyecektir. Söz konusu olan vatanın varlığı ve birliği ise, gerisi sadece teferruat kalır. Sayın Bahçeli, ölçüyü çok net koymuş ve bunu herkesin anlayacağı şekilde ilan etmiştir. Türkiye’nin varlığı ve bölünmez bütünlüğü için, Türklüğün bekası için Cumhur İttifakı kurulmuştur ve sonuna kadar da desteklenecektir.