Geçtiğimiz hafta “İBB'de renk kategorisinden terörist yakınları var mı?” başlıklı yazımda “Teröristler yaptıkları eylemler, örgüt içindeki konumlarına göre “Kırmızı, Mavi, Yeşil, Turuncu, Gri“ olarak kategorilere ayrılıyor. Mesela İBB’ye işe alınan kişiler içinde, bu kategorilerde olup dağda öldürülen teröristlerin yakınları var mıdır?” sorusunu yöneltmiştim. Bunun cevabı geçtiğimiz günlerde geldi.

          İBB Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı Muhtarlıklar Müdürü Ali Öztürk'ün Özel Kalemi'nde sekreter olarak görev verilen PKK/KCK terör örgütü bağlantılı olan ve örgütle ilgili paylaşımları çıkan Sevtap Ayman’ın eşinin ablası olan Mizgin kod adlı Kadriye Sayın'ın, 29 yıl önce PKK terör örgütünün kırsal kadrosuna katıldığı, Suriye alanında terör örgütü içerisinde sözde tabur komutanı olarak faaliyet yürüten ve İçişleri Bakanlığı Terör Arananlar listesinde Kırmızı Kategori'de aranan isimlerden olduğu ortaya çıktı.

          Daha araştırdıkça renkli kategorideki diğer terörist bağlantıları da muhakkak ortaya çıkacaktır. Çünkü Ekrem İmamoğlu’nda bunu sağlayacak potansiyel vardır.

          CHP ve beslemeleri için bu konular inanın sıradan konulardır. CHP’nin Sol’ucan yazarları, yorumcuları Türkiye adına çok ciddi olan bu konuları sulandırmak için elinden geleni yapmaktadır. Ama bu kadar ciddi bir mesele ne yaparlarsa yapsınlar sulanmaz, unutturulmaz ve üzeri kapatılamaz. İçişleri Bakanlığı, İBB’deki PKK kadrolaşması üzerine büyük ciddiyet ve hassasiyetle duruyor. Bu konularla ilgili en son düzenlediği basın toplantısında boncuk boncuk terleyen Ekrem İmamoğlu, bir daha bu konulara giremedi ve şimdi sosyal medya sayfasında yürüyen merdivene ters binen kedi ve atçılıkla ilgili videolar paylaşıyor.

          Terör örgütü PKK, yerel seçimlerde desteklediği ve işbirliği yaptığı Ekrem İmamoğlu üzerinden İBB’de bir kadrolaşma damarı bulduğu çok net anlaşılıyor. Kandil’deki tüm teröristbaşlarının bizzat açıklama yaparak desteklediği, HDP’nin eksiksiz oy verdiği, terörist Demirtaş’ın kazanması için cezaevinde adeta yırtındığı Ekrem İmamoğlu damar yolunu bizzat PKK’ya açan olmuştur. Bu ilişkiler ağında da bu durum gayet normaldir.

          Beylikdüzü Belediye Başkanı iken 15 Temmuz kahramanı şehit Ömer Halisdemir’in isminin bir caddeye verilme isteğine “İsim enflasyonu olur” diyerek ve “Anadolu Caddesi bizim için değerli bir cadde ve değerli bir isim, kaldı ki o caddede bir takım kavramlar ve temalar üretiyoruz. Şehit Ömer Halisdemir’in isminin uygun olup olmadığı da tartışılır.” Sözleriyle karşı çıkmış Ekrem İmamoğlu’nun bugün İBB’de PKK’ya kadrolaşma damarı oluşturması herkes tarafından iyi okunmalı ve kıyaslanmalıdır. Kahraman şehide düşmanlık, PKK’lı hainlere kadro…

          PKK’nın İBB’de kadrolaşmasında paravan olarak kullanılan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) isimli bölücü dernek son günlerin popüler yapılanmasıdır. PKK-İBB ilişkisine dair “aracı dernek” vazifesini yaptığı, kabul edilen iddianameye de yansımıştır.

          Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) direkt terör örgütü PKK’nın kurduğu ve onun hizmetinde olan bir bölücü dernektir. DİAYDER’in tüm faaliyet alanı terör örgütü PKK’ya hizmetle şekillenmiştir.

          PKK’nın Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) adı altında bir dernek kurması bile dini istismarın alçak boyutunu göstermektedir. Terör örgütü PKK biliyorsunuz ateist düşünce temelinde kurulmuş, Marksist-Leninist ideolojiyi kabul etmiş terör yapılanmasıdır. Ama şimdi silahını emperyalist büyük şeytan ABD’den alıyor.

          Şu sözlerin sahibi olan teröristbaşı Öcalan niçin Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) ismiyle bir dernek kurdurur ki?

"Ayet ve sünnetleri materyalist analiz çerçevesinde değiştirmek gerekir"

"Camilerde tiyatro oynanmalı! Namaz bir tiyatrodur!"

"Günümüzün Allah'ı bilimdir."

"İslam inancı bir hastalık!"

"İslam dini Kürt'leri ezdi!"

"Muhammed'in kişiliği çelişkili!"

"Kürtler İslamlaştıkça Kürtlüklerini unutuyorlar!"

"Cennet ve cehennem fantezidir!"

"İslam, Kürtlüğe ihanet ediyor!"

"İslamiyet bir Türk şovenizmidir!"

***

          Dağda domuzla beslenen, cami baskınlarında cemaati kurşuna dizen, cami yakan, imam öldüren, Kandil’de namazla, ezanla dalga geçen terör örgütünün Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adı altında bir yapı kurması dini istismar oyunudur.

          DİAYDER kurulduğu günden bu yana bu istismar oyununu nursuz, karanlık çehreli suratlarla oynamaktadır.

          DİAYDER’in kurucularından Yusuf İnal isimli nursuz “Bizi yalanla, iftirayla terörist ilan eden kişi dünyanın en büyük teröristidir” açıklamasını yapmış. İnkârını bile terör örgütü PKK’nın haber ajansı Mezopotamya ve gazetesi Özgür Politika üzerinden yapıyor.

          “Terör örgütü PKK ile alakamız yok” diyorlar, derneğin savunmasını bile teröristbaşı Öcalan’ın ve terörist Demirtaş’ın avukatı Fırat Epözdemir yapacak…

          Alçak, namussuz adam madem terör örgütüyle bir alakanız yok, bu size atılan iftira da niçin DİAY-DER Başkanı olan Ekrem Baran, “din adamlarının barışa olan inancı gereği” teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın özgür olması için Diyarbakır’da başlatılan kampanyaya destek vereceklerini söylemiş ve  "Sayın Öcalan'ın özgürlüğü çok önemlidir. Çünkü Sayın Öcalan barış ve özgürlük mimarıdır. Kürt halkını yoktan var eden Sayın Öcalan'ın özgür kalması bu açıdan önemli" açıklamasını yapmıştı?

Açıklasana nursuz surat, bu neyin nesidir?

          İslam’ı maske eden şerefsiz, haysiyetsiz vatan hainleri, sizin madem terör örgütüyle alakanız yok da, niçin tüm faaliyet alanınız teröristbaşı Öcalan’ı, PKK’lı teröristleri, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi kapsıyor?

Bir gün olsun terör örgütü PKK’nın şehit ettiği askerimize, polisimize gidip dua ettiniz mi?

PKK’yı kınayan bir tane açıklama yaptınız mı?

PKK’lı teröristlerin mezarlıklarına yapılan saldırılarda tepki göstermek için ortaya atılan ilk siz.

PKK’lı teröristlerin cenaze töreninde peydah olan ilk siz.

Teröristbaşı Öcalan’a ve teröristlere sahip çıkmak için her taşın altından çıkan ilk siz.

PKK’ya yardım ve yataklıktan dolayı kayyum atanan HDP’li belediyelere sahip çıkan ilk siz.

          Terör örgütü PKK’nın yayın organlarına bakın DİAY-DER denilen alçak yapının hep bölücü faaliyetlerini görürsünüz.

          Selahattin Demirtaş’ın, Pervin Buldan isimli PKK’lıların sürekli ziyaret ettiği bu dernekten hangi imanlı, insani çalışma bekleyebilirsiniz ki?

          DİAY-DER isimli bölücü derneğin İslam’la, Müslümanlıkla hiçbir alakası yoktur. Kurulma amacı PKK’nın bölücü yapılanmasını Doğu ve Güneydoğu bölgesinde halkın dini duygularını istismar ederek meşrulaştırmaya çalıştırmaktır.

          HDP ve terörist Demirtaş sevdalısı Ekrem İmamoğlu işte böyle bir bölücü dernekle yemekli toplantılar düzenliyor, böyle bölücü bir yapıyla İBB’de iş tutuyor. Teröristbaşı Öcalan’a özgürlük isteyen DİAY-DER Başkanı olan Ekrem Baran ile Ekrem İmamoğlu’nu yanyana getiren hangi hedeftir?

          Ekrem İmamoğlu HD(P)KK’ya diyet borcunu ödüyorsa, bir de Türk milletine ödeyeceği diyet borcunu düşünmelidir. Herhalde bunu düşünüyor ki, boncuk boncuk terliyor.

          CHP’ye yandaşlık yapan, besleme SOL’ucan yazarlar ve yorumcular aranızda “DİAY-DER’in terör örgütü PKK ile bir bağı yok” diyecek olan var mı?

          Varsa da ya karaktersiz, ya beyinsizdir. Zaten o kişi gazeteci değil, besleme bir kalem tetikçisidir.

          O halde bundan sonra sürekli Ekrem İmamoğlu’na biz soracağız PKK’ya hizmet eden derneklerle, PKK’lı sahte imamlarla senin ne işin var?