Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçilirse öldük, bittik, mahvolduk edebiyatı parçalayan, 28 Mayıs’ı ölüm-kalım mücadelesi şeklinde mimleyen, millete mezarlık teşrifatçılığı yapanlar arasında henüz cenazesi kaldırılan olmadı.
DEVA’lı, GELECEK partili, SP’li milletvekillerinin toplu fotoğraflarında herhangi bir mahvolma belirtisi yok.
Herkes sağ selamet, vaziyetinden memnun sırıtışlarda.
Topluca öldük de henüz haberimiz mi olmadı?
Bu gülümseyişler uhrevi hayata naklolmanın huşu belirtileri mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki buçuk milyon oy farkı attığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bile mutsuz olduğunu sanmıyorum.
MYK üyelerinin istifasını alıp birkaç gününü CHP Genel Merkezi’nde baykuş gibi tek başına kafa dinleyerek geçirdi.
Dün yeni bir bozgun ordusu daha toplayarak yerel seçim mağlubiyetine doğru kararlı bir adım attı.
Kemal Bey’in kitabında kaybetmek diye bir şey yok.
Dünyalık hiçbir netice ona bir şeyler kaybettirdiğini düşündürtemez.
Belki kafasında, ikincilik ödülünün neden hala kendisine verilmediğini sorguluyor bile olabilir.
Kemal Kılıçdaroğlu ufak tefek partilere ulufe dağıtarak hem Cumhurbaşkanı adayı oldu hem de sandığa takılmasına rağmen koltuğunu muhafaza altına aldı.
Neden mutsuz olsun?
Küsurat partileri mercekle görülebilir oy oranlarına rağmen bir yolcu otobüsü dolusu milletvekilli kazandı.
Neden mutsuz olsunlar?
Gazeteci Murat Yetkin, CHP’den 15 milletvekili koparan DEVA Partili bir yetkilinin kendisine “Ticaret böyle yapılır” dediğini söylemiş.
Alan memnun veren memnun.
Şu sıralar muhalefetin en büyük kaybetme hissini belki Meral Akşener yaşıyordur.
Masadan kalkışı, oturuşu, Ekrem İmamoğlu üstünden kurmaya çalıştığı planların her defasında boşa çıkışı onu bir hayli germiş, yormuş, bıktırmış olmalı.
Kamuoyu baskısına boyun eğerek ‘kazanamaz’ dediği Kılıçdaroğlu’nu desteklemek zorunda kalışı, günün sonunda hem istediği ismi Cumhurbaşkanı yapamaması hem de başbakanlık hayallerine sonsuza kadar veda etmesi onu siyasi hayatının bu son sahnesine pişmanlıklarla sokacaktır.
Ama İP’teki durgunluğa bakılırsa Meral Akşener’in de koltuğunu koruyacağı söylenebilir.
O da diğerleri gibi mutluluğu tadacak yani.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kazandığı halde kabinesinde büyük değişiklikler yaparak enerjisini tazelerken kaybedenler kulübünün gediklileri yerli yerinde durmaya devam edecekler.
Fakat seçim kampanyası boyunca yalanlarıyla, umacı korkusuyla, mahvoluş öyküleriyle toplumun önemli bir kısmında kaygı bozukluğu oluşturdular.
Şimdi onlar gülüp sırıtırken yüzde 47,8’in bir bölümü hayatın normal akışına dönüşte zorluk çekiyor. En azından sosyal medyada böyle bir hava hakim.
Mamafih Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni kabinesi muhalefetin yazar-yorumcularından bile övgü dolu yorumlar alıyor. Bunların el birliğiyle bozdukları toplum psikolojisi Türk ve Türkiye yüzyılının ılımlı ve olumlu atmosferinde tedavisini bulacaktır.
