YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Cumhur ittifakının İstanbul adayı Murat Kurum ve Ankara adayı Turgut Altınok, CHP’nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı önce kekeme etti, sonra ise ne konuşacağını bilemez hale soktu. Dikkat edin o saatten sonra her konuşmaları mantıksız, saçma, ikiyüzlü ifadelerle ve desteksiz cümlelerle oluşmaya başladı. Ankara’ya göre adaylığı daha erken açıklanan Cumhur ittifakının İstanbul adayı Murat Kurum, gerçekten çalışmalara çok hızlı, kucaklayıcı ve İstanbul halkına güven veren bir profil ile başladı. ABB Başkan adayı Turgut Altınok’un isminin açıklanmasından sonra ise Ankara’da büyük hareketlilik başlamıştır. Görünen o ki, Cumhur ittifakının bu en doğru aday seçimleriyle İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş koltuğundan olacaktır. 2019 yerel seçimlerindeki CHP-HD(P)KK, İP ittifakının görünürde dağılmış olması ve bu iki belediye başkanının dört yılı bomboş geçirmiş olması zaten hezimetin temelini çoktan hazırlamıştı.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş başta olmak üzere CHP’nin Belediye Başkan adayları proje ve hizmet olarak anlatacakları pek konu olmadığı için siyasi/güncel konular üzerinden bol bol yaygara yaparak hallerini kurtarmaya çalışacakları malum…

Geçen gün Mansur Yavaş bir yerdeki konuşmasında “Biz mevsimlik milliyetçi değiliz, PKK’ya ne kadar karşıysak, HÜDA-PAR’a da o kadar karşıyız” cümlesini kurdu. Mansur Yavaş bırak mevsimliği, bir günlük bile milliyetçi değildir. Bunu geçmişte defalarca somut örnekleriyle yazdım. Gelelim bu cümlesindeki saçmalığa… PKK bir terör örgütü iken onun karşısına bir siyasi parti ismi söylüyor. Niye DEM’i söyleyemiyor? Bu Mansur Yavaş, CHP’nin Belediye Başkanı değil mi? Bağımsız bir belediye başkanı da bizim mi haberimiz yok? Kendi Genel Başkanı Özgür Özel DEM’den, DEM Eşbaşkanları CHP’den çıkmıyor. Manzara böyle iken yoldaş Mansur, nasıl olur da PKK’ya karşı olduğunu söyleyebilir? Kendiyle mi dalga geçiyor yoksa Türk milletiyle mi anlamadım. Mansur Yavaş terör örgütü PKK’ya karşıysa, kendi sözlerinden bir gün sonra Genel Başkanı Özgür Özel’in terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısıyla olan aşkı için “DEM Parti ile Tayyip Bey istemiyor diye ilişkimizi koparacak kadar seçmenine saygısız değiliz” cümlesini kurmasından sonra Mansur Yavaş’tan beklenen CHP’ye bir mektup yazıp ve ondan sonra istifa etmesidir. Fakat siz hiç Mansur Yavaş’ın CHP-PKK ilişkisine dair bir rahatsızlığını yansıttığı bir durum duydunuz mu, gördünüz mü?

Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki hiçbir ihanete sesi çıkmadığı gibi, Özgür Özel’in kısa süreye sığdırdığı hiçbir ihanete de ses etmemiştir. Hatta Cumhurbaşkanlığı seçim dönemindeki televizyon programlarında “Apo Bey” demiş ve sonra da “HDP de Meclis’te olup derdini anlatmak istiyordur, meşrudur bu şekilde düşünüyorsa. Demirtaş’ın ‘PKK silah bırakmalı’ açıklamasını gördüm. HDP bu şekilde Meclis’e gelip Meclis’in güçlü olmasını isteyip PKK’ya ‘Silah bırakın, ne konuşulacaksa Meclis’te konuşulsun’ diyecektir belki.” gibi saçma bir cümle kurmuştu. Mansur Yavaş’ın her sözü ve davranışı nerden bakarsan bak tutarsızdır. PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin oylarıyla seçilmiş Mansur Yavaş zaten PKK’ya karşı olamaz. Ekrem İmamoğlu’nun durumu da ondan farksız değildir. Allah’tan bu iki isim ve benzerlerinden kurtuluş gününe çok az kaldı. Partisi CHP, PKK’nın siyasi hücresi haline gelmişken “PKK’ya karşıyım” demek ahmak idare etme cümlesidir. PKK’nın DEM’liğinden içenler, milliyetçi değil olsa olsa tarihe geçmiş vatan haini olur.

Editör: Ferhat Erdemir