Terör örgütü PKK’nın “Kendi valimizi, kaymakamımızı atamak istiyoruz, bunun için Avrupa’daki yerel yönetimlere özerklik şartına uyulmalı” talebine hayhay deyip yerel yönetimlere özerklik şartını mutlaka kabul edeceklerini açıklayan…

PKK’nın gazetesine, radyosuna, televizyonuna yaptığı açıklamalarda Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi olan Anayasa maddelerini değiştirme sözü veren…

PKK’nın Suriye uzantısı YPG’yi terör örgütü olarak görmeyen, YPG’ye Türkiye’ye saldırmayacağını iddia edecek kadar yakın olan…

PKK’sı, FETÖ’sü, emperyalizm uşakları, ekonomik suikastçıları dört bir koldan Türkiye’yi hedef alırken beka sorunumuz olmadığını söyleyen…

PKK’lıymış, DHKP-C’liymiş hiç ayrım yapmadan hapiste ziyaretlerine gittiğini söyleyen, milletvekillerinin terörist cenazelerine katılıp hainlerin tabutlarına sırt vermesine sessiz kalan…

Kaynaklarını PKK’ya aktaran belediyelere kayyum atanmasına tepki gösteren, terör övücü siyasetçilerin adalet önünde hesap vermesine öfkeler kusan…

Partisinin yönetimi altındaki belediyelerdeki kadroların örgüt bağlantılı kişilere peşkeş çekildiğinin ortaya çıkmasıyla patlayan terör lağımının kokusu arşa ulaşan…

Terörün kökünü kazıyacak sınır ötesi operasyon tezkerelerine hayır diyen, aşıladığı umutla teröristlerin övgüsüne mazhar olan, Kandil’in etrafında birleşme çağrılarına muhatap kılınan…

Türkiye karşıtı isimlerle kol kola fotoğraf veren, yabancı başkentlerde çalınan mayanın tutacağına inanan, ülkemizi ilgilendiren iç meseleler hakkında yabancı misyon şeflerine bel bağlayan…

Siyonizm kapısında demokrasi, Kominizim kapısında özgürlük, Emperyalizm kapısında manda ve himaye dilenen…

İktidara geldiklerinde ilk işlerinin Terörist Demirtaş ve Sorosçu Kavala’yı serbest bırakmak olacağını açıklayan, aynı zamanda tüm FETÖ’cüleri görevlerine geri iade edeceklerinin sözünü veren…

PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile birlikte hareket edecek kadar gözü dönen, FETÖ yörüngesinde hareket edecek kadar keçileri kaçıran…

Aziz Atatürk’ün Türkiye’nin tam bağımsızlığı ölçüsünde hareket eden, milli birlik ve kardeşlik tesisi için uğraşan, ülkemizin kalkınmasını önceleyen CHP’sini envaiçeşit terör örgütünün yedek kulübesine çeviren Kılıçdaroğlu geçtiğimiz gün Cumhur İttifakı’nın içinde yer almasından dolayı MHP’ye üzüldüğünü açıkladı, “Köklü bir parti böyle bir pozisyona asla düşmemeliydi” dedi.

***

Nedir Kılıçdaroğlu’nu üzen MHP’nin düştüğü pozisyon?

Karabağ’ın işgalden kurtarılması mı, Ayasofya’nın ibadete açılması mı, Doğu Akdeniz’de haklarımızın korunması mı, sınırlarımıza komşu bir terör devleti hayallerine son verilmesi mi, yoksa 18 binin üzerinde PKK’lının leş haline getirilerek terör örgütünün belinin kırılması mı?

Sizce hangisi?

***

İnsanın ar damarı bir kere çatlamaya görsün, önce aklını, sonrada bütün duyularını doğrulara kapatırmış…

Ar damarının çatlamasından dolayı kulağı ne dediğini duymuyor, gözleri kör olmuş görmüyor, burnu içinde bulunduğu zillet çukurunun kokusunu alamıyor, tüm bunlar yetmezmiş gibi kendi ağlanacak halini bir kenara bırakmış MHP’ye üzülüyor…

Sen önce otur kendi hâline ağla, terörist cenazelerine ağlamaktan göz pınarların kurmadıysa tabii…