Yıllar önceydi... Hakemler kulaklıkları yeni takmıştı ve ben de bir haber yapmıştım.
Yardımcı hakemlerin katkılarıyla hakemlerin kulaklıktan
kendi aralarındaki konuşmaları toparlamış ve yazıya dökmüştüm...
‘Hakem geyikleri’ adı altında bir çok yazılı ve görsel basında yer almıştı, bu diyaloglar.
Adı üzerinde ‘Hakem geyikleri’ydi. Esprili, hoş, insanları güldüren konuşmalardı.
Şimdi durum farklı...
Şimdi her şey bir protokol kontrolünde. Duymuş olsanız bile yazamazsınız, İFAP izin vermiyor. Kuralı net koymuş, özel odalar, saklanan kayıtlar var. Belki ileride bir gün açıklanma kararı verilir.
Ayrıca bu VAR kayıtlarında neyi öğreneceksiniz ki?
VAR hakeminin müdahale yetkisi kısıtlanmış, belli alanlarda hakemi uyarma, görüntü izlemeye çağırma yetkisi var.
Son derbi maçından örnek verelim.
Rebocho’nun topa elle temasını hakem görmediyse, bu VAR’ın yetki alanında. Pozisyon net, belli ki hakem kaçırmış. VAR hemen devreye giriyor, “Pozisyonu izle” diyor. Hakem de izliyor ve veriyor penaltıyı.
Ve Serdar Aziz-Vida pozisyonu...
Elle oynama kadar net değil. Değerli hakem hocamız ve yazarımız Ali Kunak’ın söylediği gibi, yani pozisyon gri, kimine göre penaltı, kimine göre değil. VAR elbette orada boğuşma olduğu konusunda hakemi uyarıyor ama hakem uyarıyı dikkate almıyor. Karşılıklı hareket olarak değerlendiriyor. Karar ‘devam’...
Şimdi siz VAR kayıtlarını alsanız ne olur, almasanız ne olur?
Ne değişecek ki? Karar hakemin, onun yorumuna göre penaltı, ya da değil. Olay VAR hakeminin yetkisinde hiç değil. VAR’ın görevleri protokolde belli, bunlar sıralanmış. Ofsayt, gol çizgisi (ki bu hem topun geçip geçmediği, hem de penaltı atışında kalecinin duruşunu kapsıyor), net penaltı ve kırmızı kartlık pozisyonlar. Gerisinde yetki hakemde...
Her hafta talebe göre VAR kayıtlarının açıklanmasını düşünsenize...
Etraf ‘toz duman’ olur, herkes kendine göre değerlendirir, kaos başlar.
Boş verin VAR kayıtlarının açıklanmasını...
Önce VAR protokolünü okuyun, anlayın, anlatın...
Sonra hakkınızı arayın, ya da çıkın TV’lerde ahkam kesin.
