Türk milletinden hiçbir zaman iktidar alamayacaklarını çok iyi bilen zillet güruhu, ABD’de Biden’ın Başkan seçilmesi ile birlikte ümitlendi. Malum Biden, Türkiye’de darbelerle iktidar değiştirmenin artık mümkün olmadığını söylemiş, “Bence ona (Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım” demişti. Zillet ortakları, “Biden Başkan seçildiğine göre, herhalde söylediğini yapacaktır” diye düşünüyor olmalılar ki, coştukça coşuyorlar.

BİRBİRLERİNİ TAMAMLIYORLAR

Kemal Kılıçdaroğlu boşuna mı daha sandıklar açılmadan Biden’ı tebrik edip, ne kadar mutlu ve heyecanlı olduğunu bildirdi? Nitekim, durumdan vazife çıkaran zilletin diğer unsurları da boş durmuyor. Hangi birinden başlayayım? Zillete yatırım yapıp demokrasi ve hukuk maskesi ile teröristlere özgürlük isteyeni mi ararsınız, siyaset eskilerinin aldıkları talimatla sıraya dizilmelerini mi sorarsınız, ne ararsanız var. Kimi fitne çıkarmak için akla ziyan açıklamalar yapıyor, kimi doğrudan ABD’nin müdahalesini isteyerek manda çağrılarında bulunuyor. Tam bir iş birliği içindeler ve birbirlerini tamamlayarak gidiyorlar. Bütün bunların gelip bir yere bağlanması için de bir seçim gerekiyor. Kemal-Meral ortaklığı hiç vakit kaybetmeden baş başa verip düşündüler ve onun çağrısını da yaptılar.

FİTNE VE FESADIN MERKEZİ

Hepsini anladık da, bu siyaset eskilerinin nankörlüğü hakikaten insanlık haysiyetini rencide etmektedir. Hele bir Serok Ahmet var ki, marifetlerini anlatmaya ne zamanımız yeter, ne sayfalara sığar. Hayatı boyunca hiçbir zaman Sayın Erdoğan’ın karşısına çıkmayacağının sözünü vermişti. Başka hiçbir şey olmasa bile bu söze ne kadar sadık kaldığı, nereden gelip nereye gittiğini ispatlamaktadır.

Verdiği sözü bu kadar çabuk unutup tersine çeviren birinden siyasette dürüstlük, samimiyet, ilke beklemek güneşin akşamdan doğmasını istemekle aynı şeydir. Zaten bırakın sözünde durmayı, kurduğu partiyi fitne ve fesadın merkezi hâline getirmiştir. Sayın Bahçeli’nin kendisinin gerçek yüzünü ortaya koyan sözleri, şahsı dışında AK Parti’li bakanları ilgilendiriyormuş.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtikten sonra son 2 yıldır kimin istifasının durdurulacağına, kimin istifasının kabul edileceğine, kimin istifa etmesi, kimin yargılanması ya da yargılanmaması gerektiğine nihai kertede Sayın Bahçeli karar veriyormuş. O zaman Sayın Erdoğan’a ülkeyi kimin yönettiğini sormak lazımmış.

AH SEROK AH!

Sayın Bahçeli, grup toplantısında, “Ah Serok ah, öz güveni falan bırak, herkes adam oldu da, bir sen olamadın, bu gidişle olman da imkânsızdır” demişti. Ne güzel tarif etmiş. Prof. unvanlı, bu ülkede hasbelkader de olsa bakanlık, başbakanlık yapmış birinin, bu kadar basit, bu kadar sıradan laflar kullanması, aynı zamanda bu kadar açık şekilde fitneye yönelmesi ayıbın çok ötesinde bir ahlak sorunudur. Bay Serok, Sayın Bahçeli’nin bahsini ettiğin konuşmada, “Cumhur İttifakı siyaseti pazarlık üzerine inşa etmemiştir. Cumhur İttifakı al ver süreciyle kurulmamıştır. Cumhur İttifakı’nın ortak paydası mevki, makam hırsı değil, Türk milletinin tarihi ve dokunulmaz haklarıdır. Cumhur İttifakı, cumhurun şeref nişanesi, cumhuriyetimizin kuruluş ruhunun nigehbanıdır. Yolu doğru olanın yükü de ağırdır. Bu yük fedakâr yürekler tarafından omuzlanmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanımızla hukukumuz Türkiye düşmanlarının kafalarının almayacağı kadar tutarlı, dengeli, hesapsız, plansız, ilkeli, karşılıklı hürmet ve muhabbete dayalıdır. Kara kediler başka yerde dolaşsın, müfsit çakallar başka mahfillerde at koştursun” dediğini hiç mi duymadın? Mutlaka duymuşsundur da, fesat gayretlerini peşin olarak çürüttüğü için duymazdan geliyorsun. Peki, Sayın Cumhurbaşkanı’nın, “Sayın Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi, bu ittifak asla gizli veya açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir. Milletimizin 15 Temmuz gecesi sokaklarda, meydanlarda kanıyla kurduğu bu ittifakın tek amacı, ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaştırmaktır” açıklamasını nereye koyuyorsun? Bülent Arınç’ın bir teröristin reklamını yapmasından dolayı eleştirilmesinden niye bu kadar rahatsız oluyorsun? Siz aynı yolun yolcusu olabilirsiniz ama bizim de yanlışınızı söylemek, fitneyi ortaya çıkarmak, gerçek yüzünüzü bu millete anlatmak gibi bir hakkımız var.

KARARI BİDEN DEĞİL TÜRK MİLLETİ VERİR

Korkakların, fitnebazların, dümencilerin, düzencilerin, kudurmuş emellerin, sap yiyip saman öğütenlerin bir hayli fazla olması, durumdan vazife çıkararak emperyalistlerin desteğini almak için onursuzluğun kuyruğa girmeleri bir şeyi değiştirmeyecektir.

Cumhur İttifakı Türkiye’nin yegâne umudu, yedi düvele karşı güvencesidir. Türk milletinden gücünü almıştır.

Seçim, günü geldiğinde yapılacaktır ve o zaman son sözü Biden’ın değil, Türk milletinin söylediğini, yabancılara biat eden, gel gel yapan, el sallayan, mesaj yollayan, alın bizi kullanın diyen köksüzlerin yedikleri tokatla beraber kendi ayıpları ile baş başa kalacaklarını, bütün dünya ibretle görecektir.