Eskişehir'de, Osman Bey'in 1288 yılında Doğu Romalılardan (Bizans) fethettiği Karacahisar Kalesi'nde yapılan kazı çalışmalarıyla ilgili konuşan Öğretim Üyesi Hasan Yılmazyaşar, Erken Osmanlı Dönemi'nde her padişaha ait sikke grubu olduğunu belirterek "Ön plana çıkan ve bizim için nadir nitelikteki Karamanoğlu Mehmet Bey'in sikkesi, bilinen 2 ya da 3 örnekten biridir. Arkeolojik olarak da bugüne kadar bulunmuş tek örnek.

Merkez Odunpazarı ilçesi sınırlarında yer alan Kacaşehir Mahallesi'nde bulunan Karacahisar Kalesi'nde ilk kez 1999'da, Osmanlı Beyliği'nin kuruluşunun 700'üncü yılında ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık öncülüğünde yüzey araştırması başlatıldı.

2000'den itibaren Anadolu Üniversitesi (AÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Parman tarafından kazı niteliğiyle yürütülen çalışmalar 2012-2014 senelerinde AÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Altınsapan başkanlığında gerçekleştirildi.

2020'den itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı ile AÜ iş birliğinde AÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hasan Yılmazyaşar'ın başkanlığında yürütülen ve 8 Temmuz'da başlayan çalışmalarda, kale içindeki sarnıca yoğunlaşıldı.

Yılmazyaşar, AA muhabirine, kazı çalışmalarını Türk Tarih Kurumu uzmanları ve üniversite personelinden oluşan 15 kişilik ekiple sürdürdüklerini söyledi.

Bu yıl kazıları alandaki sarnıçta yürüttüklerini anlatan Yılmazyaşar şöyle konuştu:

"Karacahisar Kalesi'nin en önemli buluntu grubunu sikkeler oluşturuyor. Bunun yanı sıra seramik de çok önemli bir buluntu grubu. Osmanlı'nın erken dönemine dair çok önemli veriler sunuyorlar. Alanda önemli oranda sikke yoğunluğuyla karşılaşıyoruz. Kalede ağırlıklı buluntu 1. Murad dönemine tarihlendiriliyor. 1362 ila 1389 yılları arasında Karacahisar Kalesi'nde çok yoğun bir iskan olduğu anlaşılıyor. Bu önemli bir veri. Söz konusu dönem Osmanlı'nın Balkanlar'a kadar fetih topraklarını genişlettiği bir süreç. Burada ağırlıklı olarak Osmanlı'nın Germiyanoğlu ve Karamanoğlu beylikleriyle ilişkisi ön plana çıkıyor."

Karamanoğulları ve Germiyanoğulları

Erken Osmanlı Dönemi'nde her padişaha ait sikke grubu olduğunu aktaran Yılmazyaşar, "Ön plana çıkan ve bizim için nadir nitelikteki Karamanoğlu Mehmet Bey'in sikkesi, bilinen 2 ya da 3 örnekten biridir. Arkeolojik olarak da bugüne kadar bulunmuş tek örnek. Önünde çift başlık kartal motifinin olduğu Germiyanoğlu Beyliği'ne ait bir sikke bulduk. Bu sikkede Kütahya darbından bahsediliyor. O dönemde Kütahya isminin geçmesi açısından önemli bir sikke." diye konuştu.

"Deniz aşırı denebilecek bir yerden sikkenin burada olması önemli"

Kazı Başkanı Yılmazyaşar, Midilli Lordu olan Francesco II Gattilusio'ya ait birkaç sikkenin karşılarına çıktığının altını çizerek, "Bu da arkeolojik olarak önemli bir tespittir. Çünkü o dönemde Midilli Adası'nı yöneten Francesco II Gattilusio'nun Yıldırım Beyazıd'a fidye verdiğini biliyoruz. Bu sikke de Osmanlı coğrafyasında kullanıma girdiğini, ortak para kullanımı içinde yer bulduğunu göstermesi açısından önemli. Bu dönemde coğrafya olarak Karacahisar'a uzak bir deniz aşırı denebilecek bir yerdeki sikkenin burada olması önemli." dedi.

Memlükler'e, Germiyanoğulları, Karamanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Saruhanoğulları ve Aydınoğulları beyliklerine ait sikkelerin de bölgede bulunduğunu anlatan Yılmazyaşar, bu bulguların beyliklerin kendi aralarındaki ilişkilerin, ticaretin, ekonominin, sosyokültürel ortamın temsili olarak karşılarına çıkarması açısından son derece önemli olduğunun altını çizdi.

Sikkenin ekonomik yoğunluğu gösteren bir araç olduğunu dile getiren Yılmazyaşar şunları kaydetti:

​​​​​​​"Karacahisar Kalesi'nde sikke, ilk hutbenin burada okunması ve Osman Gazi adına ilk sikkenin burada basılmasıyla birlikte Osmanlı Beyliği'nin bağımsızlığını temsil eden bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Sikkelerin bu kadar yoğun şekilde Karacahisar Kalesi'nde bulunması insan yoğunluğunu, bir ticaretin varlığını ve farklı kültürlerin birbiriyle olan etkileşimini gösteriyor. Bulunan sikkelerin neredeyse yüzde 90'ı Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar olan Osmanlı padişahlarına ait."

Yılmazyaşar, arkeolojik çalışmaların yanı sıra proje çalışmalarına da önemi verdiklerine değinerek 2021'de kalenin 3 boyutlu modellemesi ve sanal gerçeklik çalışmasını yapmayı düşündüklerini sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi