Milli takımımızın geçiş döneminde olması ve kadroda bazı pozisyonlarda yaşadığı sıkıntı Dünya Şampiyonası öncesi hep temkinli davranmamıza yol açtı. ABD dışında tam da dişimize göre takımların bulunduğu gruba düşmemize rağmen, bu durum demeçlere, söylemlere, yorumlara yansıdı. Japonya ve Çekya’nın bize rakip olma ihtimali yüksek değildi elbette. Bu büyük organizasyona böyle genç bir takımla katılmak başlı başına bir handikapken temkinli olmak çok doğal.

Milli takımımızın hazırlık maçları dahil gösterdiği performanslara bakarsak zaman zaman iyi savunma yaptık. Dış şutlarda etkili olduk. Ancak oyun içinde inişler çıkışlar da yaşadık. Bunda rakiplerimiz kadar koç Ufuk Sarıca’nın özellikle farklı önde olduğumuz anlarda bütün oyuncuları kullanarak hazır tutma arzusu da etkendi. Ersan, Cedi, Furkan zaten belli bir seviyede oynuyor. Melih, kritik anlardaki şutlarıyla takımı rahatlatıyor. Doğuş tecrübesi ve mücadelesiyle katkı yapıyor. Buğrahan’ın Japonya maçında olduğu gibi hem skor hem asistte devreye girmesi sevindirici. Yine de daha fazlası gerekli. Metecan ve Yiğit’in de devreye girmesi güzel olmaz mı? Willbekin’le birlikte kısa rotasyonumuz belli bir seviyenin üstünde dış atıcılarımızda da büyük bir sorun yok.

Yıllarca ‘oyun kurucu yetiştiremiyoruz’ diye hayıflanarak gittik şampiyonalara. Bu kez durum tersine dönmüş durumda. Şimdi sıkıntımız uzunlarda. En deneyimli ve cüsseli adamımız Semih. Yanında Sertaç ve Ege var. Geçmiş takımlara baktığımızda. Turnuva ilerledikçe maçlar sertleşecek. Pota altı savaş alanı gibi olacak. Başta Semih olmak üzere onların çok çok iyi oynamaları, sahada kalmaları lazım. Boyalı alan sayılarına ihtiyacımız giderek artacak. İç dış dengesini hep sağlamamız şart.

Böyle uzun soluklu şampiyonalarda önemli olan etap etap düşünmek… Şampiyonalarda her maçın, her turun senaryosu farklı olur. ABD ve Sırbistan dışında öne çıkan bir iki takım var. Bizim takım favori değil. Ama genç ve aç. Her maç onlar için ayrı bir deneyim. Hem oynuyor hem hazırlanıyorlar. Turnuva içinde turnuva oynuyorlar adeta.

İlk hedef gruptan çıkmak olduğuna göre Japonya’dan sonra Çekya’yı da yenmek yeterli. Aslında şampiyona bizim için ikinci turda başlayacak. Turu geçmemiz halinde yan gruptan muhtemelen Yunanistan ve Brezilya gelecek. Onları da geçebiliriz. Sonuçta çeyrek final başarı olur. Bu takım bir de olimpiyat hakkını alırsa o zaman kaymaklı ekmek kadayıfı olur.