PKK DEM’LİĞİNE DÜŞEN CHP

Atalar “Gelen gideni aratır” demiş… Bu atasözü üzerinden CHP’yi değerlendirirsek karşımıza nasıl bir sonuç çıkar?

CHP’nin başına gelen Özgür Özel, CHP’nin başından giden Kemal Kılıçdaroğlu’nu aratıyor mu sizce? Aksine kimsenin Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradığı falan yok. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu zamanında CHP’de nasıl ihanet politikaları uygulanıyorsa, Özgür Özel zamanında da o politikalar artarak devam ediyor. Çünkü CHP’de bu yolu Kemal Kılıçdaroğlu açmıştır. Özgür Özel de zaten o yolun en ateşli savunucusuydu. Şimdi savunduğu o yoldan CHP Genel Başkanı olarak en ateşli şekilde devam etmekte.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun milli bir duyarlılığı vardı da Özgür Özel’in mi yok? Kemal Kılıçdaroğlu zamanında CHP, PKK’nın siyasi uzantısı BDP/HDP ve Yeşil Sol ile işbirliği/ittifak yapıyordu. Sırası gelen Özgür Özel de terör örgütü PKK’nın yeni isimlendirdiği siyasi partisinde DEM’leniyor. Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’na göre genç ve hiperaktif olduğu için bu ilişkilerde daha hızlı davranmaktadır. Mesela Kemal Kılıçdaroğlu, PKK’nın Suriye kolu olan terör örgütü YPG’yi “terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” diye savunduktan hemen sonra, YPG’nin şehit ettiği bir askerimizin cenaze törenine katılmazdı. 

Aradan haftalar, aylar geçerdi. 

Ama Özgür Özel öyle mi? 

Şehidimizin cenaze törenine katılıyor aradan bir saat geçmeden oradan ayrılıp koştura koştura terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM’e ziyarete gidiyor ve orada el pençe divan duran poz veriyor. Bu da yetmiyor tabi, en son 9 şehit verdiğimiz saldırıdan bir gün öncede PKK’nın kan dolu DEM’liğini CHP Genel Merkezinde kırmızı halılar sererek ağırlamış ve "DEM Parti ile ilişkilerimizi bundan sonra kamuoyu önünde açık şeffaf bir şekilde sürdürmeyi devam ettireceğiz." demişti.

En acı olan ne biliyor musunuz?

Irak’ın kuzeyinde 12 şehit verdiğimiz günlerde Türk milletini “Kürt sorunu ve Öcalan’a yönelik tecrit devam ettikçe Tekirdağlı da Trabzonlu da huzur bulmayacak.” şeklinde tehdit eden ve o 12 şehit verdiğimiz saldırıda öldürülen PKK'lı teröristlerin adını teker teker sayıp "Biz onların sesi soluğu olmaya devam edeceğiz" dediği halde DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan’ı ve “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit derhal kaldırılsın ve fiziki özgürlüğü sağlansın” diyen DEM’in diğer Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nı CHP Genel Merkezi’nde ağırlamıştı. PKK tasmalısı DEM Eşbaşkanlarının sadece bu ihanet sözleri söz konusu değil ki, 24 saat terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık yapıyorlar. Buna rağmen Özgür Özel hiçbir beis görmeden ayaklarına kırmızı halı serdi.

Özgür Özel, CHP Genel Başkanı olduğu kongre gününden itibaren PKK’lılara selam gönderiyor, ellerini öpüyor, övüyor, ağırlıyor, ayaklarına gidiyor. Genel Başkan olmadan önceki sicilini de eklesek inanın bir hayli kabarık sicil oluşacaktır. Bu yönüyle de Kemal Kılıçdaroğlu’ndan zerre kadar bir farkı bulunmamaktadır.

Özgür Özel, CHP Grup toplantısında kendi kendine “Önemli olan biz kendimizi biliyor muyuz, Atatürk’ün partisi olduğumuzu, hepsinden milliyetçi, vatansever olduğumuzu biliyor muyuz?” şeklinde soru yöneltiyor. Bu trajikomik sorunun cevabını bilseydin eğer Atatürk’ün emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek isteyen terör örgütü PKK’nın uzantıyla kıkır kıkır sırıtan pozlar verir miydin?

Kemal Kılıçdaroğlu da PKK’nın siyasi uzantısıyla aynı haltları yer sonra aynı Özgür Özel tarzında “Hiç kimse unutmasın, hiç kimse... Bizim ruhumuzu oluşturan temel öge Kuvayı Milliye'dir!” nutukları atardı.  

Bunların dilindeki söz Kuvayı Milliye'dir ama nasıl oluyorsa bunlar PKK’lı Demirtaş’a şeref madalyası takıyor, ona selam gönderiyorlar…

Oysa Atatürk’ün liderliğinde yönetilen Kuvayı Milliye’nin tarifi kitaplarda “Kuvâ-yı milliye tabiri tarihimizde “millî” kuvvetler” düzenli olmayan silâhlı birlikler ve kuvvetler için kullanılan bir tabir olarak göze çarpmaktadır. Kuvâ-yı milliye adını verdiğimiz bu kuvvetler, düşmana karşı ülkenin korunması ve savunmasının pekiştirilmesi, birlik ve beraberliğin sağlanmasını hedeflemişlerdir.” şeklinde iken Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel gibi çizgi film karakteri tiplemeler, ABD’nin silah vererek Türkiye’yi bölmeye çalıştığı terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla utanmadan işbirliği ve ittifak yaptılar. Yoksa bunlar PKK’nın Kuvayı Milliye’si midir? Atatürk, “Kuvâ-yı milliye” için “namus cephesi” diyordu. Acaba CHP’nin DEM’li cehpesinin adı nedir?

Çakma Kuvâ-yı Milliye’ci Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel daha üç hafta önce mahkemede ‘Ana vatanım olan Kürdistan’ı işgal eden bu devlettir. Anlaşmayı bozan Kürtler değil Türklerdir.” diyen PKK’lı terörist Demirtaş’a bir tepki gösterebildi mi?

Kemal Kılıçdaroğlu mayaladığı Özgür Özel ile ne kadar gurur duysa azdır. Adeta boynuz kulağı geçmiştir. Bence, Kemal Kılıçdaroğlu Özgür Özel’in bu DEM’lik işlerinden çok memnundur. Ofisine gelenlere belki CHP’deki manzarayı övüyordur. Çünkü CHP’nin başında kalmayı başarabilseydi o da terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı ile DEM’lenmeyi sürdürecekti.

Başka hayret verici durum nedir biliyor musunuz? 

Ağızlarından Atatürk ismini düşürmeyen CHP’li ne bir yönetici, yazar, yorumcu ne de sanatçı, sporcu, Atatürk’ün mirası olan bu ebedi Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyen PKK DEM’likleriyle CHP’nin “ŞEFFAF” işbirliğine/ittifakına zerre sesini çıkarmamaktadır.

12 şehidimizin katili PKK’lı teröristlerin adını teker teker sayıp "Biz onların sesi soluğu olmaya devam edeceğiz" diyen PKK tasmalı bir yaratık, kırmızı halılar üzerinden yürüyerek CHP Genel Merkezi üzerinde ağırlandı. Bu ağırlamadan teröristbaşı Öcalan’a bile özgürlük konuşmalarının yapıldığı itiraf edildi. CHP’deki Atatürkçüler tüm bunlar karşısında duyu organlarını mı kaybetti? Bu nasıl bir suskunluktur.  Söyleyin, CHP’deki ihanet sarmalı hepinizi mi sardı?

CHP’nin mevcut halinde gelen zat, gideni aratmıyor onu anladık da bari CHP’de Atatürk’ü arayan numunelik birileri ortaya çıksın…

Biz halimizden memnunuz, “Tipitip Özgür bizi neşelendiriyor” diyorsanız… Size iyi DEM’lenmeler diliyoruz. Fakat artık Atatürk’ün ismini ağzınıza sakız etmeyi bırakın. Sizin için Özel “Tipitip sakızları” var artık…