Anayasa Mahkemesi nihayet yapılması gerekeni yaptı ve HDP denilen parti görünümlü PKK uzantısının kapatılmasını öngören Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesini kabul etti. Bundan sonra hukuki süreç kendi mecrasında ilerleyecektir. Bu dava gecikmiş bir davadır. Bir an önce sonuca bağlanması sadece hukukun işlemesi için değil, Türkiye’nin terörle mücadelesinde kesin sonuca ulaşabilmesi için de gereklidir. Zira terörle mücadele sadece dağdaki eli silahlı katilleri temizlemekle olmuyor. Topyekûn yapılması, bütün unsurları ile ortadan kaldırılması şarttır. Özellikle PKK’nın giriş kapısı, bagaj kapağı hâline gelmiş, dağdaki teröristlerin ayağındaki Mekap’ı çıkarıp kundura giymiş hâli olan siyasi parti görünümlü odağının da bir daha açılmayacak şekilde kapatılması aklın, hukukun, vicdanın ve ahlakın ortaya koyduğu bir mecburiyettir.

İPİ KANDİL KATİLLERİNİN ELİNDE

Akıl ve izan sahibi herkes biliyor ki, HDP, PKK’nın ta kendisi, aynadaki aksidir. Kendi iradesi ve yetkisi yoktur, ipi tamamen Kandilli katillerin elindedir. İddianamede de bu durum ayrıntıları ile ve belgeleriyle ortaya konuluyor ve şu ifadelere yer veriliyor: “PKK/KCK terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında farklı tarihlerde ülke genelindeki HDP il/ilçe binalarında yapılan aramalarda; örgüt lideri, güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmalarda etkisiz hâle getirilen terör örgütü mensuplarının fotoğrafları, terör örgütünü simgeleyen sözde bayrak/flamalar, örgütsel dokümanların ele geçirilmiş olduğu dikkate alındığında, siyasi parti tabelası altında parti binalarının örgüt hücresi hâline getirildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) bu nitelikteki eylemlerin odağı hâline gelmiştir. Bu itibarla davalı partinin Anayasa’nın ilgili maddeleri uyarınca temelli kapatılmasına karar verilmesini talep etmek zarurettir.”

SİYASET YASAĞI

Açılan dava HDP’nin kapatılması ile birlikte iddianamede de ayrıntılarıyla belirtildiği gibi, bu terör odağının içinde birer suç makinesi hâline gelmiş bütün unsurlarına da siyaset yasağı getirilmesini gerektiriyor. Bunların içinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunlarına göre suç işlemiş olanlar zaten yargının takibindedir ve haklarındaki davalar yürümektedir. Diğer taraftan partinin banka hesabına tedbir konulmasının neden dikkate alınmadığını anlayamadığımızı belirtelim.

YERİNE YENİSİ KURULAMAZ

Kapatmaya karşı çıkanların ileri sürdükleri, “yerine yenisi kurulur” gerekçesi, devlet aklıyla, hukukla ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle alay etmektir. Yerine yenisi hiçbir şekilde kurulamaz, kurulmamalıdır. Bu sadece bir talep veya temenni değil, aynı zamanda Anayasa’nın emridir. Anayasa’nın 69’uncu maddesinin 8’inci fıkrasında, temelli kapatılan bir partinin bir başka ad altında kurulamayacağı hükmü yer almaktadır. Bu da kapatmadan sonra yerine yenisinin kurulamayacağının teminatıdır. Yani terörün partisi olamaz ve bundan sonra hiçbir şekilde olmamalıdır. Eğer gerekiyorsa, bu konuda yeni düzenlemeler de yapılmalıdır.

BATASUNA ÖRNEĞİ

Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir rejiminde açık şekilde terör örgütünün ta kendisi olmuş, ihanetin merkezi hâline gelmiş bir siyasi partinin faaliyet yürütmesine izin verilmez. Herri Batasuna Partisi’nin kapatma gerekçeleri arasında, terör örgütü ETA ve onun alt kuruluşlarıyla organik bağı bulunduğu, değişik tarihlerde gerçekleştirilen terör eylemlerini kınamaktan kaçındığı, parti sözcüsünün “yasal olan ya da olmayan her yoldan mücadelemizi sürdüreceğiz” gibi beyanları, terörizmi destekleyen afişler asmaları, halkı devlete karşı mücadele etmeye tahrik etmeleri gibi maddeler vardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Herri Batasuna Partisi’nin başvurusunu reddetmiş ve kapatma gerekçelerini haklı ve yerinde bulmuştur. Demokratik toplum kavramıyla bağdaşmayan bu durum sebebiyle partinin kapatılmasının orantılı bir önlem olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal etmediği sonucuna varmıştır.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN AMAÇLARI DOĞRULTUSUNDA FAALİYET

Bu durum HDP için de açık ve net bir örnektir. Nitekim iddianamede bu hatırlatma da yapılıyor ve “AİHM, terör örgütü ile arasına mesafe koymama, faaliyetlerini kınamamayı dahi parti kapatma için yeterli görmüşken, davalı parti HDP’nin, kuruluşundan bugüne kadar PKK/ KCK silahlı terör örgütünü ve liderini kınayan hiçbir söyleminin bulunmadığı, örgüt ile arasına mesafe koyan bir tutumuna da rastlanmadığı gibi, genel başkan veya organlarının silahlı terör örgütü liderinin talimatları ile uyum içinde, örgütün amaçları doğrultusunda düzenlenen eylemlere katılarak örgüt ve lideri lehine açıklama yaptıkları, bildiri yayınladıkları, kanuna aykırı gösterilere katılıp kitleleri organize ederek cebir ve şiddeti teşvik eden slogan atılmasına, silahlı, taşlı ve molotoflu saldırılar düzenlenmesine neden oldukları tespit edilmiştir” deniliyor.

GAZİ MECLİSTE NE İŞLERİ VAR?

Bir partinin kapatılması için daha ne olması gerekiyor? Kanlı terör örgütü PKK’nın emrinde, Kandil’in şubesi hâline gelmiş bir parti olamaz. Türk milletinin gözünün içine bakarak ihanet eden, provokasyonun her türlüsünü sergileyen, terör örgütünün kravatlı elemanları olduklarını her fırsatta ortaya koyanların Gazi Mecliste ne işleri var?