Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi, ayrıca Meral Akşener, terör örgütü PKK, siyasi uzantısı HDP, cezaevindeki PKK’lı terörist Demirtaş, PKK’nın Suriye kolu YPG konusunda öyle köşeye sıkıştı ki, saçmalama ve inkâr oranlarını da gün geçtikçe artırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne ederlerse etsinler PKK gölgesinden sıyrılıp politika üretemiyorlar.  Aslında bundan sıyrılmaları çok basit. Kemal Kılıçdaroğlu tüm kadrosunu canlı bir yayına çıkararak, kameraların karşısına geçecek “Terör örgütü PKK ile muhabbeti, diyaloğu, ilişkisi olan kim varsa dünyanın en şerefsiz, en namussuz, en kahpe insanıdır. Atatürk’ün bize miras bıraktığı CHP’nin terör örgütü PKK ve onun yönlendireceği oylara ihtiyacımız yok” diyecek. CHP eşittir HD(P)KK hâline gelen tüm tartışmalar bitecektir. Kemal Kılıçdaroğlu bunu yapabilir mi? Zihniyeti buna asla müsaade etmez. Kaldı ki, artık kim CHP’li, kim HD(P)KK’lı belli değildir. Hepsi iç içe geçmiş durumdadır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Sezgin Tanrıkulu’nun, Canan Kaftancıoğlu’nun HD(P)KK’lı Pervin Buldan’dan, Mithat Sancar’dan, Selahattin Demirtaş’tan farkını gören var mı? Birçok konuda ortak noktaları vardır. O yüzden 2015 yılından itibaren çok iyi anlaşıyorlar.

Kendileri iyi anlaşıyor ama bu durum toplumda büyük tepki çekmeye başladı. Sokaklarda “Cumhurbaşkanı adayınız kim?” diye mikrofon tutulan vatandaşlar artık “PKK ile hareket eden Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verecek hâlimiz yok” demeye başladı. Bunu gören Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve avaneleri hemen “cambaza bak” tiyatrosuna soyundular. Zaten en iyi yaptıkları da budur.

Terör örgütü PKK konusunda köşeye sıkışmış Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz gün “Sevgili halkım, son yıllarda ne zaman seçim konuşsak, saray ne zaman seçimi kaybedeceğini görse Kürtlere toplu bir yaftalama, terörist muamelesi yapma durumu başlıyor. Utanç verici. Gerçekten de utanç verici. Şu anda milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor. Her gün, durmadan. Her gün milyonlarca lirayı sosyal medya trollerine harcıyorlar. O trolleri bana hakaret ettirebilmek adına Kürtlere terörist muamelesi yapıyorlar, insanımızı devlete yabancılaştırıyorlar” şeklinde Kürt kökenli vatandaşlarımızı terör örgütü PKK’nın temsilcisi yapan dehşet ve bir o kadar da iğrenç bir video yayınlamıştır. Şimdi bizim PKK’lılara söylediğimiz sözler, yaptığımız yorumlar Kürtleri mi bağlıyor Heval Kemal?

Sana destek açıklaması yapan, ABD’nin avcı köpeği durumundaki Kandil’deki teröristbaşları Murat Karayılan, Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Bese Hozat, Cemil Bayık ve diğerleri Kürtleri mi temsil ediyor?

Ya da ırkları, soyları ne olduğu belli olmayan PKK’lı Pervin Buldan, Mithat Sancar, Selahattin Demirtaş, Sırrı Sakık gibi Kürtlerin sırtına kene gibi yapışmış olanlar mı Kürtleri temsil ediyor?

Heval Kemal, o zaman fışkıran zekâna soruyorum. 12 yıl önce PKK’nın kapatılan bir önceki siyasi uzantısı BDP için sana sorulan “BDP PKK'nın siyasi uzantısı mı? “ sorusuna "Kendileri söylüyorlar, biz zaten oranın bir uzantısıyız şeklinde bir ifadeleri var. Bizim öyle görüp görmeme ötesinde organik ilişkilerinin olduğunu onlar da söylüyor" derken milyonlarca Kürt kökenli vatandaşımızı PKK’lı mı yapmıştın? Kaset operasyonu sonrası CHP’nin başına yeni geldiğin ve CHP’deki ulusalcıları tam temizlemediğin için böyle bir soruya mecburen böyle cevap vermek durumunda kaldın değil mi?

Mesela sana bir soru daha. Ateist görüş temelinde kurulmuş terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi Kürtlerin temsilcisi olarak görüyorsun da, PKK, HDP, YPG, Demirtaş ile ilgili ağır ifadeleri olan, Doğu ve Güneydoğu’da Yasin Börü gibi mensupları PKK’lılar tarafından şehit edilmiş ve muhafazakâr Kürt kökenli insanlarımız üzerinde etkinliği olan, aynı zamanda kendisi de Kürt kökenli olan HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu için “terörist” benzetmesi yaptın? Bu arada CHP’de sembol isim hâline getirdiğin domuzcu Canan, HÜDAPAR İstanbul İl Başkanı’nı kahve içmeye davet etmişti. Sen de o kahve içme programında var mıydın?

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile beraber “Erbakan’ı Anma Programı” düzenlemiş, Zekeriya Yapıcıoğlu önünden kürsüye çıkarken ve konuşma yaparken sürekli alkışlıyordun. İttifak ortaklarının tamamının HÜDAPAR ile görüştüklerine dair albümü çıktı.

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu “Malumunuz Hizbullah da, PKK da yasa dışı iki yapıdır. Hizbullah geçmişte silah kullandı. PKK ise hâlâ silah kullanıyor. Biz ise yasalara göre kurulmuş legal bir partiyiz. Böyle bir kıyasın yapılmasını doğru bulmayız” açıklamasını yaptı. Hadi cesaretin varsa HDP’li bir yöneticiye böyle bir açıklama yaptırsana!

Yaptıramayacakları gibi, CHP’nin en geveze ve sürekli gafil avlanan ismi Özgür Özel de "Bir parti eğer terör örgütü ile ilişkisi olduğunu kabul etmiyorsa, o beyanı esas kabul etmek lazım. Ben hiç Mecliste terör örgütü PKK'nın uzantısıyız dediklerini duymadım. HDP'nin bizim cumhurbaşkanı adayımıza oy vermesi kimsenin karnını ağrıtmasın" açıklamasıyla HDP’nin PKK ilişkisinin üzerini örtmeye çalışmıştır.

"PKK terör örgütü değildir. Özellikle Sayın Bahçeli'nin bunu bilmesi gerekir" diyen PKK’lı Pervin Buldan ve “PKK ve Öcalan konusu CHP ile aramızda sorun olmuyor” diye itirafta bulunan PKK’lı Mithat Sancar, cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak yaptığınız kişiler değil mi?

Ya tüm CHP’lilerin âşık olduğu, sevdasından kendinden geçtiği ve 14 Mayıs sonrası özgürlük vaadinde bulunduğunuz terörist Demirtaş ne diyordu?: “Biz PKK’yı silahlı halk hareketi olarak tanımlıyoruz. 1990’dan bu yana kurulmuş hiçbir partimiz PKK’yı terör örgütü olarak tanımlamadı.”

Hadi geveze Özgür Özel, bunlara da yorum yapsan da dinlesek.

Özgür Özel, terörist Demirtaş’a bir zamanlarAdalardan, dağlardan talimat alan Demirtaş'ın; CHP üzerinden dedikodu siyaseti ile manşet olma çabası ortadadır!” diye sesleniyordun. Şimdi ise HD(P)KK’ya verdiğiniz desteklerle manşet olan sizlersiniz.

“HDP'nin bizim cumhurbaşkanı adayımıza oy vermesi kimsenin karnını ağrıtmasın" diyorsun ya…

Hadi sen ve Kemal Kılıçdaroğlu çıksın “PKK terör örgütüdür. HDP ise yine HDP’li yöneticilerin ifade ettiği gibi PKK’nın siyasi uzantısıdır. Türkiye’yi bölmeye çalışan bu PKK’lı alçaklara ve onlara hizmet eden HDP’li yöneticilere karşı tüm milletimizi uyarıyor ve mücadele etmeye çağırıyoruz. Bugüne kadar HDP’ye oy veren vatandaşlarımız da oynanan bu bölücü oyunlar karşısında kendine gelmeli ve oyunu Kemal Kılıçdaroğlu’na vermeli” desin… Hadi bunu yaptırsana Özgür Özel… Adalar ve dağlar size izin vermez değil mi?

Artık kimsenin ciddiye almadığı Meral Akşener’e ne demeli? Onun da belli ki masadan kalkıp tekrar oturduktan sonra psikolojisi iyice gitmiş vaziyette…

Psikolojisi iyi olsa "Ne bakanlık ne bir başka şey ne de bir başka konu konusunda, o masada HDP dolaylı, dolaysız, altında, üstünde, kenarında yok, olamaz" cümlesini kurar mıydı?

Kemal Kılıçdaroğlu HDP’nin ayağına gidecek ve HDP eş başkanlarıyla kamera önüne geçecek, “Kürt sorununu HDP ile birlikte TBMM’de çözeceğiz” diyecek, HDP cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmayacak, HDP’liler “Bir oy HDP’ye, bir oy Kemal’e” kampanyası başlatacak, terörist Demirtaş “Oyunuzu bölmeyin. Kılıçdaroğlu’na verin” paylaşımları yapacak, Kandil’deki teröristbaşları teker teker video çekimi yaparak Kemal Kılıçdaroğlu’na oy isteyecek. Avrupa’daki PKK’lılar yürüyüş ve gösteri yaparak Kemal Kılıçdaroğlu’na oy isteyecekler ama Heval Meral teyzemiz “HDP hiçbir yanımızda değil” diyecek…

Oysa Meral Akşener’e gereken cevabı geveze Özgür Özel aynı gün “HDP'nin bizim cumhurbaşkanı adayımıza oy vermesi kimsenin karnını ağrıtmasın" cümlesiyle vermiş olmuyor mu?

Hayırdır Heval Meral, karnın mı ağrıyor?

Bunların hâli de Nasrettin Hoca’nın şu fıkrasındaki gibidir:

Nasreddin Hoca’nın yanında seslice yellenen biri, kabahatini örtbas edebilmek için ayağını tahtaya sürtmeye başlamış. Hoca gülümsemiş;

- Haydi sesini uydurdun diyelim. Ya kokusunu ne yapacaksın?

Geçmişte “HDP, Kürtlerin siyasal temsilcisidir” diyerek PKK’yı meşrulaştıran Meral Akşener, geçtiğimiz gün konuşmasında aynı yöntemini sürdürerek “Demirtaş, her televizyona çıkmamdan önce bir beyanat verir. Eşiyle beraber kahvaltı yapmak istediğini söyledi. Bakın kalbimi açarak konuşuyorum. Birkaç saniyelik bir tereddüdüm oluştu. ‘Benle kahvaltı etmeden önce marş marş gitsin şehit ailelerinden özür dilesin, onlardan helallik alsın gelsin’ Ben bunu diyemedim. Mesele Demirtaş değildi. Kürtler üzerine alınır diye kıyamadım” demiş…

Hayırdır ya. Bu nasıl cümle böyle?

Demirtaş gibi teröriste söylenecek bir söze Kürtler niye alınsın?

Hendek-Çukur olaylarında “Şanlı direniş gösteriyoruz”, “Gençler(PKK’lılar) hendek kazmayıp ne yapacak?”, “Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” diyen bu PKK’lı terörist, Doğu ve Güneydoğu’nun yakılıp yıkılmasında ve 793 askerimizin, polisimizin şehit olmasında azmettirici katil olmadı mı? Kobani olaylarında PKK’lıları sokaklara dökerek Yasin Börü ve birçok Kürt kökenli vatandaşımızın hayatını kaybetmesinde provokatörlük yapmadı mı? Diyarbakır’da Kürt kökenli vatandaşlarımız “Katil Selo” sloganları atmadı mı? Murat İde bir zahmet o videoları izletsin kendine…

MHP’de siyaset yaparken terörist Demirtaş’a “Ey gafiller, Abdullah Öcalan’ın heykelini yapacakmışsınız. Yapın da görelim. Heykeli yapan o elleri kırarız. Bu irade o elleri kırar” şeklinde seslenen Meral Akşener, CHP-HDP ortağı iken terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını ve onunla kahvaltı yapmayı niye istiyor?

“Kürtler üzerine alınır diye kıyamadım” diyor ama o teröristin yüzlerce askerimize, polisimize ve vatandaşlarımıza nasıl kıydığını unutuyor.

Yazıklar olsun! Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve avaneleri siyasi ve kişisel menfaatleri için ne hâle düştüler. Kürt kökenli vatandaşlarımızı terör örgütleriyle, teröristlerle eş değer hâle getiren bunlar iken bir de utanmadan ahkâm kesiyorlar.

Her gün inkâr ve saçmalama oranları da artıyor. Ama Türk milleti 14 Mayıs’ta PKK’ya yoldaşlık yapan bunlara Osmanlı tokatını vuracaktır.