Klasik bir Kemal Kılıçdaroğlu hadisesiyle yine karşı karşıyayız.

          CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sinop’ta muhtarlarla bir araya gelmiş ve orada bir muhtar “Dürüst konuşuyorsunuz ama HDP ile sizin şeye, ona… Karşı çıkıyorum” diye tepki göstermiş…

          Kemal Kılıçdaroğlu da bu tepkinin karşılığında “HDP ayrı parti, biz ayrı partiyiz. Biz hiçbir zaman HDP’yle beraber bir parti olduk demedik. Ama bizim bir özelliğimiz var. Biz, zulmün karşısında susmayız” cevabını vermiş…

          Muhtar, Kemal Kılıçdaroğlu’nu hangi konuda dürüst konuşurken görmüş onu bilmiyoruz ama bu cevabında bile dürüst olamadığını bir kez daha göstermiş.

HDP ile ayrı olduğun hangi konu oldu Kemal Kılıçdaroğlu?

En son yerel seçimlerde batıda HDP ile ittifak yapmadınız mı?

          Sana sorsalar hâlâ “yapmadık” diyorsun ama Ahmet Türk ile HDP ile ittifakı görüşmek üzere gizli düzenlediğin ama sonra yakalandığın sabah kahvaltısı sonrası Ahmet Türk kamuoyuna ne açıklama yapmıştı?

          Ahmet Türk gizli toplantının deşifre olması sonrası 2018 Kasım ayında RS FM’de Yavuz Oğan’a yaptığı açıklamalarla Kemal Kılıçdaroğlu’nun “HDP’yle ittifak görüşmeleri yapmadık” sözlerinin nasıl yalan olduğunu bir bir anlatmıştı:

          Yavuz Oğan: (Kemal Kılıçdaroğlu ile yemek) Nasıl oluştu bu yemek meselesi? Biraz bilgilendirir misiniz bizi?

          Ahmet Türk: Tabi bir yemek değildi. Sabah kahvaltısında bir araya geldik. Arkadaşımızın eski milletvekili o partiden. Böyle bir görüşmenin mümkün olup olmadığını sordu. Ben de ‘Niye olmasın’ dedim. Yani bu teklif bizden gitmedi. Görüşme teklifi. Onlardan geldi. (Kemal Kılıçdaroğlu’ndan) Seçmen başında doğru kararlarla, doğru adaylarla gerçekten bu yerel seçimlerde daha başarılı olmanın artık kaçınılmaz olduğunu hepimizin görmesi gerek. Demokrasiyi savunabilecek, demokrasiyi esas alan, demokrasi prensiplerini uygulayabilen ve bunu yürütebilen bazı yerlerde, o adaylar etrafında bütünleşmek gerek diye düşünüyorum.

          Yavuz Oğan: Az önce aktardığınız düşüncelerle paralel miydi? Yani bazı kritik illerde memnuniyetsiz olan seçmenin tamamını kapsayacak CHP de paralel mi yani?

          Ahmet Türk: Evet inanıyorum ki söylediklerimiz biraz etkili olur. Çünkü söylediklerimiz doğru şeylerdi. Yapılması gereken şeylerdi. Sayın Kılıçdaroğlu’nu biliyorsunuz. Öyle çok açık konuşmaz.

Yavuz Oğan: Dinledi mi sizi?

          Ahmet Türk: Tamam ama söylediklerimi hep onayladı. Yani yapılması gereken, yürütülmesi gereken politikalar konusunda karşı çıkmadı.

Kemal Kılıçdaroğlu dürüstmüş!

Nerede muhtarım bunda dürüstlük?

Kandil, oylar CHP’ye diyor…

HDP, oylar CHP’ye diyor…

Terörist Demirtaş, oylar CHP’ye diyor…

          Ama Kemal Kılıçdaroğlu hâlâ “HDP ile beraber olmadık” diyor. HDP ile beraber olmadın da seçilen CHP’li belediye başkanları niçin “Bu zafer aynı zamanda HDP’nin zaferidir” açıklaması yaptı?

          Madem HDP ile ittifak yapmadın, o hâlde çıkıp “Ey Kandil’deki, HDP’deki şerefsiz, haysiyetsizler ben Atatürk’ün miras bıraktığı bir partiyim, sizinle nasıl yan yana olabilirim ki, ittifak yaptık diyorsunuz” diye haykırsana…

          Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz Kemal Kılıçdaroğlu “HDP’yle beraber bir parti olduk demedik” diyorsun, yahu hadi son beş yıl HDP ile yaptığın ittifakları, iş birliklerini geçtik, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi yanına alıp, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye “Gel CHP, MHP, HDP beraber ittifak kuralım” şeklinde ahlaksız teklifte bulunan sen değil miydin?

          HDP’den ihanetin, bölücülüğün, hainliğin hesabını Türk devletinin sormasına “Biz, zulmün karşısında susmayız” vurgusu yapan Kemal Kılıçdaroğlu niçin bir gün olsun HDP’den mazlumlara yaptıkları zulümleri, asker ve polislerimizi şehit etmelerini sormuyor?

          Gerçi nasıl sorsun ki, HDP Eş Başkanı Mithat Sancar heyet hâlinde CHP Genel Merkezi’ni ziyaret ettiğinde ona “PKK ve Öcalan konusunda CHP-HDP arasında görüş ayrılığı var mı?” diye sorduklarında Mithat Sancar, CHP kürsüsü önünde “Bu konuda bir sorun olduğunu düşünmüyoruz” cevabını vermişti. Ne Kemal Kılıçdaroğlu ne de herhangi bir CHP’li yetkili bu rezalete cevap verememişti.

          Kemal Kılıçdaroğlu toplamış muhtarları yalan, inkâr ne varsa âdeta geçit töreni yapıyor ama acı gerçekler bunlardır.

CHP’deki bu rezil duruma CHP’li vatanseverler nasıl susuyor anlamış değilim…

          Atatürk’ün miras partisi CHP artık terör uzantılarıyla, teröristlerle beraber anılıyor. Terörist Demirtaş’a şeref madalyası takan adam, bugün CHP Genel Başkanlığı yapıyor.

PKK’nın gazetesi, televizyonu kapanıyor ilk koşan Kemal Kılıçdaroğlu…

PKK’lı sözde siyasetçiler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor ilk koşan Kemal Kılıçdaroğlu…

          PKK’ya yardım ve yataklık yapan HDP’li belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor ilk koşan Kemal Kılıçdaroğlu…

PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapan Kemal Kılıçdaroğlu…

          PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin kapatılması gündemdeyken ilk karşı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu…

          Binlerce kişinin azmettirici katili terörist Demirtaş’ı HDP’lilerden daha çok CHP’li milletvekillerine ziyaret ettiren Kemal Kılıçdaroğlu…

          Terör örgütü PKK’nın uzantıları YPG ve PYD’ye yönelik operasyonlar oluyor ilk karşı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu…

          Tüzüğünde teröristbaşı Öcalan’a bağlılık ifadesi olan YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu…

          Muhtarım tekrar soruyorum, böyle bir siyasi kişilik olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun hangi konuşması dürüst?

          Türk devleti HDP’den, PKK’dan, PKK’lı teröristlerden hesap sorarken âdeta Türk devletinin ayaklarına yapışıp engellemeye çalışan Kemal Kılıçdaroğlu, Türk milletine ihanet etmenin siyasi sembolüdür.

          Buyursun bir tane CHP’li çıkıp “Kemal Kılıçdaroğlu asla bunları yapmıyor ve bunlar iftira” desin…

          Onun tek derdi HD(P)KK’dan Türk devletinin hesap sormasıdır. Aksi olsaydı HD(P)KK’dan şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını sorardı.