Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “6. Anadolu Medya Ödülleri” programında TÜRKGÜN gazetesi “Yılın Gazetesi” ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almıştı. Bu ödül özellikle CHP ve diğer kuyruk partilerinin yazarlarını, yorumcularını, sosyal medya trollerini âdeta çıldırtmıştı.

          TÜRKGÜN gazetesi milliyetçi çizgide, milli ve manevi içerikte, yeri geldiğinde iktidarın yanlışlarını dahi eleştirebilme öz güveninde olan bir gazetedir.

          “İktidar yalakası” diye yaftalanacak hiçbir özelliğimiz yokken, TÜRKGÜN gazetesi olarak aldığımız ödülü bu tür yaftalarla lekelemeye çalıştılar.

          Bizim, bu köşelerde hükümetin- iktidarın uygulamaları içinde yanlış gördüğümüz birçok konu hakkında kimi zaman sert, kimi zaman hafif tonda eleştirilerimiz oldu.

          Ama bizi aldığımız ödül üzerinden itibarsızlaştırmaya çalışan CHP ve ittifak ortaklarının yazarları, yorumcuları, sosyal medya trolleri HDP’nin önünde bağlı bir ite dahi laf söyletmeyip, onu savunup, onu korurken biz Cumhur İttifakı içindeyken bile yanlışa yanlış, doğruya doğru deme erdemini gösterdiğimiz hâlde “İktidar yalakası” diye yaftalamaya çalışıyorlar.

          Oysa kendileri “ihanetin yalakası, hainin yandaşı” olmuşlar, bize de kirli yaftalarını bulaştırmaya çalışıyorlar.

          Düşünün “Her şey sandık değil, PKK’nın yaptığı gibi AK Parti’ye karşı silahlı ya da silahsız mücadele etmeliyiz” diyen, her fırsatta HDP’ye, terörist Demirtaş’a sevdasını gösteren, milli her davada düşman safından seslenen Ayşenur Arslan bile TÜRKGÜN’ün ödül almasına şaşırdığını söylemişti. Diğer bazı CHP’li yazar ve yorumcular da buna benzer açıklamalarla TÜRKGÜN gazetesine aldığı ödül üzerinden saldırmıştı.

Gelelim ödül konusundaki ikiyüzlülüklerine…

          CHP ve HDP’nin arka bahçesi olan Mimarlar Odası bu yıl altıncısını düzenlediği “Basın Ödülleri” nde, terör örgütü PKK’nın yayın organı JİN TV’ye ‘Uluslararası Televizyon Haberciliği’ dalında ödül verdi. Bu ödül törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da çelenk yollamıştı.

          Mimarlar Odası, terör örgütü PKK’nın propaganda kanalı olan JİN TV’nin yanında Evrensel, Medyascope, Birgün, Cumhuriyet, Halk TV, Gazete Duvar, Fox TV, KRT gibi gazete ve televizyonlara da ödül verdi. Gerçi diğerlerinin JİN TV’den farkı nedir ki? PKK’nın, HDP’nin, terörist Demirtaş’ın avukatlığını hangisi yapmıyor ki?

          Ankara Mimarlar Odası Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, PKK kanalı JİN TV’nin sunucusuna verdikleri ödüle gelen tepkilere “Biz bu tür basın ödüllerini gazetecilikte ısrar eden gazetelere veriyoruz” cevabını vermiş…

Terör örgütünün propagandasını yapan bir televizyon nasıl gazetecilik yapıyor acaba?

          CHP ve HDP’nin arka bahçesi olan Mimarlar Odası, PKK’nın televizyonuna ödül verince susanlar, milliyetçi TÜRKGÜN ödül alınca niçin ağızlarını kanalizasyona, kalemlerini kokarcaya dönüştürüyorlar?

          Çünkü onlar için PKK yoldaş, TÜRKGÜN ise sürekli onların maskelerini düşürdüğü için düşmandır.

          Aslında herkes durduğu noktada kendi doğrusunu yapıyor. Mimarlar Odası, PKK’nın yayın organına değil de TÜRKGÜN gazetesine mi ödül verecek?

          CHP’nin düşük karakterli yazar ve yorumcuları, Mimarlar Odası’nın PKK’nın yayın organına ödül vermesini mi yoksa Anadolu Yayıncılar Derneği’nin TÜRKGÜN’e ödül vermesini mi eleştirecek?

          Mimarlar Odası da, CHP’nin yazar ve yorumcuları da cibilliyeti neyse onu sergiliyor. Onun için de şaşırmıyoruz. Sadece ikiyüzlülüklerini dikkate sunuyoruz.

          TÜRKGÜN gazetesine “Kamu reklamlarından en fazla pastayı TÜRKGÜN gazetesi alıyor” iftirasını da yine Mimarlar Odası’nın ödül verdiği “Gazete Duvar” isimli haber sayfası atmıştı. Herhâlde TÜRKGÜN’e yönelik bu iftiralarının ödülünü Mimarlar Odası’ndan aldılar.

          Terör örgütü PKK’nın televizyonu JIN TV’ye ödül veren Mimarlar Odası, PKK’nın Suriye uzantısı YPG/PKK’nın sözde eş başkanı Asya Abdullah’a ‘Barış, Dostluk ve Demokrasi’ ödülü veren Türk Tabipler Birliği ne zaman kapatılacak, bence Türk devleti bu yönde somut bir adım atmalı.

          Gerçi PKK’nın televizyonu IMC TV’ye çıkıp bölücü propaganda yapan, IMC TV’nin PKK’nın yayın organı olduğu netleşince kapatılmasına “Medyanın özgürlüğünü sonuna kadar korumamız lazım. İMC TV’yi kapatıyorsunuz. Niçin?” açıklaması yapan, terör örgütü PKK’nın kapatılan gazetesi Özgür Gündem’e “Bir gazete, 21. yüzyılda nasıl kapatılır?” şeklinde sahip çıkan ve Özgür Gündem’in yazarı ve yöneticisi Aslı Erdoğan ile sözde “Adalet Yürüyüşünde” omuz omuza yürüyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin de kapatılması gerekiyor değil mi? Bu CHP’nin, HDP’den ne farkı var? Mimarlar Odası’nın, Türk Tabipler Birliği’nden ne farkı var?