TBMM Karma Komisyonu, AK Parti, MHP ve İP’li komisyon üyelerinin oylarıyla DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar aldı.

CHP’li üyeler ise ret oyu vererek, Salih Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılmamasını istedi. Komisyonun hazırlayacağı rapor nihai olarak Genel Kurul'da görüşülecek ve son karar orada verilecek.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, komisyonda tarihe geçen bir konuşmaya imza attı.

Dokunulmazlık kisvesi altında her türlü terör faaliyetlerinde bulunulduğunu vurgulayan Yıldız, şunları söyledi;

‘’Türkiye Cumhuriyeti içeride ve sınır ötesinde bölücü teröre karşı çok kapsamlı bir mücadele yürütürken, istiklal harbimizi yöneten, bağımsız devletimizi kuran gazi meclisin çatısı altında bulunan bazı vekillerin bölücü terörü desteklediği, terör örgütü propagandası yaptığı, bazılarının teröre ve teröristlere yardım ettiği, lojistik ihtiyaçlarını karşıladığı bilinen bir husustur.

Vekilliğin sağladığı dokunulmazlığın bu şekilde istismar edilmesi, her gün tekrarlanan bu aykırılık kamuoyunda büyük infiale neden olmakta, faillerinden hukuk içinde hesap sorulması istenmektedir.

Bilindiği gibi, yasama dokunulmazlığının amacı milletvekilini asılsız ve keyfi ceza kovuşturmalarından ve tutuklamalardan korumaktır.

Bizde Yasama sorumsuzluğu ile yasama dokunulmazlığı aynı madde içinde hatalı bir şekilde düzenlenmiş, dokunulmazlık adeta suç işleme imtiyazı olarak anlaşılmıştır. Hem Anayasa’da düzenleniş şekli hem de uygulaması uzun bir süreden beri tartışma konusudur.

Devlet organlarının temel yapısı ve işleyişi ile insan haklarını ve özgürlüklerini düzenleyen anayasa, normlar hiyerarşisinin en üstündedir ve bağlayıcı kurallar bütünüdür. Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerin hiç biri devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek amacıyla kullanılamaz. Karma komisyonda bekleyen fezleke sayısı 1613 adettir, bu fezlekelerin 1308’i HDP ve DBP’ye aittir.

Milletvekilliğinin saygınlığını, itibarını korumak bizim asli görevimizdir. Komisyon gereğini yapılmalı fezlekelere konu suçlar tüm yönleriyle adli mercilerce araştırılmalı maddi gerçek ortaya çıkarılmalıdır, bu pespaye duruma son verilmelidir. Komisyon terörle ilgili dosyaları ayırıp gereğini yapmalıdır.

DBP'nin Eş Başkanı Diyarbakır vekili Saliha Aydeniz’in sürekli, yoğun ve çeşitlilik içindeki eylemleri nedeniyle hakkında Karma Komisyon da 76 dokunulmazlık dosyası bulunmaktadır.

Bu dosyalardaki suç tipinin birçoğu güvenlik güçlerine karşı fiili müdahale ve etkili eylemdir. Bu vekil bir partinin genel başkanıdır. Bir genel başkanın açıklama ve eylemleri siyasi partiyi tartışmasız olarak bağlar. Hiç bir demokratik ülkede terör örgütüyle iç içe geçmiş yapılar varlığını sürdüremez.

Görüşülmekte olan fezlekeler;

“Terör örgütü propagandası yapma",
“kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme",
“kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" ile "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunlara katılma" suçlarından düzenlenen 5 ayrı yasama dokunulmazlığı dosyasıdır.

PKK/KCK terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini, bu fiilleri icra eden örgüt militanlarını ve faaliyetlerini meşru göstermek, övmek, terörle mücadele kanununda yazılı suçları işlemek bu kişiler için günlük sıradan işler haline gelmiştir.

Seçim kampının Kandil’de kurulduğunu, vekil adaylarının terör örgütü tarafından mülakata alındığını ve listelerin terör elebaşları tarafından düzenlendiğini bilmeyen var mı?

CHP, Suriye-Irak teskerelerine karşı HDP ile birlikte hareket etti. Dokunulmazlığın kaldırılması oylamasında da birlikte hareket ediyor. Kimsenin 6’lı masanın altına bakmasına gerek yok. Komisyonda müşterek hareket etmekte aynı yönde oy kullanmaktalar.

Terör örgütünün talimatlarını yerine getirmeyen veya karşı çıkan HDP/DBP vekiller hain ve işbirlikçi ilan ediliyor. Siyaseti tabii seyrinde yapmak isteyenler küçük burjuva davranışı göstermekle, pasifize olmakla, yoldan çıkmakla suçlanıyor. İçinde bulunduğunuz yapıdan dolayı bize karşı olabilirsiniz. Ancak anlattıklarımızın hakikat olduğunu, bir abartma bulunmadığını sizde biliyorsunuz.

Fakat içinde bulunduğunuz ortam sebebiyle bunu açık olarak dile getiremiyorsunuz. İlk toplantıda söylediğim gibi bu örgüte karşı özgürlüğünüze sahip çıkın ve haklarınızı koruyun. Yüce Türk Milleti önünde yapmış olduğunuz yemini hatırlayın.

Terör örgütünü kınayın demiyorum doğrudan doğruya karşısına dikilin, Türk Devletine, Gazi Meclise güvenin. Sizde herkes gibi görüyor ve biliyorsunuz, bu bölücü örgütün yanında kadının, çocuğun kısaca insanın bir değeri yoktur.

Bazen bir köy meydanında sırf örgüt otoritesini sağlamak için onlarca kadını ve çocuğu kurşuna dizerler, bazen bir kamyon içinde bulunan köylülerle birlikte havaya uçururlar,

Bazen kundaktaki bir bebek alçakça kurşunlanır.

Bazen bu toprağın masum insanları bir avuç et parçası olarak araziden toplanır.

Bu katliamları görüyor ama hiç birine açıktan karşı çıkamıyorsunuz.

1990 yılından bu güne devam eden süreçte, terör örgütü elebaşlarının talimatlarıyla kurulan HEP’ten DBT’ye kadar tüm yapılar biri diğerinin öncü örgütü veya devamıdır.

Marksist-Leninist ilkelere dayalı dört parçalı birleşik kürtistan hedefinden vazgeçildiği açıklamaları, demokratik cumhuriyet anlatımları, Türkiyelileşme açılımları, bir kamuflajdan ibarettir.

Lipson’ın demokratik uygarlık teorisinden alıntılı, Bookchin’in toplumsal ekoloji ve özyönetim teorisinden kopyalama konfederalizm , anarşizm ve anayasa olarak kabul ettikleri KCK sözleşmesi ile, idari yapıda özerk yönetim birimleri, bölgesel meclislerin kurulması, devletsiz bir halk ile politik-idari yapılanma modeli oluşturulması, bir ileri aşamada konfederal sistem ve nihai amaç ABD himayesinde Bağımsız Kürdistan olarak kurgulanmıştır.Türk Güvenlik Güçlerince öldürülen PKK’lı terörist için ABD merkez Komutanlığı taziye mesajı yayınlayacak kadar iş alenileşmiştir.

Bu amaç doğrultusunda, terör örgütü ve müzahir çevrelerince 10 Ağustos 2015 Tarihinde Şırnak’ta başlatılan sözde öz yönetim/demokratik özerlik ilanları 29 yerleşim biriminde gerçekleştirilmiş ve ‘’Kurtarılmış Bölge’’ilan edilmişti.

15 Kasım 2015 Tarihinde Demokratik Toplum Kongresi ( DTK ) öz yönetim ana gündemiyle toplanmış ve sonuç bildirisinde Kürt halkının Demokratik özerklik ve öz yönetim gibi bir statü talebi olduğunu ve kabul edilmemesi halinde, Türk Devletinin gücü unutularak top yekün bir başkaldırı meydan okuması yapılmıştı.

Bu bölücü unsurların gözünde; Türkiye siyasi anlamda sömürgeci, ekonomik anlamda yağmacı, kültürel olarak asimilasyoncu düşman bir devlettir.

Bu yolda faaliyet gösteren DBP’nin (Demokratik Bölgeler Partisi) çok sayıda belediye başkanı, meclis üyesi, terör örgütüne üye olmak, terör örgütü adına suç işlemek ,terör örgütüne finansman sağlamak suçlarından hapis cezasına çarptırılmış, bu belediyelerin tamamına kayyum atanmıştır.

Türk Devletine düşmanlık yaparak gideceğiniz bir yer, alacağınız bir mesafe yoktur. Emperyalizmin tezgahtan indirilmeyen vekalet savaşlarına fazla güvenmeyin. Bu çıkmaz ve karanlık sokakta daha fazla ilerlemek mümkün değil.

Türkler ile Kürtlerin etle tırnak gibi birleşik olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Dünyada hiçbir güç bu devletin içinden bir devlet, bu milletin içinden ayrı bir millet çıkaramaz bunu da unutmayın...

Dokunulmazlığın kaldırılması için oy kullanıyoruz.’’

Editör: Haber Merkezi