Ünlü komedyen Bob Hope’un sözü, şu günlerdeki illet-zillet ittifakının kara propaganda yöntemini ne kadar da güzel tarif ediyor: “Propaganda öyle bir sanattır ki, insan başkasının ayağına basarken kendisi ‘ah’ der.”

        CHP’nin başını çektiği muhalefetin her ayrı cephesi kendi Goebbels’ini yetiştirmiş ve sürekli “Propagandada kullanılan yalanlar ne kadar büyük olursa insanların onlara inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar” anlayışıyla hareket ediyor.

        Cumhur ittifakını yıkabilmek adına yapmadıkları kara propaganda oyunu kalmamıştır. Bu işin uzmanı FETÖ, CHP’nin başını çektiği muhalefet partilerini yönettiği, yönlendirdiği için kara propaganda konusunda hiç boş durmuyor. Dikkat ediyor musunuz bu süreçte ipi ABD’nin elinde olan FETÖ-PKK isimli terör örgütleri birbirine çok yoğun bir şekilde sahip çıkıyor. Bunların etkisindeki siyasi partiler de mıknatıs misali FETÖ-PKK merkezinde buluşuyor. Düğmeye bir basılıyor anında hepsi aynı ağız birliğini yapıyor, aynı anda saldırıya geçiyor. Saadet’in CHP’den, CHP’nin HDP’den, HDP’nin DEVA’dan, İP’in HDP’den, GELECEK’in DEVA’dan bir farkı kalmamıştır. PKK-FETÖ’nün güç birliği yaparak hepsini bir disiplin altında terbiye ettiği görünmektedir. Bu terör örgütleri malum partileri koyun sürüsü gibi “oraya” diyor götürüyor, “buraya” diyor götürüyor.

        “YPG(PKK) terör örgütü değil, vatanını korumaya çalışan oluşum” diyen, “15 Temmuz darbe değil tiyatro” diyen Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyasi figüranı bulmuşlar ve onun üzerinden muhalefet merkezi oluşturmuşlar…

        Allah korkusu, vicdan, merhamet, ahlak, ilke, ölçü tanımayan bunlar karşısında gerek Türk milleti, gerek Cumhur ittifakı çok dikkatli olmalıdır.

        Bunlar milletin geleceğini karartmak, halkı kandırmak adına herkesin ayağına basıp bir de “ah” diye bağırarak hedefine ulaşmaya çalışmaktadır.

        Şeytanın aklına gelmeyen oyunlar bunların aklına gelmektedir. Şartları öylesine zorluyorlar ki sonra da oturup kendi rezilliklerini izliyorlar. Ama izleyip yine bir rezillikle buluşmak üzere dağılıyorlar.

        Mesela CHP’nin en son sürümü olan “Viskici Teyze” propagandası böyle bir şeydir. Daha önce de başka konularda CHP’li tiyatroculara oynattıkları oyunu yine CHP’li bir kadına oynattılar. Kadın CHP programında “Açım, torunuma süt alamıyorum, bir dilim ekmeğe muhtacım, battaniyeye sarılarak yatıyorum. AKP hükümeti bizi mahvetti” şeklinde ezberletilmiş propagandaları yapıyordu. CHP Genel Merkezi’nde CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba öncülüğünde düzenlenen emeklilerle ilgili bir programda kürsüye çıkartılıp “Torunlarıma süt alamıyorum” diye ajitasyon yaptırılan Yıldız Bacıoğlu’nun alkol masasındaki fotoğrafları ortaya çıkmıştı.

        Gerçekten ekonomik sıkıntısı olan insanlarımız yok mu? Var… Gerçekten torununa süt alamayan insanlar yok mu? Var… CHP onları bile bulmaktan aciz, sürekli kendi bünyesinde tiyatroculara sahne vermektedir. Hatırlayın daha önce de kaç tane böyle sahne açtılar ve herkesin dalga konusu oldular. CHP’li Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu’nun telefonu açmadan hayali olarak muhtarla yaptığı konuşmayı da hatırlayın, sosyal medyada nasıl alay konusu olmuştu. Bunların her işi nedense hep böyle… CHP’li belediyelerin halini görüyorsunuz, oy veren CHP’liler bile isyanda… Algı makyajı yaparak ayakta durmaya çalışıyorlar. Neyi yapacağız dedilerse yapmadılar, neye bu yanlış dediyseler kat kat o yanlışı yaptılar.

        Allah göstermesin bir de bunların hükümet olup Türkiye’yi yönettiklerini düşünün. Her şeyleri oyun, her şeyleri tiyatro olurdu.

Zaten hükümet devirip, hükümet olabilmek adına her türlü şeytanlığı bunun için yapıyorlar.

        Bir olay oluyor, o olayla ilgili bir video yahut yazılı açıklama varsa 2-3 yıl önceki videoyu, açıklamayı daha dün olmuş gibi ellerinde bulunan medyadan servis ediyorlar. Haberi servis ederken “2-3 yıl önce de böyle olmuştu” diye hiçbir açıklama yapmıyorlar. Çünkü haber ahlakları olmadığı için “ne kadar kişi kandırırsak o bizim için fayda” anlayışıyla hareket ediyorlar. Hedefe varmak için her yol mübah mantığı yüzünden ne ilke, ne ahlak, ne kural, ne ölçü tanıyorlar.

        Oturuyorlar PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile Türklüğü ortadan kaldıracak, Atatürk çizgisine ihanet edecek Anayasa taslakları hazırlıyorlar, sonra çıkıp mahkeme kararı üzerine Andımız üzerinden Cumhur ittifakına saldırıyorlar.

        Kemal Kılıçdaroğlu, Ali Babacan Anayasa’nın ilk dört maddesinin uygun bir atmosferde değişebileceğini söyledi. Kim tepki gösterdi?

Meral Akşener mi, Ahmet Davutoğlu mu, Temel Karamollaoğlu mu?

Gerçi onların kendi ortaklarına söyleyebilecek sözü mü var?

        Hatırlayın geçtiğimiz yıl Tunceli’de askerlerimiz dağlara “Ne mutlu Türk’üm diyene” yazılarını yazdığı için Türkiye’de ilk tepkiyi Ahmet Davutoğlu “Cumhurbaşkanının geçmişte her vesile ile eski Türkiye olarak adlandırdığı 1990’ların alışkanlıkları teker teker ortaya çıkmaktadır. Bu eski Türkiye alışkanlıkları siyasi söyleme ve sloganlara da yansımaktadır.

        Demokrasiden nasibini almamış ülkelerin ortak özelliklerinden birisi dağlara taşlara meydanlara toplumu bölen ayrıştıran sloganların yazılmasıdır” sözleriyle ve Temel Karamollaoğlu da “Şu anda milli duyguları galeyana getirmek için bu tip şeylere gerek varsa yazsınlar ama bu başka sebeplerden dolayı gerginliğe vesile oluyorsa bunu yapmanın faydası yok” sözleriyle tepki göstermişti. Şimdi bunlar Meral Akşener’in genel merkezinden, Meral Akşener de bunların genel merkezinden çıkmıyor.

        Sürekli birbirlerine komşuculuk oynuyorlar. Bir de utanmadan çıkıp, Cumhur ittifakına akıl verip, yol tayin etmeye kalkıyorlar.

Çok gürültü yaparak, çok ses çıkararak bu hallerinin görülmediğini sanıyorlar.

        Oysa hepsinin hali ortadadır. Her şeyi Cumhur ittifakına zarar verebilmek ve hükümeti devirebilmek adına yapıyorlar.

        Bunların başkasının ayağına basıp bir de “ah” diye rol yapmasına kimse kanmamalıdır. Bunların her şeyi oyun, her şeyi tuzaktır.