Kemal Kılıçdaroğlu, Türk siyasetinde gerçekten ilginç bir vaka olarak tarihe geçecek biridir. Yaptıkları konuştuklarına, konuştukları yaptıklarına uymuyor. Tuhaf önerilerde bulunuyor, gelişen olaylar karşısında öyle yorumlarda bulunuyor ki, dinleyenlerin, izleyenlerin ağzı açık kalıyor. Şehit ailesine başsağlığına gidiyor ama şehitlerimizin katili terörist Demirtaş’a madalya takıyor. “YPG vatanını koruyan bir oluşum, terör örgütü olarak görmüyoruz” diyor ama terör örgütü YPG’nin şehit ettiği askerlerimiz için de utanmadan başsağlığı mesajı yayınlayabiliyor.

          Bu adamla ilgili o kadar örneğimiz var ki, bizim tek şaşırdığımız böyle bir adamın genel başkan olduğu CHP’ye oy veren, milletvekili ve belediye başkanı teslim eden bir seçmen kitlesi olmasıdır. Atatürk’ün kurduğu CHP içinde on binlerce vatansever muhakkak vardır. Ama bu Kemal Kılıçdaroğlu’na nasıl destek verebilirler akıl alacak gibi değildir.

          Kemal Kılıçdaroğlu son çelişkisini de “Emevi camisinde namaz kılacaklardı, Süleyman Şah Türbesi’ni taşıdılar. Bahçeli’ye söyleyeyim, kendi bayrağını indirip kendi toprağından Süleyman Şah Türbesi’ni kaçıranlara ne zamandan beri milliyetçi deniliyor? Benim bildiğim onlar vatan hainidir” cümleleri içine sığdırmıştır. Olayları sebep-sonuç ilişkisinde bilmeyen, bu olayların aktörlerinin şimdi durduğu yer ve noktayı bilmeyenler için Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri “Vatansever hassasiyeti olan” bir siyasetçinin tepkisi olarak görülebilir.

          Kemal Kılıçdaroğlu “Süleyman Şah Türbesi’nden” ne zaman bahsederse aklıma dönemin HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in TBMM’de yaptığı “O dönem Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı olan Sayın Feridun Sinirlioğlu ile birlikte ben Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasını organize ettik. Sayın Davutoğlu da Rojova’ya, PYD’ye teşekkür etti” şeklindeki konuşması aklıma geliyor.

          AKP’nin PYD-YPG ile diyalogda olduğu günlerde Süleyman Şah Türbesi’nin yerinin değiştirilmesinin elbette savunulacak bir yönü yoktur. O günlerde bu ihanete karşı en sert mücadeleyi zaten MHP Lideri Devlet Bahçeli önderliğinde Türk milliyetçileri vermişti. Çünkü Ahmet Davutoğlu’nun “stratejik derinlik” olarak belirlediği ne kadar iç ve dış politika varsa hepsine ihanet, hepsine gaflet bulaşmıştı. AKP’nin sicilinde var olan birçok kara lekede Ahmet Davutoğlu’nun “stratejik derinlik” parmağı vardı.

          Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasından dolayı terör örgütü PYD’ye teşekkür eden Ahmet Davutoğlu, bu konudan dolayı Türk milletinden özür diledi mi? Ya da bu ve benzeri düşüncelerinden dolayı düşünce-fikir olarak bir değişiklik yaşadığını gösterdi mi?

          Asla göstermedi. AK Parti’den ayrıldıktan sonraki siyasetinde de Barzani’ye “Bağımsızlık referandumunu dondur, daha sonra uygula” diye akıl verdi. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HD(P)KK’ya her manada sahip çıktı. Terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istedi. Yani Ahmet Davutoğlu dün ne ise bugün yine aynı noktada duruyor.

Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir Ahmet Davutoğlu için geçtiğimiz yıl ne demişti?

Aynen şunu demişti:

          “Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile Millet İttifakı’nın öngördüğü ortak noktalarda benzerliklerimiz çok fazla. Hatta yüzde 99 oranında.”

Şunu dediğinizi de duyar gibiyim.

          “Süleyman Şah Türbesi taşınırken Ahmet Davutoğlu Başbakan ise Recep Tayyip Erdoğan da Cumhurbaşkanı idi.”

          Dediğim gibi bu meselenin izah edilecek, savunulacak bir yönü yoktur. Ama Ahmet Davutoğlu aynı noktada dururken, Cumhurbaşkanı Erdoğan son beş yıldır PKK’nın Suriye kolu YPG-PYD’ye kan kusturmaktadır.

          Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Operasyonu emrini verip Afrin’de 4600 YPG’li teröristi imha ettirdiğinde, Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesinin tamamı “Afrin’e girmeyelim” diye bu operasyona karşı çıkmadı mı?

          YPG’yi vatansever görüp, “YPG bize saldırmaz, Türkiye’nin beka problemi yok” diyen Kemal Kılıçdaroğlu şu an Ahmet Davutoğlu’nun o günlerde teşekkür ettiği PYD ile beraberse, nasıl oluyor da Süleyman Şah Türbesi üzerinden milliyetçilik ahkâmı kesiyor?

          Sırtını PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye dayadığını söyleyen HDP ile seçim ve siyasi proje ittifakı yapacaksın, HDP’nin aile anası, babası gibi her şeylerine sahip çıkacaksın sonra çıkıp Süleyman Şah Türbesi üzerinden vatan hainliği belirleyeceksin?

          Şimdi YGP-PYD’nin kökünü kazıma mücadelesi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirmek uğruna MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye sataşmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu “vatan haini” arıyorsan Süleyman Şah Türbesi’ni taşıdı diye PYD’ye teşekkür eden Ahmet Davutoğlu ile %99 benzerliği nasıl oluşturdun?

          Elbette senin derdin vatan toprağı Süleyman Şah Türbesi değildir. Bu malzeme üzerinden kendi HD(P)KK, YPG, PYD ilişkilerinin tartışılmasının önüne geçmeye çalışıyorsun ama görüldüğü gibi hadise yine dolaşıp geliyor “%99 benzerliğin olan” Ahmet Davutoğlu’nda düğümleniyor.

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye Süleyman Şah Türbesi üzerinden ahkâm kesmek yerine, siyasi proje ortağın olan ve benzerlikleriniz %99’a dayanmış Ahmet Davutoğlu’nu yanına al da o PYD’ye bu konuda ettiği teşekkür adına, sen de YPG ve PYD’ye sahip çıkmayı sürdürmen adına Türk milletinden özür dileyin…