Ümit Özdağ MHP’de siyaset yaptığı günlerde, bir gün bana “Türkiye’nin en iyi polemik yazarısın. Senin Türkiye genelinde daha çok okunman gerek” diyerek Ortadoğu gazetesinden başka bir gazetede yazmam için transfer teklifinde bulunmuştu.

Ümit Özdağ MHP’de siyaset yaptığı günlerde, bir gün bana “Türkiye’nin en iyi polemik yazarısın. Senin Türkiye genelinde daha çok okunman gerek” diyerek Ortadoğu gazetesinden başka bir gazetede yazmam için transfer teklifinde bulunmuştu. Buna dayanarak Ümit Özdağ’ın “Öcalan- avukat görüşmesi, yeni Oslo sürecidir” açıklamaları üzerinden biraz onunla polemik yapmak istiyorum. Ümit Özdağ yıllarca MHP üzerinde karanlık oyunlar oynayan, MHP’yi ele geçirmek için tezgâh, kumpas temelinde her türlü kara propagandayı yapan biriydi. “Belki biraz adam olur” diye MHP’de MYK üyesi, milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı gibi görevlere dahi getirilmişti. Olmadı, olamazdı. Çünkü ipi her daim başkasının elindeydi.

TÜRKİYE’DE, FARKLI GELİŞMELER OLACAK DEMİŞTİ

Kendisiyle adeta kanlı bıçaklı olduğum halde bir gün ona geçirdiği ameliyat üzerine “geçmiş olsun” ziyaretine gitmiştim. Onunla, o ziyarette sohbet ederken konu 2005 yılında birden ortaya çıkıp MHP’de muhaliflik yapmaya başladığı günlere gelmişti. O günlere dair şahitlerin huzurunda bana “2005 yılında Sayın Genel Başkanım bana bir oda, bir makam verse, gel Ümit şurada çalış dese muhalif olmazdım, hatta beni bitirirdi” demişti. Bende bu sözünün karşısında “Hocam şimdi hepsini verdi, o zaman sizi şimdi tümden bitirdi” diye espri yaptığımda koltuğunda gülmekten ölüyordu. Bu muhabbet onun makam odasında geçmişti, kendisi MHP Genel Başkan Yardımcısı idi. Aynı sohbet içinde de “Türkiye’de farklı gelişmeler oluyor, olacak” diyen de Ümit Özdağ idi. Çok ilginçtir bu muhabbetten 2 hafta sonra MHP’deki görevlerinden istifa etti. Aylar sonra da 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Kendisi de bugün tüm FETÖ unsurlarının canla başla desteklediği Meral Akşener’in partisinde milletvekili… Acaba o bahsettiği “Farklı gelişmeler” neydi?

“Bir oda ve makam verilse muhalif olmazdım” diyen adam bu sözünden iki hafta sonra MHP’de makamı ve yüksek görevi olduğu halde niçin istifa etmişti? Bu konuyu defalarca yazdım, defalarca soru sordum. Ama bir türlü cevabını bulamadım. Bu konunun her daim takipçisi olacağım elbette. Gelelim “Öcalan- avukat görüşmesi, yeni Oslo sürecidir” başlığı altında söylediklerine…

Terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantısı HDP hakkında bir hassasiyeti var mı desek, olsa zaten dört yıldır PKK ve HDP ile kol kola olan CHP gibi bir partinin kucağına oturarak milletvekili seçilemezdi. Biliyorsunuz Ümit Özdağ’ın partisi İP, CHP ile ittifak yapmasaydı %9.96 oy oranıyla baraj altında kalıyor ve böylelikle kendisi de milletvekili olamıyordu.

31 Mart seçimlerinde de kendi partisi İP, HDP ile ittifak yaparak Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de, Antalya’da, Adana’da, Mersin’de, Hatay’da, Bursa’da ve birçok yerde CHP’nin adayına oy vermiştir. Ümit Özdağ’ın nerede oy kullandığını bilmiyorum.

İstanbul’da oy kullandıysa “İttifakınızda HDP var mı?” sorusuna “İttifakımız içinde HDP de var” diyen, “HDP seçmeni bana oy veriyor, ben de onları mutlu edebiliyorsam ne mutlu bana” diyen Ekrem İmamoğlu’na oy vermiştir.

Ankara’da oy kullandıysa “HDP ile görüşecek misiniz?” sorusuna “Ona ajans karar verecek” diyen Mansur Yavaş’a oy vermiştir.

İzmir’de oy kullandıysa “HDP’nin gücüne güç katacağım” diyen Tunç Soyer’e oy vermiştir.

HDP’NİN OY VERMEMESİNDEN KORKUYORLAR

CHP son dört yıldır AKP’den devraldığı HDP bakıcılığı ve PKK açılımını yapmaktadır. Ümit Özdağ da buna siyasi destek verdiği gibi, oy vererek katkı sağlamıştır. Milletvekili olduğu partisi son dört yıldır PKK açılımı yapan CHP ve PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ile ittifak yapacak ve Ümit Özdağ çıkacak “Öcalan ve Avukat görüşmesi” üzerinden senaryolar yazacak. Buna rahatlıkla “vay be” denilebilir.

Ümit Özdağ’ın “Öcalan- avukat görüşmesi, yeni Oslo sürecidir” cümlesi olsa olsa “31 Mart’ta PKK bizi destekledi, HDP bize oy verdi, şimdi vermeyecek” korkusudur. Ümit Özdağ’ın korkmasına gerek yok “Öcalan- avukat görüşmesi” gerçekleştikten iki hafta sonra terör örgütü KCK(pkk) Eşbaşkanı Besa Hozat “23 Haziran’da İstanbul’da Kürtler AKP-MHP faşist blokuna karşı kim çıkacaksa, bu CHP’nin adayı İmamoğluysa İmamoğlu’na, destek verecektir. Biz inanıyoruz ki 23 Haziran’da da bu strateji başarı kazanacaktır. İstanbul seçimlerine HDP bu stratejiyle katılacaktır.” açıklamasını yaparak, KCK üst düzey yöneticisi Duran Kalkan da hem Ekrem İmamoğlu’na desteklerinin devam edeceği, hem de çeşitli uyarılarda bulunarak “CHP’liler, CHP’den seçilmiş insanlar doğru durmalı, dikkatli durmalı. Ekrem İmamoğlu ‘Herkesi kucaklayacağım, oy vereni de vermeyeni de’ dedi. İyi... Ama oy verenleri unutmamalı. Ters şeylere girmemeli. Girerse toplum kendisine nasıl güven duydu, onu tekrar geri almasını da bilir. Öyle olmamalı. Seçimin ortaya çıkardığı bir siyasi tablo var. AKP-MHP iktidarı kaybetmiştir. Yeni bir yönetim gerekiyor. O halde yeni bir yönetim istenmeli.” açıklamasını yaparak Ümit Özdağ’ın korkusunun, kaygısının gereksiz olduğunu göstermiştir.

PERVİN BULDAN’IN AÇIKLAMASI, ÖZDAĞ’I RAHATLATTI

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan da Kandil’deki teröristbaşlarının ardından “Şimdi İstanbul için ‘Her şey çok güzel olacak’, ‘İstanbul başka güzel olacak’ diyorlar. Biz de diyoruz ki; inanın anneler inanın Türkiye halkları, sonuç muhteşem olacak! İstanbul’da 23 Haziran’da yapılacak seçim tam anlamıyla bir referandumdur. Halk iradesini hiçe sayan faşizmle demokrasi arasındaki bir referandumdur. HDP, 31 Mart’ta demokrasiye aralanan kapının açılması ve Türkiye halklarının aydınlık bir geleceği kavuşması için 23 Haziran’da aynı kararlı tutumunu sürdürecektir. “ açıklamalarını yaparak Ümit Özdağ’ı herhalde gevşetmiş ve rahatlatmıştır.

Rahat ol ve stres yapma Ümit Özdağ, ittifak ortağınız HDP 31 Mart’ta nasıl sizinle beraber CHP’ye oy verdiyse, 23 Haziran’da da aynı tavrını sürdürecektir. Bizim dememize inanmıyorsan, işte terör örgütü PKK’nın ve HDP’nin açıklamaları ortadadır. Geçmişte Oslo’yu, Habur’u, Dolmabahçe’yi, çözüm sürecini yapan AKP’nin şimdi gizli bir ajandası var mı bilemeyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Çözüm süreci diye bir şey söz konusu değil” sözü şimdilik herkese ölçü olmalıdır. Biz, 15 Temmuz sonrası başlayan kararlı terörle mücadele tutumunu destekliyoruz. Bu mücadele de tavizsiz devam ediyor. Son 3 yılda öldürülen yaklaşık 9 bin terörist, son iki haftada öldürülen 20-30 terörist bunun delilidir. O 9 bin teröristin, 4600’ü Afrin operasyonunda öldürülürken, Ümit Özdağ’ın partisi “Biz Afrin operasyonuna baştan sona karşıyız” diyordu. Ümit Özdağ’ın kendisi de “Afrin’i almak için ne veriyorsunuz?” diyerek bu operasyonu sulandırmaya ve Türk Ordusu’nun motivasyonunu bozmaya çalışıyordu. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kurduğu cümlelerin önünü ve arkasını keserek, tüm gazetecilerin şahit olduğu ortamda ironiyle söylediği “Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün. Yani görüşmese dahi bunlar Kandil’den haberleşiyorlar zaten.” sözü üzerinden “Avukat ile görüşmesinde sakınca yok dediğiniz zaman Oslo sürecinde sakınca yok demektir. Fikrim yok dediğiniz zaman, yeni Oslo sürecine karşı çıkmıyorsunuz demektir. “ eleştirisi yaparak, bir zamanlar “Devlet Bahçeli’yi savunmak, Anayasa’nın ilk 3 maddesini savunmaktır” (12 Nisan 2011/Konya) dediğin bir Lidere iftira atmaya utanmıyor musun Ümit Özdağ?

HER ŞEYE KONUŞAN SEN, ALÇAKLIKLARA SUSMUŞTUN

Geçen gün senin gibi büyük stratejik uzman(!) olan Sinan Oğan’a da, kurduğu partiyi CHP-HDP yancısı yapan Genel Başkanın Meral Akşener’e de hatırlattım ve aynı cümlenin devamındaki “Bunu büyüterek, farklı noktalara getirerek hele hele PKK, onun YPG’siyle, onun HDP’siyle iş birliği yapıp seçim kazanma sevdasına kapılanların ağızlarına böyle bir görüşmeyi almamaları lazım.” cümlesini kime söyledi MHP Lideri Devlet Bahçeli?

Size söyledi size!

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türk devletini yöneten iradeyi Oslo’nun, Habur’un, Dolmabahçe’nin kapısından çekip alan, çözüm süreci ihanetini parçalayan bir lider iken onu “Oslo sürecini başlatmakla” suçlamak gafillik ve ileri derecede siyasi ahmaklıktır.

Ümit Özdağ “Özetlersek ‘Al Suriye’nin kuzeyini ver İstanbul’u oyunu’ oynanıyor.” diyorsun…

İşte burada mayına bastın… Ayağını çekme havaya uçacaksın…

Cumhur ittifakı “İstanbul’u almak için Suriye’yi vermek istiyorsa” siz 31 Mart seçimlerinde HDP’ye “Ver İstanbul’u, Ankara’yı, Adana’yı, Mersin’i, Antalya’yı, Hatay’ı, İzmir’i ve diğer illeri” diyerek neyi vermiştiniz?

HDP’li Barış Yarkadaş ve senin seçim çalışmalarında yanyana oturarak poz verdiğin terörist sevdalısı Canan Kaftancıoğlu “Demirtaş çağrısı ve HDP’nin oylarıyla kazandık” diyorsa, kazanırken verdiğiniz bir şeyler olmalıdır değil mi Ümit Özdağ?

Mesela HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli “Kürdistan’da biz kazanacağız, Batı’da da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz” dediğinde senin genel başkanların Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu susmuştu.

Car car herşeye konuşan sen bu alçaklık karşısında susmuştun!

Ne diyelim şimdi?

Mesela “CHP ve İP, HDP sayesinde kazandığı yerler adına Kürdistan’ı verdi?” mi diyelim?

“Terörist Demirtaş’ı cezaevinden çıkarma sözünü verdi” mi diyelim?

Gerçi HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli geçtiğimiz hafta çıtayı yükseltti ve “23 Haziran’da CHP’ye oy verirseniz, İmralı’nın yolu açılır.” dedi. Siz de yine CHP’nin adayını destekleyeceğinize göre İmralı’daki alçağın yolunu açacak olan da yine sizsiniz. Ya da siyasi önderin Kemal Kılıçdaroğlu dört yıl önce “YPG terör örgütü değil, vatanını koruyan oluşum” dediğinde ve 2 ay önce “Türkiye’nin beka sorunu yok. YPG bize saldırmaz.” derken Suriye’yi YPG’ye mi bırakmıştı?

“Bana göre Öcalan’a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkân tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir. Sekreter verilmesi ve ortamının iyileştirilmesi gerekir” diyen adamı partinize Genel Başkan yardımcısı yaparak HDP’ye verdiğiniz mesaj yerine ulaştı sanırım?

Biz yaşananlardan, siz ise şizofren siyaset tarzıyla olayları değerlendiriyorsunuz Ümit Özdağ…

Siz Allah’tan korkmadan, Türk milletinden utanmadan sırf kazanmak uğruna HDP ile ittifak yaptınız. Şimdi görüyorsunuz Kandil sizi “CHP kendine oy verenleri unutmamalı. Ters şeylere girmemeli. Yoksa desteğimizi geri alırız” diye uyarıyor ve tehdit ediyor. CHP ve İP’ten bu alçaklığa karşı zerre ses çıkmıyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerinin önünü arkasını keserek, kendi ihanetlerinizin üzerini örtmeye çalışırsanız böyle rezil olursunuz. Ümit Özdağ İP isimli partinizi kurduğunuzda zaten “Bu parti Ülkücü bir parti olmayacak” demiştin. Ama tam bir “CHP-HDP yandaşı” oldu… Terörist Demirtaş’a “Oyunuzu Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Meral Akşener’in partisine verin” dedirtecek kadar PKK’ya şirin görüntü çizdiniz. Büyük strateji uzmanı Ümit Özdağ, bir gün de bu konuyu değerlendirsen!

Kandil ve HDP sizin partiyi aile içinden görürken, PKK ve HDP’ye nefes alamadığı süreci başlatan MHP ve Devlet Bahçeli’ye iftira atmaya utanmayacak kadar nankör ve projesiniz…

Ümit Özdağ bu ara bir ABD ve İngiltere gezin olacak mı?

Olacaksa polemiklere dönünce devam ederiz.

 

 

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kurduğu cümlelerin önünü ve arkasını keserek, tüm gazetecilerin şahit olduğu ortamda ironiyle söylediği “Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün. Yani görüşmese dahi bunlar Kandil’den haberleşiyorlar zaten.” sözü üzerinden “Avukat ile görüşmesinde sakınca yok dediğiniz zaman Oslo sürecinde sakınca yok demektir. Fikrim yok dediğiniz zaman, yeni Oslo sürecine karşı çıkmıyorsunuz demektir. “Eleştirisi yaparak, bir zamanlar “Devlet Bahçeli’yi savunmak, Anayasa’nın ilk 3 maddesini savunmaktır” (12 Nisan 2011/Konya) dediğin bir Lidere iftira atmaya utanmıyor musun Ümit Özdağ?