Tayfun Özsoy, Hakan Yaşar ve Ali Kunak; Futbol Gündemi’nde Galatasaray’ın Uğurcan Çakır transferi, Fenerbahçe’nin son gün eklemeleri ve TFF’nin takım sayısı kararına ilişkin sorularımızı yanıtladı.
"Galatasaray yönetimi, kaleci konusunda sınıfta kaldı"
TG-Spor: UEFA Şampiyonlar Ligi kadrosunu açıklayan Galatasaray, transfer döneminin sonunda Uğurcan Çakır ve İlkay Gündoğan gibi eklemeler yaptı. Sizce Uğurcan Çakır, Muslera’nın yerini doldurabilir mi? Yönetimin kaleci transferini noktalamak için son güne kadar beklemesi doğru bir hamle miydi?
Tayfun Özsoy: Galatasaray yönetimi, kaleci konusunda sınıfta kaldı. Ayrılacağı en az bir yıl öncesinden belli Fernando Muslera’nın yerini doldurmak için son dakikanın beklenmesi büyük bir başarısızlıktır. Ne istediğini bilmeden (Okan Buruk’un Ederson talebi hariç), ortamda kim varsa yoklayan sarı kırmızılı yönetim son dakikada durumu rekor maliyetle ‘az da olsa’ kurtardı. Şu an Türk kaleciler arasından en deneyimli ve başarılısı Uğurcan Çakır’ın, 19 kupalı Muslera’nın yerini doldurması çok zor. Bu Uğurcan için değil, ilgi gösterilen Donnarumma, Fenerbahçe’nin aldığı Ederson ve ismi geçen tüm kaleciler için de ulaşması zor bir çıta.
Hakan Yaşar: Galatasaray, ülkenin en formda kalecisini aldı. Uğurcan Çakır doğru bir transfer. Galatasaray, 6-7 yıl kaleci sorunu yaşamayabilir. Muslera ayrı, Uğurcan ayrı. Yerini doldurması muhtemel. Ama yerli kalecilerin üzerindeki baskı her zaman daha fazla olur. Muslera’nın yerini doldurmak için kim alınırsa alınsın maliyetli olacaktı. Rakam alışılmadık bir rakam. Ama yabancı kalecinin kendisine verilmesi ödenecek para, bir anlamda yerli bonservise ödendi. Para içerde kaldı. Aidiyet transferi olan İlkay, kariyerinin sonunda da olsa Mertens gibi katkı sağlar. Uğurcan da Şampiyonlar Ligi seviyesinde kaleci ve Galatasaray, bu kadrosuyla büyük hayaller kurduruyor.
Ali Kunak: Galatasaray Muslera sonrasında, yabancı kaleci arayışında sonuca ulaşamayınca son çare olarak Uğurcan Çakır'ı kadrosuna dahil etti. Türk futbol tarihinin en pahalı iç transferi gerçekleşmiş oldu. Uğurcan Çakır kalite ve kariyer olarak Muslera'yı bence aratmaz. Camia şu anda bu transferden memnun. Ama kalecilikte şans işi biraz. Eğer şampiyonlar ligi'nde galatasaray'ı mağdur eden talihsiz bir gol Uğurcan'ın hatasıyla yenirse o zaman oklar yönetime döner. Şu anda kağıt üzerinde Uğurcan Çakır iyi transfer, biraz pahalıya mal oldu ama, milli duyguları ön plana alırsak, Uğurcan'ın başarılı olmasından bütün Türk milleti gurur duyar.
“yönetim kendine de yatırım yaptı”
TG-Spor: Fenerbahçe, Avrupa’daki transfer döneminin son gününde kadrosuna Kerem Aktürkoğlu, Ederson ve Asensio gibi önemli eklemeler yaptı. Seçime gün sayan Fenerbahçe’de transferlerin zamanlamasını nasıl değerlendirirsiniz?
Tayfun Özsoy: Fenerbahçe başkanlığında bir türlü istediğine ulaşamayan Ali Koç, bu kez gözünü net karartarak, Avrupa Ligi Şampiyonu hedefinin arkasına gizlenmiş, Süper Lig Şampiyonluğu kadrosu kurdu. Şu an hocasız kadroyu kurarken, bonservis maliyeti az görünse de yıllara uzanan ciddi maaş rakamlarına imza attı. Zamanlaması kötü genel kurulda yeni başkan seçilse bile, kulübün milyonlarca avroluk borç geçmişine değil, yalnızca son 3’ünün 100 milyon avronun üzerine çıktığı toplam 12 transferin gelecekteki maaş borçlarını da üstlenmek zorunda kalacak. Bu da Ali Koç’un hedefini tutturmak adına, kulüp açısından tartışılır olsa da kendi adına çok doğru bir transfer zamanlaması yaptığını işaret ediyor.
Hakan Yaşar: Fenerbahçe yönetimi baktığınızda, seçim öncesi 11 transfer için sadece 1 yıllık maliyet olarak 150 milyon Avro gibi bir harcama yaptı. Bunda Galatasaray ile girilen transfer çılgınlığı yarışının etkisi var ama yönetim kendine de yatırım yaptı. Üstelik Şampiyonlar Ligi kaçmasına rağmen. Her sene neredeyse bir 11 alınıyor, bir 11 gönderiliyor. Kiralıklar da ayrı. Yani başarı gelmedikçe artan bir transfer sirkülasyonu ve artan maliyetler söz konusu. Ama yine de kariyer, tecrübe, kalite, modern futbol anlayışı açısından baktığınızda Fenerbahçe yönetimi, 2023 ile birlikte en iyi transfer dönemini geçirdi.
Ali Kunak: Fenerbahçe son dakika transferleri ile kadrosunu daha da güçlendirdi. Belki aldığı futbolculardan bazıları akşam pazarı tabiriyle biraz daha hesaplı olmuş olabilir. Ama elden kaçan Şampiyonlar Ligi fırsatı düşünüldüğünde bence transferlerin son dakikaya bırakılması kayıptır. Hele ki Kerem transferinde, Kerem'in attığı golden sonraya kalınmasınsa yönetim son derece hatalıdır.
“Bir takımı lige almak önemli değil…”
TG-Spor: Türkiye Futbol Federasyonu, gelecek sezondan itibaren 1. Lig’in 20 takımla, 2. Lig’in ise 36 takımla oynanacağını açıkladı. Sizin TFF’nin almış olduğu bu kararla ilgili görüşleriniz nelerdir?
Tayfun Özsoy: Türkiye Futbol Federasyonu’nun aldığı kararların gerekçesinin Türk futbolunun geleceği için olduğunu düşünmemek gerekiyor. Daha çok güne uygun, yarını olmayan bir karar gibi değerlendirmeliyiz. Süper Lig 18, Birinci Lig 20, İkinci Lig 36 takım. Tümüyle amatör olması gereken üçüncü ligi saymıyoruz bile. Yani üstle alt arasında denge yok. Oysa ligler eşit sayıda örneğin 20’şer takımdan oluşsa, lig geçişleri aynı sayıyla olsa, her şey daha net olmaz mı? Her federasyon günün koşullarına göre geleceği çok planlamadan, ‘ben yaptım, böyle olacak’ yöntemiyle adım attığı için, bir yıl lig sayısı, bir diğer yıl yabancı sayısı savrulup duruyoruz.
Hakan Yaşar: Türk futbolunda plana pek sadık kalınmaz. Bunda TFF’den çok kulüpler belirleyici olur. Pandemiyle birlikte günün şartlarından dolayı değişen takım sayılarında eskiye dönüş planı, bu kararla rafa kalktı. Takım sayısı toplamda azaltılmaya çalışılırken kulüplerin 1. Lig’de böyle bir kararda anlaşması bir ihtiyaçtan doğmuş olabilir. 1 ve 2. Lig’de o kadar çok Süper Lig görmüş ama mazisini arayan camia var ki, çözümü bu şekilde buldular. Yarınlarda 24 takımlı İngiltere Championship modeline gidiş olursa şaşırmam.
Ali Kunak: Futbolumuzda kalite peşinde isek, kantite sevdasından vazgeçmemiz gerekir. Geçen sene Malatyaspor'u gördük. Bu sene de Adana Demirspor'u canlı örnek olarak izliyoruz. Bir takımı lige almak önemli değil. Layık olan ve ligin hakkını verecek imkanlara sahip olan takımları lige almak; kesinlikle daha doğru yoldur.
