Türkgün.com spor yazarlarımız Tayfun Özsoy, Hakan Yaşar ve Ali Kunak; Fenerbahçe’deki başkanlık seçimini, Galatasaray’ın Süper Lig ve Şampiyonlar Ligi performansını ve Beşiktaş’ta Sergen Yalçın döneminde alınan sonuçları değerlendirdi
“bilim insanları birçok tez konusu yaratabilir”
TG-Spor: Fenerbahçe’de 7 yıllık Ali Koç dönemi sona erdi ve başkanlığa Sadettin Saran getirildi. Siz sarı-lacivertlilerde 7 yıl süren Ali Koç dönemini ve Sadettin Saran seçimini nasıl değerlendirirsiniz?
Tayfun Özsoy: Ali Koç’un 7 yıllık döneminden bilim insanları birçok tez konusu yaratabilir. Başlarken spordaki gerilimi azaltma adımları atan, yıkılmış köprüleri onaran Koç, zaman ilerledikçe köprüleri yıktı, yolları kapattı. Ali Koç, tartışmasız, Fenerbahçe için milyonlarca avro para harcadı. 10’a yakın hocayla çalıştı. 100’lerce futbolcu aldı. Rekor bedelle, oyuncular sattı. Amatör (!) sporlarda Avrupa Şampiyonlukların sevincini yaşattı. Gelirleri arttırdı. Ancak, Türkiye’nin merkezine konulan futbolda bir türlü gelmeyen şampiyonluk, buna bağlı olarak, her geçen gün artan gerilim, bahaneyi hep dışarıda arayan istikrarsızlık Ali Koç’a yönelik içsel tepkiyi arttırdı. Sezonun bitimiyle yapılsaydı, çok daha büyük farkların oluşabileceği seçim, ligdeki başarısızlığı, transfer başarısına dönüştürme çabaları ‘Ali Koç’un gitmesini isteyen’ Fenerbahçelilere yeterli gelmedi ve Sadettin Saran seçildi. Saran mı ne yapacak? O da kaybolan sevgi ortamını geri getirmek için ılımlı adımlarla başladı. Kim bilir, bekleyelim görelim.
Hakan Yaşar: Sadettin Saran, Ali Koç’a gösterilen tepkiden dolayı başkan seçildi. Aziz Yıldırım, tesisleşme rekortmeniydi ama yeterince şampiyonluk kazanamadı, tepki gördü. Tarihte görülmemiş bir destekle başkan olan Ali Koç, yıllarca kulübe inanılmaz şekilde ekonomik destek sağladı ama futbolda şampiyonluk göremedi. Marka bir isim olmanın kredisiyle 7 yıl sabredildi. Ama teknik direktörler, futbolcular, kriz politikaları, MHK ve hakem yaklaşımlarında tekrarlanan hatalara karşı sabırlar taştı. Sadettin Saran ne yaparsa yapsın Ali Koç döneminden daha kötü olmayacak. Çünkü seçim tarihindeki zamanlama hatası nedeniyle bu sezonun günahı Ali Koç’a yazar, sevabı ise Sadettin Saran’a.
Ali Kunak: Küçücük bir farkla kazanılan bir seçim. Kaybeden tarafın son dakikada yapmış olduğu basit hatalar burada öne çıkmıştır. Hesap sorma zamanı deyip şaşaalı bir şekilde Riva'ya gittikten sonra çıkışta yumuşamış peynir gibi demeçler vermesi Ali Koç'a son dakika oy kaybı yaşatmıştır. Eğer çıkışta MHK başkanının değişimi için söz aldık yada benzeri ifadeleri kullanabilseydi seçimin galibi bence Ali Koç olurdu. Seçimi kaybettiren ana faktör ise ülkücü camianın desteği için bir televizyon kanalında "Bundan dolayı tepki aldım, olmasaydı daha iyi olurdu" cümlesini kullanmasıydı.
"Olay organizasyon işi"
TG-Spor: Şampiyonlar Ligi’nde Frankfurt deplasmanında 5-1 mağlup olan Galatasaray, Süper Lig’de evinde Konyaspor karşısında rahat kazandı. Okan Buruk’un yönetimindeki Galatasaray’ın Avrupa ve lig performansları arasındaki bu farkın sebepleri nelerdir?
Tayfun Özsoy: Galatasaray, Eintracht Frankfurt’a maçında ilk golü attı. Oyun üstünlüğünü eline geçirdi. İkinci golü kaçırdı, üstünlüğü sürdü. Ne zaman Alman temsilcisi gol attı: Süper Lig’de kalesinde pozisyon görmeyen, görse de yediği gole bir ‘VAR’ bulunan sarı kırmızılı futbolcular, daha ne olduğunu anlamadan, ikinci, üçüncü golü yedi. İkinci yarıda da fark geldi. Bunun iki nedeni, Galatasaray’ın Türkiye’deki ‘yenilmezlik’ algısının getirdiği rahatlık, diğeri Avrupalıların anında cezayı kesme ezberleriydi. Eintracht Frankfurt maçı özelinde yaşanan bu durum, son dönemdeki çoğu Avrupa maçında yaşandığı düşünülürse, burada futbolcular kadar teknik direktör Okan Buruk’un da sorumlu olduğunu söyleyebiliriz. Yani, Galatasaray eğer başarılı olmak istiyorsa, Süper Lig’e göre değil, Avrupa’ya göre oynamalı. Tümosan Konyaspor maçı sanki bu yoldaki ilk adımdı. Corendon Alanyaspor maçı, Liverpool öncesinde bir sınav ve değerlendirme maçı olacaktır.
Hakan Yaşar: Ben farkı Süper Lig ile Şampiyonlar Ligi seviye farkından ziyade, Galatasaray kadrosunun dönemsel fiziksel seviyesine bağlıyorum. Eğer; İlkay, Sane, Icardi, hatta Yunus dahil yetenekli oyuncular fiziksel dirilik açısından iyi olsalardı, skor çok farklı olurdu. 7 maç daha var ve bu kadro bu seviyesini geliştirirse o zaman son 16 turu gelir. Tamam, Avrupa temposu farklı ama eğer Galatasaray, Liverpool’u Ali Sami Yen’de yenerse Süper Lig’in seviyesi Şampiyonlar Ligi seviyesinden daha iyi olmayacak. Olay organizasyon işi. Karabağ, Benfica’yı yendi diye Azerbaycan ligi seviyesi yüksek değil. Ama 2000 organizasyonu nasıl UEFA Kupası getirdiyse, bu kadronun iyi organize edilmesi turları getirir.
Ali Kunak: Galatasaray kötü bir başlangıç yaptı, ancak Frankfurt maçının oynandığı 90 dakikada Galatasaray bir takımın başına gelebilecek bütün şanssızlıkların hepsini yaşadı. Ben Frankfurt maçını yol kazası olarak değerlendiriyorum. Liverpool maçının dışındaki maçlardan alacağı puanlarla 11 puanı bulursa yola devam edebilir düşüncesindeyim.
“sonuçlar Beşiktaş camiasını karamsarlığa sokmamalıdır”
TG-Spor: Beşiktaş’ta ikinci Sergen Yalçın dönemi sancılı başladı. İstenilen oyun ve sonuçtan uzak olan siyah-beyazlılardaki sorunun kaynağı ve çözüm yolları ne olabilir?
Tayfun Özsoy: Beşiktaş hocası Sergen Yalçın’ın elini kolunu bağlayan, futbol yorumculuğu sırasındaki sözleri. Deneyimli teknik direktör, yorumları sırasında her şeyi kolay gösterirken, olay gerçeğe dönüşüp sözlerin sahaya yansıması gerekince işin o kadar kolay olmadığını gördü. Çünkü, eldeki oyuncular beklentileri karşılayacak durumda ve dengeli bir yapıda değil. Kadroda açık bir ‘beyin’ eksikliği görülürken, bu beynin işleteceği kanatlara ağırlık verildi. Orkun’un transferi ile yama yapılmasına karşın, aslında liderin tamamlayıcısı olma becerisi daha yüksek milli oyuncu da bekleneni veremedi. Eksik kadroya rağmen çözüm yine Sergen Yalçın’ın oyunculara, yükleyeceği kondisyon ve taktik ezberden gelecektir. Zaman tanınırsa…
Hakan Yaşar: Bir takım düşünün. 12 oyuncunun 8’i lig başladıktan sonra transfer edilmiş. 25 oyuncu gönderilmiş. Sezon açılış kampına giden 35 oyuncunun 17’si ayrılmış. Ve teknik direktör değişmiş. Böyle bir ortamda kısa zamanda istikrarlı başarı mümkün olmaz. Takım olmak zaman alır. Bu süreci Beşiktaş iyi götürmüyor ve hasar alıyor. Sergen Yalçın bu işte en az suçu olan kişi. Suçlu ararken son birkaç yıla bakmak gerekiyor. Çözüm, eğer bir plan varsa o plana sadık kalmak. Takımdaki her oyuncunun taşın altına elini sokması ve Sergen Yalçın’ın da oyuncu grubundan maksimum verim almasını beklemek.
Ali Kunak: Sergen Yalçın'ın performansla başlangıç yapamaması, ilerisi için karamsarlığa sokmamalıdır Beşiktaş camiasını. Sergen hocanın ilerleyen haftalarda bu takıma ağırlığını koyacağını ve meyveleri toplamaya başlayacağını düşünüyorum.
