Türkgün.com spor yazarları Tayfun Özsoy, Hakan Yaşar ve Ali Kunak; TFF ve MHK’yi eleştirmeye yönelik verilen demeçler, Türkiye Kupası finalindeki Trabzonspor-Galatasaray karşılaşması, Fenerbahçe’de Ali Koç ve yönetimine gerçekleştirilen protestolar ve Beşiktaş’ta gerçekleştirilen seçimde Serdal Adalı’nın başkanlığa devam etmesiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
“Hacıosmanoğlu, MHK değişikliğini kabul etmek zorunda”
TG-Spor: Süper Lig’de sezon sonu yaklaşsa da hakem kararlarına yönelik tepkiler azalmış değil. Son olarak Başakşehir-Fenerbahçe maçının ardından Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, TFF ve MHK aleyhinde açıklamalarda bulundu. Bu yaşananlar göz önünde bulundurulduğunda mevcut federasyonun gelecek yıl da devam edeceğini düşünüyor musunuz?
Tayfun Özsoy: Aynı şeyleri yapıp, farklı sonuç beklemek sanıyoruz, bizim genlerimizde var. “Beyefendi”, “Azizim”, “Kardeşim” sözlerinin kullanıldığı, insanların birbirlerine saygıyı, oyuna sevgiyi, kazanmaktan daha önde geldiği dönemlerin ardından plak, hep aynı yerde takıldı. Bir gün Galatasaray itiraz etti, diğer gün Fenerbahçe, Beşiktaş, ertesi gün Başakşehir, Trabzonspor, Adana Demirspor… Kazanırken susanlar, kaybetmelerini hep hakemlere ve federasyona bağladılar. Kolay olan bu. Ne yazık ki, böyle olmaya devam edecek. TFF yönetimi, MHK devam etse ne olur, kalsa ne olur? Paydaşlar hatayı ÖNCE kendilerinde aramayınca…
Hakan Yaşar: İlginçtir TFF son 3 yazı da seçimle geçirdi. Ve yine seçim kapıda. 4 büyük kulüpten 3’ü yeni TFF istiyor ve bunu Göksel Gümüşdağ destekliyorsa, o seçim kaçınılmaz olur. Net fotoğraf yine de 2 kupa resmi olarak sahiplerini bulduktan ve tüm liglerde şampiyonlar, çıkanlar, düşenler kesinleştikten sonra ortaya çıkar. TFF ve MHK’yi başarılı bulan kimse yok. Ancak şunu da net biliyoruz ki, futbolda seçimden kurtulmanın tek yolu, yeni kurullarla yeni yol haritalarıdır. Yani ya seçim ya feda sürecindeyiz. Bunu 2-3 hafta içinde görebiliriz.
Ali Kunak: Hakem kararlarından şikayetçi olmayan yok Bu da tabii ki hakemlerin iyi yönetilmemesinden kaynaklanıyor. Hakemlerin amir kuruluşu olan Merkez Hakem Kurulu ve Türkiye Futbol Federasyonu bu durumun 1. derece sorumlusu. Şu anda Beşiktaş-Galatasaray-Trabzonspor ve Başakşehir Kulübü başkanları ortak bir çalışma ile bu konu üzerindeler. Bence İbrahim Hacıosmanoğlu, görevde kalmak için MHK değişikliğini kabul etmek zorunda. Kabul etmezse de o zaman Hacıosmanoğlu'nun değişmesi gündeme gelir.
“‘Önce savaşan, sonra kazanan’ bir takım yaratmalı”
TG-Spor: Beşiktaş’ta olağan seçimli genel kurulda Gürkan Aksoy ile yarışa giren Serdal Adalı, 2. kez siyah-beyazlıların başkanlığına seçildi. Serdal Adalı’nın 4 aylık süreçte yaptıklarını nasıl değerlendirirsiniz? Beşiktaş’ın yeniden şampiyonluk yarışına girmesi için neler yapılmalı?
Tayfun Özsoy: Serdal Adalı, katılımın çok az olduğu genel kurulda güven oyundan çok, “yeni başladı devam etsin” oylarıyla seçildi. Adalı, ilk seçimde hedefini, “Genç yetenekler bulup, fazla borçlanmadan, geleceğin takımını oluşturmak. Kalıcı, kazanan bir takım yaratabilmek” şeklinde açıklamıştı. Bu süreçte alınan Arroyo ve Ricardo, doğru hamleler miydi? Tartışılır. Kulüp ekonomisini düzeltmek isteyen Adalı’nın bu kadro ile şampiyonluk yarışında olması çok güç. Solskjaer’in, “Erling Haaland’ı istiyorum” esprisinin altında yatan ihtiyaçları da karşılaması olanaksız. O zaman ilk plana dönülüp, çok kaliteli, ekonomik gençlerden ‘önce savaşan, sonra kazanan’ bir takım yaratmak en doğru adım olacaktır.
Hakan Yaşar: Serdar Adalı ara transferi, yatırım amaçlı 2 sponsor transferi ile geçiştirdi. Şimdi asıl başkanlığa soyunduğunu görüyoruz. Beklentiler büyük ve 4 yıldır kasım ayını göremeyen bir takım var. Futbol aklına dikkat çeken Adalı’dan çılgın transferler beklenmese de doğru hamleler gelmesi gerekir. Takımda 1 tam, 2 yarım yetenek var. Rafa Silva’yı maçlarda zaman zaman Paulista ve Masuaku tamamlıyor. Sadece savaşan takımla olmaz. Bayrakları sandıktan çıkartmak için yetenekli, 25-30 yaş aralığında üretken en az 2’si kurtarıcı statüde 4-5 transfer lazım. Yoksa Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kadro kalitesiyle yarışmak çok zor olacaktır.
Ali Kunak: Beşiktaş gibi büyük bir camia kötü yönetilmenin sonucunda sıkıntılı günler yaşıyor. Başkan Serdal Adalı çok tecrübeli bir isim. Uzun yıllar yöneticilik yaptı. Yöneticilik vasfı olan bir kimlik. 5 ay gibi kısa bir dönemde bile takımda gözle görülür bir düzelme yaşatan Adalı yönetimi, bence Beşiktaş'ı özlenen günlerine döndürme konusunda başarılı olacaklardır.
“Okun Buruk dokunuşu”
TG-Spor: Süper Lig’de şampiyonluğa ‘bir adım’ mesafede olan Galatasaray, ‘kart puanı’ ile gruptan çıktığı Türkiye Kupası’nda da final maçına çıkıyor. Sarı-kırmızılar, sezon ortasında sıkıntılı bir süreç yaşamıştı, sizce o dönemden kurtulup bugünlere gelinebilmesini sağlayan neydi?
Tayfun Özsoy: Galatasaray’ın belki de en büyük artısı bu. Temeli sağlam yapılar ne kadar şiddetli deprem yaşarlarsa yaşasınlar, ne kadar içeride bir şeyler yere düşüp kırılsa, devrilse de ayakta kalmayı başarırlar. Sarı kırmızılıların durumu da böyle oldu. Avrupa’daki kayıplar, sakatlıkların artması, oyuncuların psikolojik ve fiziksel yorgunluğu, her şey kötü giderken kulüp içine kapandı. İç dinamiklerini harekete geçirip, camia olarak bütünleşti. Kendine geldi. Yaralarını onardı. Ve ‘kart puanı’ maçında diş geçiremediği rakibini yarı finalde gol yağmuruna tutup finale ulaştı.
Hakan Yaşar: Okun Buruk dokunuşu… Beşiktaş’a karşı alınan 1-0’lık sonuç hayırlı mağlubiyet oldu. Galatasaray sallanıyordu. O yenilgiyle hem teknik ekip hem takım işin ciddiyetine vardı. Fenerbahçe kupa maçıyla başlayan Lemina, Torreira ve Sara’lı orta saha düzeni kritik maçlarda büyük iş gördü. Mertens ve Morata kesik yedi ama dominant oyun geri döndü. Galatasaray, bu dokunuş sonrasında şimdi 4 günde 2 kupa kazanmanın eşiğine gelindi.
Ali Kunak: Galatasaray istediği zaman, istediği gibi oynayan bir yapıya sahip. Zaman zaman form düşüklükleri yaşasa da takım gol atmak gerektiği zaman gol atıyor. Puan almak gerektiği zaman puan alıyor. Bugün oynanacak maçta da şampiyonlukta neredeyse ipi göğüslemenin rahatlığıyla daha stressiz oynayan taraf Galatasaray olacaktır.
"Ali Koç, muhalefetin sesine kulak vermeli"
TG-Spor: Fenerbahçe’de şampiyonluk umutları tükenirken tribünlerde yönetim aleyhine tezahüratlar daha yüksek sesle ifade edilmeye başlandı. Ali Koç’un göreve devam kararı alması sizin için beklenen bir karar mıydı? Bunun karşılığında olağanüstü kongre için imza toplama kampanyası başlatıldı, sizce olağanüstü kongre için yeterli sayıda imzaya ulaşılabilir mi? Fenerbahçe’deki gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
Tayfun Özsoy: Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un başarısızlığı, gelmeyen şampiyonluklar değil, 7 yılda değişen teknik direktörler, yüze yakın transfer, harcanan paralar, stat tribünlerine dolduran üyelerle yapılan sonuçsuz toplantılar, maça çıkmadan kupayı teslim etmeler, suçu sürekli başka yerde aramalar… Bütün bunların sonrasında yaşanan kayıplara tribünlerinin isyanını, istifa seslerini ‘bir avuç’ nitelemesiyle görmezden gelen Ali Koç’un devam kararı. Ardından gelen olağanüstü genel kurul için imza kampanyası. Yeterli sayı olur mu, olmaz mı? Bu çok önemli değil. Beş imza, beş bin imza… Seçim yapılır yapılmaz, bence Fenerbahçe’nin asıl sorunu, gücünü kurumundan almaması, ‘paralı başkan’ çaresizliği.
Hakan Yaşar: Eğer Aziz Yıldırım çok açık ve sert bir muhalefet göstermez, kabul gören bir aday da çıkmazsa seçim olmaz. Ali Koç büyük olasılıkla devam edecek gözüküyor. Bu tepkiler sonrasında Ali Koç, muhalefetin de sesine kulak vermeli. Artık bir dizi bahaneyle geçiştirilmeyecek bir durum söz konusu. Doğru kadro ve saha odaklı doğru şampiyonluk stratejisi tek çare. Ali Koç’un bu saatten sonra ihtiyacı olan ve camiayı kenetleyecek olan tek şey şampiyonluk aklı. Ve yeni sezon artık Koç için sıfır kredi ile başlayacak.
Ali Kunak: Fenerbahçe yönetimimin muhalifleri imza atmaya devam ediyorlar. Şu ana kadar 6.000 rakamı konuşuluyor imza verenler için. Ancak tüm STK'larda olağanüstü genel kurulu imza toplama işleri konusunda yönetimler her zaman avantajlı olur. Eğer muhalif taraf ezici bir üstünlükle imza toplama işini hallederse yönetim bir şey yapamaz. Ama sınırlı sayıda imza toplanırsa yönetim de karşı atak yapıp aidat yatırma işlemi ile ibreyi kendine çevirebilir. Bunca tartışmalı ortam sonrasında keşke Ali Koç ve ekibi, imza toplama gibi sıkıntılı işlerle karşı karşıya kalmak yerine, "erdemli" bir icraat yapsalar…
"Kupa finali farklı olacaktır"
TG-Spor: Trabzonspor, Türkiye Kupası finali öncesi ligde karşılaştığı Galatasaray’a 2-0 mağlup oldu. Fatih Tekke’nin bu karşılaşmada rotasyonlu bir kadro tercih etmesini nasıl değerlendirirsiniz? Bu maçın kupa finaline etkisi nasıl olur?
Tayfun Özsoy: Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, çok doğru bir hamle ile lig maçında rotasyon yaptı. Galatasaray’ın ‘tam takıma karşı’ konsantrasyonunu bozdu. Hatta bundan fırsatla, etkili ve sonucu değiştirecek pozisyonlar da buldu. İkinci yarının başında rakibinin baskısına direnemeyip golü yedikten sonra, kupaya sakladığı oyuncularını sahaya sürmesi Galatasaray’a ‘test’ etme şansı verdi. Bu süreçte konuğun pozisyon sayısı arttı. Gol de buldu. Kupa finali mutlak farklı olacaktır. Tempolu heyecanlı bir maç olmaya aday finalde, ezberi biraz daha kuvvetli, daha formda isimlere sahip Galatasaray sanki bir adım önde olacaktır.
Hakan Yaşar: Trabzonspor için sezonu kurtarma maçı lig değil kupa maçı. Bu nedenle rotasyon tercihini doğal karşılamak gerekir. Galatasaray için belki bu avantaj oldu ama şimdi telafisi olmayan bir final oynanacak. Ligin kupaya etkisi olmayacaktır. Net favori Galatasaray. Son bir aydır yakalanan form tekrar edilirse Trabzonspor’un şansı olmaz. Ancak bu tür finallerde kupa motivasyonu üst düzey olan kupayı alır. Fatih Tekke’nin ideal kadrosunun, son maçın ilk yarısının belli bölümlerinde sergilenen oyunun da çok üstüne çıkması halinde şansı olabilir.
Ali Kunak: Bugün oynanacak final maçı Trabzonspor için son şans kapısı. Bugün hedeflenen sonuca ulaşılmazsa önümüzdeki sene Trabzonspor Avrupa kupalarında yer alamayacak. Bu nedenle bugün Trabzonspor futbolcularının çok daha istekli ve hırslı oynayacaklarını düşünüyorum. Galatasaray tarafı ise yukarıda da söylediğim gibi stressizce oynayacak. Hırsla oynayan mı kazanır, stressiz oynayan mı kazanır, bu akşam bunu göreceğiz.
