Türkgün.com spor yazarları Tayfun Özsoy, Hakan Yaşar ve Ali Kunak; Fenerbahçe’nin EuroLeague şampiyonluğunun Ali Koç’a etkisi, Galatasaray’da ayrılıkları beklenen Muslera ve Mertens’in liderlik katkısı, Beşiktaş’ın Süper Lig’de yaşadığı puan kayıpları, Jose Mourinho’nun açıklamaları ve TFF 3. Lig’de protestolara sebep olan yaş sınırı kararı ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
"Koç’un elini güçlendirecek tek adım, güvenoyu almasıdır"
TG-Spor: Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı, EuroLeague’de tarihinde ikinci kez zafere ulaşmayı başardı. Fenerbahçe’nin basketboldaki bu başarısını nasıl değerlendirirsiniz? Kazanılan EuroLeague şampiyonluğu seçim arefesindeki Fenerbahçe’de, Ali Koç’un elini güçlendirir mi?
Tayfun Özsoy: Fenerbahçe Beko, 8 yıl sonra başarısını yineledi. Sarı lacivertliler, 2’nci kupaya ulaşırken, daha önce 2’leyen Anadolu Efes’i yakaladı. İki takımın rekabetinin artı değer kattığı basketbolda Fenerbahçe Beko, yatırımlarının karşılığını aldı. Başkanlığı döneminin en büyük kupasını kaldıran Ali Koç’un elinin güçlenme konusu biraz karışık. Kupayı “Gerçek Fenerbahçelilere” armağan ediyorum sözleri Koç’un psikolojisinin dışa yansıması gibiydi. Ertesi gün futbol takımının ligden düşen Atakaş Hatayspor’a yenilmesi başka bir darbeydi. Her ne kadar eylülü işaret etse de Koç’un elini güçlendirecek tek adım, en kısa sürede genel kurul yapıp güvenoyu almasıdır.
Hakan Yaşar: Fenerbahçe Beko gerçekten çok değerli bir şampiyonluk kazandı. Bu başarının parametreleri futbol takımına da örnek aslında. Bunu 3 temel faktöre ayırabiliriz. Birincisi, şampiyonluk açlığı. Kadronun ve koçun EuroLeague’i kazanmayı kendine dert edinmesi ve motivasyonu. İkincisi savaşmak, sonuna kadar mücadele etmek. Her aşamasında savaşarak bu ligi kazanan bir takım var. Üçüncüsü kalite ve kadro derinliği. Üçüncü faktör belki başta Yunan temsilcileri olmak üzere 7-8 takımda vardı. Ama ilk ikisi diğerlerinde yeterince yoktu. Tüm bunlar Final-Four’da zirve yaptı ve şampiyonluk geldi. Bu başarının ilki nasıl 2018’de Aziz Yıldırım’ı kurtarmadıysa bugün de Ali Koç’u kurtarmaz. Bizim büyük camialar için ana spor futboldur.
Ali Kunak: Fenerbahçe basketbol takımı hepimizin gururu oldu. Avrupa'nın en büyüğü olmak az bir başarı değil. Bu şampiyonluk tabii ki Ali Koç'un hanesine artı yazar. Ali Koç ve yönetimi, eğer bugünlerde hemen genel kurul kararı alıp yaparlarsa, seçimin galibi kesinlikle Ali Koç olur.
"Umarım Galatasaray bu hatayı yapmaz"
TG-Spor: Şampiyon Galatasaray’da kutlamalar sürerken bir yandan da veda hazırlıkları yaşanıyor. Muslera ve Mertens gibi oyuncuların ayrılıkları takım içinde liderlik zaafiyeti yaratır mı? Galatasaray’ın bu isimlerin yerini doldurmak için transferde nasıl adımlar atmasını bekliyorsunuz?
Tayfun Özsoy: Süper Lig’de son 3 yılın şampiyonu ve transferlerdeki yüzde 50-60 başarısı Galatasaray’ı rakiplerine oranla daha deneyimli hale getirdi. Sarı kırmızılılar, bu deneyimin getirdiği hamleleri çok kısa bir sürede atacak gibi duruyor. Muslera ve Mertens’in yerine oyuncu arayan Galatasaray, liderlik konusunu Mauro Icardi ile çözdü, zaten doğal lider görünümdeki Arjantinliyi kaptan yaptı. Abdülkerim ve Kaan’ı da yardımcısı ilan etti. Osimhen’i takımda tutmak için çaba harcayan sarı kırmızılılar, ekonomik olarak çok güçlü gireceği sezona, şampiyonlar ligi düzeyinde isimleri almak için çalışıyor. Bir ya da iki iyi isim ezberi sağlam takıma sınıf atlatacaktır.
Hakan Yaşar: Aslında 3 yıl şampiyon olan kadronun aynen korunması değil de doğru yenilenmesi başarı istikrarını sağlar. Muslera ve Mertens yerleri dolmayacak kalitede oyuncular. Bir Muslera bulup 1 yıl rahat etmek Galatasaray için büyük konfordu. Ve bu bitti. Ama Galatasaray’ın yabancı kaleci kültürü Simoviç’ten beri malum. Yine de yeri en zor dolacak isim Muslera. Zaafiyet olmaması için 2 isim kalitesinde 2 yeni yıldız bulmanız gerekir. Bu noktada kriter; doymuş değil, başarıya aç yıldızlar bulunması. Hagi-Taffarel ve Sneijder’in gittikleri ilk sezonlarda, 2001-02 ve 2017-18’de, Galatasaray şampiyon oldu. Yani giden yıldızların yeri yeni yıldızla olmasa bile doğru takımla dolduruldu.
Ali Kunak: Bu çok güzel bir soru. Galatasaray camiasının şu anda tamamen Osimhen transferine odaklandığını görüyoruz. Tabii ki Osimhen gibi bir futbolcunun kalması ya da gitmesi önemli ama, esas önemli olan takımın diğer kritik noktalarında oynayan futbolcuların boşluğunun nasıl doldurulacağı. Eğer Osimhen kalırsa, ona ödenecek rakamın yüksekliği, diğer mevkiler için yapılması gereken transferlerin kalitesini negatif yönde etkiler mi? Kalecinin, defansın ve orta sahanın yeteri kadar iyi olmadığı bir takımda golcünüz Pele bile olsa hüsrana uğrarsınız. Umarım Galatasaray bu hatayı yapmaz.
"Beşiktaş kadrosu defolu"
TG-Spor: Süper Lig’de evinde oynadığı Çaykur Rizespor maçından mağlubiyetle ayrılan Beşiktaş, üst üste iki haftada puan kaybederek üçüncülük yarışındaki avantajını kaybetti. Özellikle son karşılaşmada yaptığı oyuncu değişiklikleriyle eleştirilerin hedefi olan Solskjaer’in performansını ve Beşiktaş’ın üçüncülük şansını nasıl değerlendirirsiniz?
Tayfun Özsoy: Son dört haftaya girilirken lig üçüncülüğü koltuğuna puan farkıyla oturan Beşiktaş’ın, alt sıralardaki takımlarla yapacağı son dört maç zorlu olacaktı. Öyle de oldu. Tam bir kontratak takımı kadrosuna sahip siyah beyazlılar, rakipleri üzerine gelmeyince oyun kurmakta, sonuç almakta zorlandı. İster istemez puan kayıpları oluştu. Teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer’in elindeki kadro ile farklı bir sonuç yaratması düşünülemez. Eğer, Beşiktaş iyi bir kadro mühendisliği ile çok iyi bir santrfor, çok iyi iki kanat, ortalamanın üzerinde bir on numara almazsa, gelecek sezonu da şimdiden kayıp hanesine yazabilir.
Hakan Yaşar: Beşiktaş kadrosu maalesef defolu. Son haftalarda ne prim ne de scout haberleri okuyoruz. Yani oyuncuların kişisel hedefleri bu maçlar değil belli ki. Oysa bu sezon üçüncülük namus meselesiydi. Ama üçüncülük treni çoktan kaçtı. Samsunspor son hafta bu işi bırakmaz. Geriye de Beşiktaş için enkaz ve mutsuz taraftar kalacak. Avrupa Ligi bileti yoklar arasında küçük bir teselli ama kadroyu kurtarmaz. Solskjaer’i bir hafta kahraman bir hafta hain ilan eden bir kültür var. Onu, onun kurduğu kadronun oyunu ve değişikleri ile idama götürmek gerek. Gelecek sezon sonuna dek bu şans tereddütsüz verilmeli. Bir hoca için “acaba” derseniz o sezon baştan kaybedilir.
Ali Kunak: Bu sene derbilerin kralı diye nitelendirebileceğimiz Beşiktaş ligde üçüncü olmamak için elinden geleni yapıyor. Oynanan oyun ve golcülerin beceriksizliği Samsunspor'u avantajlı konuma getirdi. Solskjaer in performansı Beşiktaş taraftarını mutlu etmiyor ve ümit de vermiyor. 3.lük ihtimali %25'in dahi altında olan siyah beyazlıların transfer döneminde işi zor. Takıma yapılacak takviyelerin yanı sıra, yeni bir hoca arayışı da Başkan Serdal Adalı ve yönetimini yoracaktır. Çünkü camianın gündeminde şu anda en çok konuşulan konu Solskjaer'in yetersizliği...
“Mourinho, Ali Koç’un elini bağladı”
TG-Spor: Süper Lig’den düşmesi haftalar önce kesinleşen Hatayspor karşısında 4-2 mağlup olan Fenerbahçe’de teknik direktör Jose Mourinho, maç sonu yaptığı basın toplantısında Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un gelecek sezon da kendisiyle devam etmek istediğini ifade etti. Siz Ali Koç’un Jose Mourinho ile devam etme kararını nasıl yorumlarsınız?
Tayfun Özsoy: Jose Mourinho, sezon başından bu yana verdiği demeçlerle kendisinin dışında her şeyin konuşulmasını sağladı. Hatta camiayı da aşarak ligi de yönlendirdi. Mourinho, Ali Koç ile ne konuştuğunu, toplanan imzalarla genel kurul baskısını yaşayan başkanın neler planladığını kimse net olarak bilmezken, ortaya böyle bir söz attı. Portekizli hocanın bu açıklaması hem Koç’un elini bağladı hem de tazminatın kapısını açtı. Yani tam kadro çıkılıp kaybedilen maçta Mourinho’nun hataları değil, Ali Koç’un verip vermediği net olmayan kararı konuşuldu.
Hakan Yaşar: Jose Mourinho’nun sığınacağı tek liman vardı, o da Başkan Ali Koç. “Bana güveniyor” diyor da, ona Ali Koç’tan başka güvenen var mı? Mourinho devam etmek ve şampiyon olmak istiyorsa, başkana değil tüm camiaya o güveni sahada yaptıklarıyla verebilmeli. Bunun için de bu kafayı değiştirmeli. Laf ebeliği kupa getirmiyor. Sadece iletişime, stratejiye değil de sadece işine, yani teknik direktörlüğe odaklanıp, Fenerbahçe’ye Fenerbahçe’nin büyüklüğüne yakışır şekilde, kazanırken de kaybederken de alkışlanacak bir futbol oynatacaksa kalsın. Ama bu tavırlarıyla, tarihin en pahalı kadrosuyla yaşattığı hayal kırıklığının altından kalkması mümkün değil.
Ali Kunak: Ali Koç daki Mourinho ısrarını anlamak gerçekten zor. Euroleague şampiyonluğunu getiren Šarūnas Jasikevičius'un aidiyet duygusunun, mütevaziliğinin yarısı Mourinho'da olsaydı, bir başka deyişle Mourinho bu kadar kibirli ve kendinden başka herkesi küçümseyici tavırlar içerisinde olmasaydı, belki de dün Fenerbahçe futbolcuları, basketçilerle beraber Bağdat Caddesi'nde şampiyonluk kutluyor olurdu. Ama mademki yönetim Jose ile devam etmek istiyor. Kesinlikle yardımcılarını ve teknik ekibini gibi değiştirip Mourinho'nun da kulağının çekilmesi lazım.
"3. Lig’in misyonu nedir?"
TG-Spor: TFF’nin yaş sınırı kararına tepkiler büyüyor. Birçok futbolcu, 3. Lig kulüplerinin 31 Aralık 2000 ve öncesinde doğmuş olan en fazla 5 futbolcu için lisans çıkarabilecek olmasını protesto ederken verilen kararın gözden geçirilerek kademeli bir geçiş kararı alınması gerektiğini savunuyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tayfun Özsoy: Federasyonun kararını sonuna kadar destekliyorum. 3’üncü lig, emekli futbolcuların son günlerini yürüyerek geçirecekleri bir yer olmaktan çıkmalıdır. 3’üncü lig yarınların futbolcularının süre alarak, deneyim kazandıkları bir yere dönüşmelidir. İzin verilen 5 futbolcu kademeli geçiş için yeterlidir. Protestolar olsa da alınan karar yürürlüğe girince hem gençlerin önü açılacak hem takımların ekonomileri, futbolcu eskilerine para vermedikleri için düzelmeye başlayacaktır.
Hakan Yaşar: 3. Lig’in misyonu nedir? Mevzu eğer üst liglere oyuncu yetiştiren lig olmaksa alınan kararı masum bulmak gerek. Tepkilerden anlıyoruz ki, 3. Lig, yetiştiren lig değil meğer karın doyuran lig pozisyonundaymış. Ama yıllardır bu lig yeterince oyuncu üretmediği gibi gelir de üretemiyor. Ortada ciddi bir sorun var. Radikal denebilecek keskin de bir geçiş var. Aslında doğru olan kulüp sayısını azaltmak. Haliyle oyuncu da azalacak. Bence 3. Lig, BAL statüsünde oynatılmalı. Fakat 1984’ten bu yana onlarca şehre, ilçeye verilmiş bir hakkı nasıl alacaksınız? Peki o hakkı yaşı büyük diye futbolcudan nasıl alıyorsunuz? Yaş sınırı konmasıyla rekabet azalırsa, 3. Lig yetiştiren lig olur mu? Korkarım, ekonomisini yönetemeyen kulüpler pahalı oyunculardan kurtulmak için bir kural getirtti ve 3. Lig yeni sezonlarda da ana işlevinden uzak olacak.
Ali Kunak: 3.Lig’e bakış açısı çok önemli. Eğer futbolumuzun altyapısı olarak bakarsanız bu karar doğru diyebilirsiniz. Ama ülkemiz gerçeğinde 3. Lig birçok ilin ilgi ve alakasını futbola çeken ve hafta içi o ilin gündemini oluşturan takımlarla oynanıyor. Bu nedenle federasyonun bu kararının ülkemizdeki üçüncü lig yapısına uygun olmadığını düşünüyorum. Gelen tepkiler nedeniyle de federasyonun bu kararından geri adım atıp 5+2 ya da 7+3 formülü gibi bir yumuşama adımı atacağını tahmin ediyorum.
