Ruslar için 9 Mayıs’ın özel bir anlam ve önemi var. Bu tarih, 2. Dünya Savaşı sonunda Sovyetler Birliği’nin Nazilere karşı kazandığı zaferin yıl dönümü olarak her yıl kutlanıyor. Bu sembolik güne atfen Ukrayna’da savaşın 9 Mayıs’ta sona erdirileceğine dair iddialar üzerine Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bir açıklama yaptı. Rusya’nın Ukrayna’da kendisine karşı savaşanları “Nazi/Neo-Nazi” olmakla itham ettiği dikkate alınırsa, Moskova’nın Ukrayna savaşını da 9 Mayıs’ta neticelendirmek gibi bir beklentiye girdiği iddiaları daha makul görünebilir.

Ne var ki Rusya, sahadaki işlerin beklendiği gibi iyi gitmemesi sebebiyle, savaşın 9 Mayıs’ta sona erdirilemeyeceğini görüyor. Bu yüzden de Rusya’nın Ukrayna’daki askerî operasyonlarını 9 Mayıs tarihine kadar tamamlayacağı ve o tarihte bir gövde gösterisi yapacağına yönelik iddialara cevap veren Lavrov, “Askerlerimiz eylemlerini Zafer Günü dâhil herhangi bir tarihe göre yapay bir biçimde ayarlamayacaklar. Biz, 9 Mayıs’taki Zafer Bayramı’nı her zamanki gibi büyük bir ciddiyetle kutlayacağız” ifadelerini kullandı.

Rusya, 9 Mayıs tarihini “Nazilere karşı kazanılan ikinci zafer” günü olarak ilan etme şansını yakalayamayacak gibi görünüyor. Oysa Rusya, Ukrayna direnişini kırabilse ve 9 Mayıs’ta Kiev’e karşı savaşın zaferle sonuçlandığını ilan edebilseydi, Ukrayna’yı Nazi Almanya’sı ile bir tutmaya yönelik propagandasını kuvvetlendirebilecekti. Rusya Ukrayna’nın esasen 2. Dünya Savaşı’nı başlatan ve Avrupa’yı yıkıma götüren Nazi Almanya’sının yeni bir versiyonu olduğu algısını kuvvetlendirmiş, böylelikle kendi savaşına “meşruiyet” kazandırmış olacaktı.

Bir diğer taraftansa, dünya savaşı esnasında Avrupa’nın bölünmüş olduğunu, Avrupa’ya barışın gelmesinde en önemli aktörlerden birisinin Rusya olduğunu tekrar hatırlatmış olacaktı. 9 Mayıs’ın Ruslar için sadece bir anma günü olmayıp, Brejnev’in görevde olduğu 1963'ten beri devam eden bir kültleştirme politikası aracı olduğu da göz önüne alınırsa, Ukrayna’ya karşı 9 Mayıs’ta zafer ilan edebilmek, “güçlü ve yenilmez Rusya” kültüne can verecekti. Böylesi bir fırsat, Rusya’da giderek daha ağırlaşan hayat şartları karşısında zorlanan Rus halkına motivasyon kaynağı olarak sunulacak, “2. Dünya Savaşı’nda nasıl başardıysak şimdi de başarabiliyoruz” söylemiyle “Rus kimliği” güçlendirilecekti.

Rusya, 9 Mayıs Zafer Günü’nü Batı’ya karşı üstün olduğu algısını kendi halkına aşılamak için bir kült hâline dönüştürmüş olsa da, bu sembol aslında eskisi kadar itibar görmüyor. Geçtiğimiz günlerde Kazakistan, bu sene 9 Mayıs’ta Zafer Günü yürüyüşünün yapılmayacağını ilan etti. Kazakistan, geçtiğimiz son iki yılda da pandemi gerekçesiyle bu yürüyüşü gerçekleştirmemişti. Bu seneki iptal sebebi açıklanmış olmasa da, gerekçe pandemi olsa açıklanırdı herhâlde diye düşünmek yanlış olmaz.

Kazakistan’dan yüz binlerce kişi dünya savaşında SSCB ordusunda savaşmış ve 9 Mayıs ülkede şimdiye dek kutlanmışken bu sefer yürüyüşün düzenlenmeyecek olması elbette manidar. Kazakistan özellikle 2000’lerde Putin’in gayretleriyle Zafer Günü olmaktan çıkıp Rus propagandası şeklini alan bu sembolik günü, bu sene de pas geçerek Rusya’ya bir mesaj veriyor olabilir. Ancak bu mesajın şoven Ruslar için rahatsızlık verici olduğu da bir gerçek. Nitekim, Ermeni asıllı Rus gazeteci Tigran Keosayan, sosyal medyada paylaştığı bir videoda Kazakistan’a aklınca tehditler savurdu.

24 Nisan’da bir mesaj yayımlayan Keosayan, ihanetle suçladığı Kazakistan’a “Ukrayna’da neler olduğuna bir bakın ve yaptığınızın karşılıksız kalacağını sanmayın” diyerek aba altından sopa göstermeye kalkıştı. Kazak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün, Keosayan’ın söz konusu söylemlerinden dolayı “istenmeyen kişi” ilan edilebileceği açıklaması ise bu tür söylemlerin Kazakistan’ı etkilemeyeceğini gösterdi. Eğer Keosayan “istenmeyen kişi” ilan edilecekse, 9 Mayıs bu iş için çok manidar bir tarih olurdu.