Geceleri gördüğümüz rüyalar bazen içimizi hafifletir, bazen de sabah uyandığımızda “Acaba bir anlamı var mı?” sorusunu akla getirir. Bu merakla rüya tabiri sitelerine göz atmak ya da eski tabir kitaplarına yönelmek çoğu kişi için tanıdık bir refleks. Ancak bütün bu arayışın ortasında asıl soru şudur: İslam rüyalara nasıl bakıyor ve her görülen rüya gerçekten bir işaret midir?
İslam’a Göre Rüyaların Kaynağı
İslam’da rüyalar üç başlık altında değerlendirilir:
- Rahmani rüya: Huzur veren, müjde niteliği taşıyan rüyalar.
- Nefsani rüya: Günlük hayattaki düşünce ve duyguların yansıması.
- Şeytani rüya: Korkutan ve huzursuz eden görüntüler.
Diyanet ve din alimleri, her rüyanın yorumlanmaya uygun olmadığı konusunda hemfikir. Sahih kaynaklarda rüya tabirleri bulunsa da bu yetkinin herkes için geçerli olmadığı özellikle vurgulanıyor.
Rüya Tabiri Herkesin Yapabileceği Bir Şey Değil
Alimlere göre:
- Rüya tabiri ciddi bilgi ve hikmet gerektirir.
- Rüyalar kesin hüküm içermez.
- Kötü rüyalar başkalarına anlatılmamalıdır.
- Günümüzdeki birçok tabir kültürel unsurlara dayanır.
Bu nedenle İslam’da rüya tabiri tamamen reddedilmese de dikkat, ölçülülük ve ehliyet şarttır.
Rüya ile Amel Edilir mi?
İslam’a göre rüya ile amel edilmez.
Rüya, dini bir hüküm kaynağı olmadığı gibi kişiyi bağlayıcı da değildir. Bir ibadeti terk etmeye veya yeni bir uygulama benimsemeye zemin oluşturmaz.
Alimlerin sıkça hatırlattığı söz bunu netleştiriyor:
“Din, rüya üzerine kurulmaz.”
Psikolojik Boyut da Önemli
Uzmanlara göre rüyaların büyük kısmı tamamen ruh hâlinin, stresin ve günlük yaşantının bir yansımasıdır. Bu nedenle hem dinî hem bilimsel bakış açısı aynı noktada buluşur:
Her rüya bir mesaj taşımaz.
Rüyalar insanın iç dünyasının doğal bir parçasıdır; ancak İslam’a göre bağlayıcı değildir ve rüya ile amel edilmez.
