Son yıllarda popülerliği giderek artan alkali su, "vücudu arındırdığı" iddiasıyla sıkça tercih ediliyor. Ancak tartışmanın diğer tarafında, alkali suyun yanlış ve aşırı tüketildiğinde ciddi sağlık riskleri içerebileceği görüşü bulunuyor. pH değeri yükseltilmiş bu suyun özellikle karbonat ve mineral dengesinin yüksek olması, belirli sağlık grupları için tehlike oluşturabiliyor.
Alkali suyun içeriğindeki karbonat oranı, tüketim miktarına bağlı olarak vücudun asit-baz dengesini değiştirebiliyor. Normal şartlarda vücudun kendi kendine düzenlediği bu denge, dışarıdan yoğun karbonat alımıyla bozulabiliyor.
Aşırı Karbonat Metabolik Alkaloza Yol Açabiliyor
Alkali suda yer alan karbonatın fazla tüketildiğinde metabolik alkaloza neden olabileceği belirtiliyor. Metabolik alkaloz, vücutta pH seviyesinin normalin üstüne çıkmasıyla görülen ve baş dönmesi, halsizlik, kaslarda seğirme gibi belirtilerle kendini gösterebilen bir durum.
Bu tablo ağırlaştığında solunum problemleri, kalıcı kas krampları ve bilinç bulanıklığı gibi ciddi şikâyetlere yol açabiliyor. Karbonat yükünün artması özellikle kalp hastalarında daha tehlikeli sonuçlara neden olabiliyor.
Kalp Yetmezliği Olanlarda Risk Daha Yüksek
Alkali suyun özellikle kalp yetmezliği bulunan kişilerde tetikleyici olabileceği ifade ediliyor. Kalp yetmezliği, sıvı dengesine karşı hassasiyet gerektiren bir sağlık durumu olduğundan, yüksek karbonat ve sodyum içeren içecekler istenmeyen baskılar oluşturabiliyor.
Sodyum oranının yükselmesiyle vücutta sıvı tutulumu artabiliyor ve bu durum kalbin yükünü daha da artırarak nefes darlığı, ödem ve çarpıntı gibi sonuçlar doğurabiliyor.
Hipertansiyon ve Böbrek Hastaları İçin Uyarı
Alkali suyun tercih edilme nedenlerinden biri mineral içeriğinin yüksek olması. Ancak bu durum bazı kişiler için dezavantaj haline dönüşebiliyor. Sodyum miktarı yüksek olan alkali su, özellikle tansiyon problemi yaşayanlar için risk oluşturuyor.
Sodyum alımının artması kan basıncını yükseltebiliyor, mevcut hipertansiyonun daha zor kontrol altına alınmasına yol açabiliyor. Aynı şekilde böbrek hastalarında fazladan mineral yükü böbreklerin filtrasyon görevini zorlayarak yorgunluk ve sıvı birikimine sebep olabiliyor.
Uzun Süreli Kullanım Sindirim Sistemini Etkileyebilir
Alkali suyu düzenli ve uzun süre tüketen bazı kişilerde sindirim sistemiyle ilgili şikâyetlerin ortaya çıkabildiği bildiriliyor. Mide asidinin doğal seviyesinin düşmesi; şişkinlik, hazımsızlık ve mide yanması gibi problemlere zemin hazırlayabiliyor.
Bunun yanında, doğal asidik ortamı bozulan mide ve bağırsaklarda belirli bakteri ve mantar türlerinin daha kolay çoğalabildiği biliniyor. Bu durum özellikle kandida gibi mantarların aşırı büyümesine yol açarak çeşitli gastrointestinal rahatsızlıklara neden olabiliyor.
