Her yıl 1-7 Ağustos tarihleri arasında kutlanan Dünya Emzirme Haftası, anne sütünün bebek ve anne sağlığı açısından önemine dikkat çekiyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), bu yıl da yayımladığı “Küresel Emzirme Puan Kartı” ile anne sütü ile beslenmenin küresel hedeflerdeki yerini hatırlattı.
2030 Hedefi: Bebeklerin En Az Yüzde 60’ı Sadece Anne Sütüyle Beslenmeli
BM, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında, dünyadaki 6 ayın altındaki bebeklerin en az yüzde 60’ının sadece anne sütü ile beslenmesini amaçlıyor. Mevcut verilere göre bu oran yüzde 48 düzeyinde ve 2012’den bu yana yüzde 10 artış göstermiş durumda.
Emzirme Politikaları Güçleniyor
Birçok ülke, anne sütü ile beslenme oranlarını artırmak için farklı politikalar uyguluyor. Bunlar arasında:
Emzirmeye ayrılan kamu fonlarının artırılması,
Ücretli doğum ve emzirme izinleri,
Hastanelerde başarılı emzirme uygulamalarının yaygınlaştırılması,
Uzman emzirme danışmanlarının görev alması yer alıyor.
Her Yıl 420 Bin Bebeğin Hayatını Kurtarıyor
Kanada merkezli Nutrition International kuruluşunun “Emzirmemenin Bedeli” raporuna göre, anne sütü hem anne hem de çocuk sağlığını korurken, küresel ekonomiye 574 milyar dolarlık katkı sağlıyor.
Bebek ölümlerinin en yaygın nedenleri arasında yer alan ishal ve zatürre, anne sütü ile beslenen bebeklerde çok daha az görülüyor. Yalnızca anne sütü sayesinde her yıl 420 binden fazla bebek hayatını kaybetmiyor.
Ayrıca emzirme, çocuklarda 4,6 milyon obezite vakasının önüne geçiyor; annelerde ise rahim, göğüs kanseri ve Tip-2 diyabet riskini azaltarak 90 binden fazla kadının hayatını kurtarıyor.
Bilişsel Gelişim Üzerindeki Etkisi
Anne sütü, yalnızca fiziksel sağlık değil, bilişsel gelişim açısından da kritik bir rol oynuyor. Rapora göre, yeterli anne sütü alan çocukların IQ puanı ortalama 2,6 puan daha yüksek oluyor. Yetersiz beslenme ise çocukların öğrenme kapasitesini ve akademik başarılarını olumsuz etkiliyor.
Anne Sütü: Doğanın En Değerli Hediyesi
UNICEF ve uzmanlar, anne sütünün sadece bebekler için değil, anneler için de koruyucu bir sağlık kalkanı olduğunu vurguluyor. Uzmanlara göre, doğru destek politikaları ile 2030 hedeflerine ulaşmak mümkün.
