Sofralarımızı renklendiren meyveler hâlâ parlak, cazip ve bol gibi görünse de, arka planda sessiz bir tehlike büyüyor. Son dönemde gerçekleştirilen araştırmalar, doğada doğal yollarla yetişen veya geleneksel metotlarla üretilen meyve çeşitlerinin sayısında ciddi bir düşüş olduğunu gösteriyor. Bilim uzmanları, bu kaybın sadece tarımı değil, gezegenin biyolojik çeşitliliğini ve insan sağlığını da tehdit ettiğini belirtiyor. Bu sessiz erime o kadar sinsi ilerliyor ki çoğumuzun farkında bile değiliz. Ancak market raflarındaki renk şölenine aldanmamak gerekiyor. Çünkü asıl sorun görsellik değil, doğallığın azalması. Peki nelere dikkat etmeliyiz? İşte yanıtı…
UZMANLAR VURGULUYOR! DOĞAL MEYVE TÜRLERİNDE AZALMA YAŞANIYOR
Bilim insanlarının değerlendirmelerine göre, son yüz yılda tarım stratejilerinde verim ve dış görünüş ön planda tutuldu. Meyvelerin daha uzun süre dayanması, nakliye esnasında zarar görmemesi ve çekici görünmesi amacıyla yapılan genetik ıslah çalışmaları, doğal çeşitlerin sessizce kaybolmasına neden oldu. Günümüzde pazarlarda elma adıyla satılan meyveler, muhtemelen geleneksel elmalardan tamamen farklı genetik yapıya sahip. Başka bir ifadeyle, meyve isimleri aynı kalırken içerikleri değişmiş durumda.
