Bu maça gelene kadar zaten yapacağını yaptı A Milli Takım. Öncesinde aldığı puanlarla Fransa maçı dahil oynayacağı üç maçtan alacağı toplam dört puan diğer hesaplara hiç bakmadan Avrupa Şampiyonası demekti.

Arnavutluk galibiyetinden sonra Fransa maçı grup için liderlik maçıydı. Aslında alınacak sonuçların yankısıyla çok daha fazla anlam içeren bir maçtı. Stade France’den alınacak bir puan, Türkiye’ye hem ‘sınıf’ atlatacak hem de son Dünya Şampiyonu’na yenilmeden gruptan çıkan takım apoletini takacaktı. Bu nedenle önceliği puan kazanmaya ayıran teknik direktör Şenol Güneş, Arnavutluk maçına göre dört isim ve zihniyet değişikliği ile sürdü takımı sahaya. Cenk Tosun, Emre Belözoğlu, Hakan Çalhanoğlu, Kaan Ayhan kenarda, Kenan Karaman, Okay Yokuşlu, İrfan Can Kahveci, Çağlar Söyüncü sahadaydı.

Forveti teke düşüren Güneş’in, savunmayı hücuma oranla daha iyi becerebilen oyunculardan kurulu kadrosu önceliği rakibi bozmaya yönelik bir taktik anlayışla oynadı. İlk çeyreğin bitmesinin ardından ev sahibinin artan baskısı, ceza alanı içindeki etkili paslaşmalarıyla yarattığı pozisyonlar Mert Günok’un harika kurtarışlarıyla sonuçsuz kaldı. Lideri olmayan milliler, rakibin pas bağlantısını bozmak için yoğun çaba harcayarak elde ettiği topları kısa bir sürede yine rakibine kaptırınca, oyun Türkiye’nin ceza alanı çevresinde oynandı.

Asıl hedefi savunmak olan millilerin, ilerideki tek ismi kaptan Burak Yılmaz kendisine gelen toplarda başında 2-3 kişiyi bulunca ilk yarı tek şut atmadan bitti. İkinci yarıda Hakan Çalhanoğlu ile maça başlayan Şenol Güneş, ilk hücum içerikli adımını attı. Bu değişiklik Türkiye’nin biraz daha öne çıkmasını, en azından şut atmasını sağladı. Burak Yılmaz’ın kaçırdığı gol ev sahibine ‘gol yiyebileceği’ endişesini yaşattı. Bu endişe ev sahibinin, biraz daha savunma kontrollü oynamasına neden oldu. Böylece millileri ilk yarıdakinin aksine oyuna ortak yaptı.

Top bir o kalede, bir diğer kalede görünmeye başladı. Yağan yağmurun etkisiyle kayganlaşan zeminle ev sahibi daha çabuk oynayarak sonuç almaya çabaladı. Akan oyunda savunmaların üst düzey dikkati skoru, duran toplara bıraktı. Bunlardan ilkinde ev sahibi, Deschamps’ın gol için oyuna aldığı efsane santrforu Olivier Grioud’un kafasından golü buldu. Fransa’nın sevinci fazla sürmedi. Bu kez Hakan Çalhanoğlu’nun kullandığı serbest vuruşta ilk maçın golcüsü Kaan Ayhan bir kez daha ortaya çıktı. Skora denge geldi.

Ve Türkiye son Dünya Şampiyonu’na rövanşı vermedi, 2020 Avrupa Şampiyonası’nın kapısını ardına kadar açtı, Mehmetçiğe selam vererek…