İlk maçta Anadolu Efes, daha çok top kullanmış, daha çok ribaund almış, daha çok asist yapmıştı. Ancak üçlük ve serbest atışlardaki kötü yüzdesiyle 56 sayıda kalmıştı. Son yedi yılda hiç bu kadar az sayı atmamıştı Anadolu Efes. Fenerbahçe gibi bir takıma karşı bu görüntüyle kazanmak çok zordu. Sarı – Lacivertliler, alışılmış oyun düzeni içinde oynarken zorlandığı anlarda Ali Muhammed’le başlayan ve Melih’le devam eden şut sağanağıyla sonuca gitti. Belki de beklemediği kadar kolay bir galibiyetle saha avantajını rakibinden geri aldı.

İkinci maç da elbette iki takım içinde önemliydi. Fenerbahçe kazanırsa farkı ikiye çıkarıp yolu yarılayacaktı. Anadolu Efes’in ayakta kalması kazanmasına bağlıydı. Ergin Ataman ilk maçta bekleneni veremeyen Moerman, ile Simon’un yerine Motum ve Beaubois tercihiyle başladı. Sert geçmesi beklenen maçta bunun nasıl sonuç vereceği merak konusuydu. Ayrıca ilk maçta Kaliniç’e karşı zorlanan Dunston’ın da ne yapacağı önemliydi. Uzunlarından yoksun Fenerbahçe için de kilit noktalardan biri buydu.

Fenerbahçe iyi Anadolu Efes gene kötü başladı mücadeleye. Sarı – lacivertliler her poziyonda topu sonuna kadar dolaştırıp en uygun fırsatı kovaladı. Başarılı da oldu. Her zamanki gibi iyi savunmayla rakibini de durdurdu. İkinci periyottaMelli, Sloukas ve Guduriç ile arka arkaya gelen üçlüklerle fark 16 sayıya kadar çıktı. Soyunma odasına Fenerbahçe 52 – 40 önde giderken yine rahat bir galibiyet bekleyenler fena halde yanıldı.

İkinci yarı Anadolu Efes adeta kabuk değiştirdi. Larkin’in önde yaptığı müthiş baskı, Fenerbahçe oyun kurucularını düzen dışına çıkardı. Bu bölümde Melli, hem top dağıtımında hem skorda takımını ayakta tutmayı başardı. İlk maçın öne çıkan ismi Melih’in bir sayıda kalması ise dikkat çekiciydi. Anadolu Efes, Ahmet’in beş faul almasından sonra rahatladı. Dunston’ın 7/7 ile 15 sayı, 7 ribaund ile uzatmanın ortasına kadar çember altına hakimdi. Ev sahibi takımda Motum, Beabubois da çift haneli skorlara ulaması önemliydi. Asıl farkı yaratanlar Larkin, Micic oldu Larkin 19 sayı 6 asist, 4 ribaund ile takımını ateşledi. Micic çoğu üçüncü periyottan itibaren olmak üzere 30 sayı 4 ribaund 6 asistle olağanüstü bir oyun sergiledi.

Aslında iki takım da müthiş bir mücadele ortaya koydu. Çoğu oyuncu iki tarafta da 35 dakika ve üzerinde sahada kaldı. Bu tempoya rağmen geri adım atmadılar. Keyif verdiler. Fenerbahçe 16 sayıdan yakalansa da kötü değildi. Sloukas’ın 11 sayı 11 asistle katkı yaptığı maçı kazanmaya normal sürede de uzatmada da en az rakibi kadar yakındı. Ancak Anadolu Efes hem takım olarak hem bireysel olarak kayda değer bir direnç ve geri dönüşle seriye tutundu. Şimdi maçlar bir gün arayla oynanacak. Fenerbahçe de eksikler yüzünden rotasyon dar. Ahmet’in faul problemine girmesi sıkıntıya yaratıyor. Onun dışındaki her sorunu kendi içinde çözebiliyor sarı – lacivertliler. Anadolu Efes’in kadro avantajı var. Ama patronlar Larkin ve Miçiç devreye giremedikçe hızlı oyunlarını sonuçlandıramıyorlar.

Ülker Arena’da seri yeniden başlayacak. Uzatmaya giden maç oyuncuları yordu. Anadolu Efes, alternatif isimlerle bu konuda biraz daha avantajlı gibi. Ama öyle bir denge var ki. İki taraf da her an şapkadan tavşan çıkarabiliyor. Kadro tercihleri, koç yönetimleri vs. hepsi önemli. Ama ilk iki maç gösterdi ki son sözü oyun kurucular Ali Muhammed – Sloukas, Larkin – Micic söyleyecek. Onlara daha çok katkıyı getiren taraf bir adım öne çıkacak.