Cumhur İttifakı, Türk milletine vermiş olduğu bir sözü daha tamamına erdirdi ve EYT sorununun üzerine çarpıyı attı.

Bu çarpılar çoğaldıkça gayrimilli muhalefetimizin sandıktaki akıbeti de yavaş yavaş şekilleniyor.

“Sandıkta seçmene takılanlar” olacaklar…

EYT kararının açıklanmasıyla uzun süredir müjdeli haberi gözleyen 2 milyondan fazla vatandaş mutluluklarını hem sokaklardaki kutlamalarında hem de sosyal medya platformlarındaki mesajlarında gösterdiler.

Muhalefet partileriyse bu mutluluğun sahte ortakları olarak fotoğraf karesinin içerisine ite kaka girme hevesindeydi.

Aslanın yere yıktığı bizonun başına toplanan sırtlan sürüsü gibi sıfır emek gösterip harala gürele yoluyla avdan parça koparmaya çalıştılar.  

9 toplantıdan bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmaktan aciz bir yuvarlak masa, EYT meselesi çözüldü diye birbirlerine başarı dilekleri sunuyor.

Güler misin ağlar mısın?

Teşekkürler Kılıçdaroğlu’ymuş…

Teşekkürler Akşener’miş…

Teşekkürler altılı masaymış…

Hükümet biriken bazı meseleleri birer birer çözüme kavuşturdukça mağdurların gönlüne ferah, muhalefete de inme iniyor aslında.

Asgari ücret, TOKİ, 3.600 ek gösterge, taşeron, KYK borçları, EYT’de atılan müspet adımlar vatandaşı rahatlatırken; 6’lı masanın hareket alanı daralıyor.

Aslında bizim muhalefet tıyneti gereği bu mağduriyetlerin giderilmesine çamur sıçratır ve “Ne gerek vardı bütçeye ekstra yük bindirmeye” eleştirisini ileri sürerdi.

Türkiye’nin en işlek ikinci havalimanı olan Sabiha Gökçen için “Uçak iniyor mu? Hayır. Kaç milyon dolara mal oldu? Peki uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka ülke gördünüz mü siz? Bu neye benzer arkadaşlar biliyor musunuz? Tuz Gölü’ne alabalık tesisi yapmaya benzer" diyen bir Kemal Kılıçdaroğlu’nun vizyonundan başka ne beklenir?

Ama bunlar “İktidar nasıl olsa hâlledemez“ rahatlığıyla hareket ettikleri için uzun zamandır vaatler köpürterek “Biz iktidara gelince” diye başlayan beylik cümleler kuruyorlardı. Hükümet vaatleri bir bir yerine getirip aradaki mesafeyi artırdıkça başlarından aşağı dökülen kaynar suyun yakıcılığını soğutmak için zafer naraları atmaya başladılar.

Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetlerinin giderilmesi MHP’nin seçmene verdiği taahhütlerden birisiydi.

Şu güne kadar yerine getirilmediği için eleştirilerin en fazlası da MHP’ye yapıldı.

MHP halkın bu talebini hükümete ileterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu haklı beklentiye kayıtsız kalmayarak mesele çözüme kavuşturulmuştur.

Öyleyse…

“Teşekkürler Sayın Bahçeli”…

“Teşekkürler Sayın Erdoğan”…

“Teşekkürler Cumhur İttifakı” demek ahlaki bir ödevdir.