Yine dumura uğradılar…

Yunanistan ile savaşacağımızı falan sanıyorlardı. Çağı anlamadıklarından olsa gerek, boyuna öldük bittik naraları atıyorlar...

Nalân olmuşlar, fazla kaçırmışlar desek olmuyor… Zira şimdiye sızmaları lazımdı.

Bunların esrikliği eskiden beri böyledir. Sol fraksiyonların bilindik eylem zorunluluğu.

Eylemsiz kaldılar mı, slogan atmayıp afiş yapıştırmadılar mı felç geçirir bu arkadaşlar.

Devamlı bir veryansın… Halkı galeyana getirip hükümeti devirme taktikleri. Ama tutturamıyorlar işte. Geçtiğimiz yüzyılda kaldılar.

Gelgitli bir şuura sahip olduklarından gerçeği bir türlü kavrayamıyorlar.

Arkadaş, zaten savaş her daim var. Siz dünyayı “savaşma süğüş” dünyası mı sanmıştınız?...

Hem ne demişti merhum Abdülhak Molla; "Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh; Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh." Efendim? "Bütün devletler kurtuluş başarısını(yolunu) bu ibretlik sözde bulur; Şayet barış istiyorsan savaşa hazır ol."

***

Hala ABD ve AB Politikalarına ram olmuş bir Türkiye’nin var olduğunu ve FETÖ ahkâmının geçerli olduğunu sanıyorlar.

Gerçeklerle yüzleştikçe mankurt derisi altında kıvranıyorlar.

Hele Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in, Türk Cumhurbaşkanının önünde eğilmesini görünce iyice afalladılar!

Miçotakis Erdoğan görüşmesi için dünya basını; “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'i KABUL ETTİ” diye başlık atınca beyinlerine bir tokat daha indi.

Evet, Türk Cumhurbaşkanı Yunanistan’da onların başbakanını kabul etti.

Nasıl olur, biz orada misafir değil miydik? Kabul etmesi gereken taraf Miçotakis değil mi? Diye şaşırdılar!

Diplomasi de bilmiyorlar.

Değil kardeşim, öyle değil. Makam farkı var, makam.

Şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bir faziletini daha öğrenmiş oldular.

***

Biz hazırız cenge… Hem de teyakkuzdayız!

Cumhur İttifakı sayesinde Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına öyle bir girdi ki Atatürk’ün döneminden sonra emsali yok!

Atatürk; “İstikbal Göklerdedir” dedi. İHA, SİHA’larımız, uydularımız ve MMU’mızla hedefe koşuyoruz.

Atatürk; “Milli Misak Sınırlarını Afrin’den Çizdim” dedi. Türkmen kardeşlerimiz ile birlikte oradayız.

Atatürk’ün savaştığı Trablusgarp-Libya’da ve Mavi Vatan’dayız…

Atatürk; “Türk Birliği Elbet kurulacaktır. Buna hazırlıklı olmamız lazım” dedi. Hazırlıklar bitti Türk Birliği güneşi doğmak üzere…

Sahi siz nerede kaldınız?

Durun durun söyleyeyim; “bunlar hala sosyalist devrim, kırda mı olacak, fabrikada mı olacak, yoksa üniversitede mi olacak” diye tartışıyorlar. Aman ses etmeyin, bozmayın oyunlarını çocukların, almayın ellerinden oyuncaklarını…

***

Evet, biz hazırız cenge, yüz milyona yaklaşan nüfusumuzla, her alanda yaptığımız atılımlarla… Piyade tüfeğimizden tutun da en gelişmiş silahlarımızla ve tüm devlet felsefemizle hazırız.

Çünkü biz barış istiyoruz.

Karşımızda neden eğildiklerini de bu hazırlığa veriniz…

Yoksa size kalsa “savaşma sövüş” “halkların kardeşliği” derken parçalayacaktınız memleketi.

Neyse ki, “Türk Devlerini kuran irade” sapa sağlam ayakta…