Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Kemal Sunal’ın sahte kabadayı filmindeki tipleme gibi, önce Merkez Bankasına, sonra TÜİK’e baskın düzenler gibi giden Kemal Kılıçdaroğlu son olarak MEB kapısına dayandı.

Merkez Bankası herhalde haline çok acıdı da içeri aldı ve görüştü. Ama TÜİK’te olduğu gibi MEB’te de kapılar haklı olarak yüzüne kapandı. Adam gibi randevu talebinde bulunsa belki gittiği her yerde kabul edilecek. Ama akşam 22.00 gibi emrivaki “Geliyorum” diye sosyal medyadan mesaj atıyor, sabah o kurumun kapısına dayanıyor. Bu usulle kendi il ve ilçe örgütüne yahut bir akrabasının evine giremez ama devletin kurumlarına kabadayılık yapıyor.

MEB ziyareti öncesi en acı, vahim ve rezil olan hal neydi biliyor musun?

KPSS’den yüksek puan almalarına rağmen mülakatlarda aldıkları düşük puan nedeniyle atanamayan öğretmenler iddiasıyla MEB’in kapısına dayanmadan bir gün önce CHP Genel Merkezi’nde sırıtarak, yılışarak ne yaptı biliyor musunuz?

Doğu ve Güneydoğu’da yüzlerce öğretmenimizi öldüren terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile işbirliği toplantısı yaptı.

Öğretmenlerimizi şehit edenlerle işbirliği içinde ama öğretmenlerimizin KPSS sınav sonuçlarını istismar ediyor. Belki de istismar ettiği bu öğretmenler, Doğu ve Güneydoğu’ya atansalar Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP destekli PKK’lı yoldaşları tarafından şehit edilecektir.

Şehit öğretmenlerimizin katilleriyle işbirliği ve ittifak içinde ama öğretmenlerin mülakatlarıyla ilgileniyor. Ne tuhaf, ne garabet bir durum değil mi?

Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın öldürülen katili PKK’lı teröristin evine taziye ziyaretine kim gitmişti?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ittifak ortağı olan, her fırsatta her şeyine sahip çıktığı HDP değil mi?

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta serbest bırakılmasını istediği ve cezaevinde yattığı her günün ona “şeref madalyası” olacağını söylediği terörist Demirtaş HDP’lilere “Ben çok açık söyleyeyim; PKK’lının acısına sahip çıkmayan milletvekiliyle ilgili kusura bakmasınlar ben soruşturma açtırırım” talimatı ve korkusu vermişti.

Şehit öğretmenlerimizin katilleriyle düşüp kalkan, öğretmenlerimizin katilleri olan PKK’lı teröristlere taziye ziyaretine giden HDP’lilerle işbirliği yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun MEB kapısına dayanması kepazeliktir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı öğretmenlerin hakkını savunmak değil, uluslararası güçler onun Cumhurbaşkanlığı adaylığına izin verirse, tribünlere oynama da elinde istismarla edindiği imaj malzemesinin bulunmasıdır.

Şehit öğretmenlerinin katilleriyle aynı safta olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun öğretmen hakkı savunması mümkün değildir. MEB KPSS mülakatlarında bir haksızlık yapıldıysa bunu aydınlatmalı, varsa onları gidermeli ve “Kandil beslemelerine” böyle istismar fırsatları vermemelidir.

Editör: Haber Merkezi