Kuruldukları günden beri kavga, dövüş eksik olmuyor…

Kuruluşlarından hemen sonra çalıştay düzenlediler, çalıştayda kurucuların, genel idare kurulu üyelerinin, eski genlik kolları başkanının karıştığı kavga çıktı, gençlik kolları başkanının burnu kırıldı.

Kongre yaptılar, kongrede “oy verilmeyecekler” listesi elden ele dolaştı, kongrede yaşanan krize tepkisini dile getirmek amacıyla farklı illerden toplanıp Akşener ile görüşmek için genel merkeze gelen partililer bir vekilin “atın bunları dışarı” talimatı sonrası yaka paça kapının önüne konuldu.

Kuruluş yıl dönümü etkinliği düzenlendi, yumruk ve tekmeler havada uçuştu, dayak yiyen partililerin suçu Akşener’in konuşması öncesinden salona girmek istemeleriydi.

***

İP’deki kavga dövüş geleneği bir tek genel toplantılarda sürdürülmüyordu, yerelde de İP’liler birbirlerini yiyordu.

Silivri Belediye Meclis üyesi partisinin ilçe başkanı ve babası tarafından darp edildiğini iddia ederek şikâyetçi oldu.

Antalya il başkanlığında genel merkez kurucular kurulu ile il başkan yardımcısı yumruk yumruğa birbirine girdi, il başkan yardımcısının sol gözünün arkasında kırık olduğu tespit edildi.

***

Birbirlerine saygısı olmayan bu partililerin vatandaşa saygı, sevgi dolu elbette beklenemezdi.

Nitekim hangi ili ziyaret etseler olaylar yaşandı.

“Cumhurbaşkanımızı Netanyahu’ya benzetmeniz bizi üzdü” diyen Rizeli esnafa tokat, “HDP ile neden ittifak yapıyorsunuz” diye soran Muğlalı vatandaşa tekme, “FETÖ’cüler ile ağız birliğini” sorgulayan Bayburtlu gence yumruk ile cevap verildi.

***

Böyle bir partinin tam şanına yakışır bir grup başkanvekili vardı.

Şehit kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün babasını “kim bu sarıklı” diye hedef aldı.

Kaçak çiftliğinin yıkımı sırasında görüntü almak isteyen gazeteciyi dövdürdü.

Son olarak da Bingöl’de şehit yakını olduğunu altını çize çize söylediği halde Akşener’in Demirtaş’la kahvaltı yapabileceğini ifade etmesini ve HDP yakınlaşmasını eleştiren vatandaşa “Bacını s…” diye küfretti.

7’den 70’e herkesin tepki koyduğu bu hadise sonrası önce savunmaya geçtiler, baktılar abuk sabuk tezleri Lütfücüklerini kurtaramayacak, istifasını istediler, artık grup başkanvekili değil…

***

Taraflı tarafsız herkes “Yaptıklarının bedeli sadece grup başkanvekilliğinden istifa ettirilmek mi” diye sorarken Sevilay Yılman Habertürk ekranlarına çıktı, şehit yakınına “Bacını s…” diye küfretmiş adamı “İstanbul Beyefendisi” olarak pazarladı, “konunun gereğinden fazla uzatıldığını” dile getirdi.

Kuruluşundan bugüne İP’te yaşananlar ortada, İP yöneticileri bugünlere yedikleri her haltın üzeri kapatılmasından güç alarak geldi.

Kendi partilileri arasında yaşadıkları parti içi sorunlar, kol kırılır yen içinde kalır, denildi.

Soru soran esnafa tokata, tepkisini gösteren vatandaşa tekmeye, sorgulayan gence yumruğa yeterince gösterilmeyen tepki şehit yakınına küfür edilmesini doğurdu.

***

Gelinen finalde “insanlık halidir” denilecek bir durum yoktur, sorgulanan bizzat şehit yakınına küfreden kişinin insanlığıdır.

Bu rezaletin üstü “İstanbul Beyefendisi” denilerek kapatılırsa yarın başka bir İP yöneticisinin hangi seviyesizliğe imza atacağını öngörebilen var mı?