Sergen hoca, puan tablosuna baktı. Kalan maçları inceledi. Rakiplerini tarttı. Fraport TAV Antalyaspor maçına yandı bir yandan… Sonra, “Neden olmasın?” dedi. Şampiyonlar Ligi olmazdı tamam da, sakattan cezadan kafasını kaldıramayan, peş peşe lider ve takipçisiyle oynayacak Galatasaray’ı geçebilirdi. Sonra bir, “Neden olmasın?” daha diyerek DG Sivasspor’u geçmenin matematiğini yaptı. Kovid testi pozitif çıkan iki futbolcu (dedikoduya göre Adem Ljajic ve Umut Nayir), dışında eldeki en iyilerden bir kadro kurabilirdi. Üstelik yedekler her türlü sıkıntı da sorun çözerdi. Gelecek yılın kadrosu, ‘Gençleri oynatalım’, falan durumuna, hedef biraz daha netleşince bakılırdı. “Gençler, yalnızca genç oldukları için oynamaz” mesajı da anlamlıydı…

Maç başladı. Ligin dibinden kaçmaya çabalayan ‘beraberliklerin takımı’ topu iyi saklıyordu. Ters ayakla, bilek ile diz arasında topla ilgisi olmayan bir darbe… VAR işareti, Hadziahmetovic’e kırmızı kart. 15’nci dakikada 10 kişi kaldı İH Konyaspor. Rakibin eksilmesi de yetmedi Beşiktaş’a…

Rakip çözülmeyince Burak Yılmaz, ceza alanına girdiği hemen her pozisyonda penaltı aradı. Hakem de, VAR da deneyimli futbolcunun ‘artistik’ yeteneğine prim vermeyince, o da asıl işini yaptı. Ceza alanı dışından usta işi bir gol, ardından bir asist, fişi çekti Burak Yılmaz.

On kişi eksik, iki farklı geride ikinci yarıya başlayan konuk takım, sıkıntıyı sonraya taşımadan, daha altı puanlık maçları düşünerek idare etti. Beşiktaş da güle oynaya Sergen Hoca’nın gizli
ajandasında yazılanı yaptı.