ÇİN ’Koronavirüs(Kovid-19) denen bir tünele girdik ve sonunu göremiyoruz. Bu virüs nerede bitecek, ülkemiz ne zaman düzelecek, düzeldikten sonra ne olacak? Bütün bu soruların yanıtları ertelendi... Çünkü ülke olarak daha önce böyle bir krizle karşılaşmadık.

Kovid-19 denen bu virüsün sebep olacağı krizin özelliği nedir? Aslında arz ile talebin birlikte çöküşü denilebilir. Peki, nedir bu arz ve talep? Arz, piyasaya sunulan mal ve hizmet, talep ise bizim bu mal ve hizmeti tüketmemizdir. Biz tüketemiyoruz çünkü evde kalıp, hastalığın yayılmasını önlemeliyiz. Evde kaldığımız için mal ve hizmet satılamıyor. Çünkü virüs yayılmasın diye herkes evde oturmak zorunda. Dolayısıyla oluşacak krizin sebebi görüntüde koronavirüs gibi dursa da, bu aslında sadece buzdağının görünen yüzü…

Tarım Bakanlığı her insanın temiz ve sağlıklı su ile gıdaya ulaşması açısından bu süreçte en önemli unsurdur. Özellikle salgının dünyayı tehdit ettiği günümüzde de ithalat yapmak akıllı bir çözüm olmayacaktır. Çözüm; çiftçilerimizin tarımsal faaliyet olanaklarının güçlendirilmesi ve tüketicilerimizin ise sağlıklı, güvenilir gıdalara uygun fiyatta, sürdürülebilir bir şekilde ulaşmasıdır. Bu zor süreçte çiftçilerimize üst düzeyde sahip çıkmalıyız, çünkü üretmek zorundayız. Dolayısıyla şu anda ülkemizin A Milli Takımı “Türk çiftçileridir”.

TARIM BAKANLIĞININ KORONAVİRÜS KOMİSYONU

Koronavirüs salgını ülkemizde hızla yayılırken, tarımsal üretimin bu süreçten nasıl etkileneceği merak ediliyordu. Bu aşamada Tarım Bakanlığı Kovid-19 salgınına karşı 9 kişilik bilim komisyonu oluşturduğunu açıkladı. Bilim Kurulu olarak çalışacak olan komisyon; gıda mühendisliği, veterinerlik ve viroloji alanında uzmanların yer aldığı kuruldan oluşuyor. Bu kişilerin uzmanlıklarını sorgulamak işimiz değil. Kastettiğim konuya farklı bir bakış açısından bakılmasıydı. Dolayısıyla bu kurulun koronavirüs ile ilgili alacakları hiçbir tedbir, üretim aşamasındaki riske yönelik değildir maalesef. Bu komisyondan çıkan tedbir kararları tarımsal üretim odaklı olmalıydı. Bu kurul; Tarımsal üretimin her aşamasında görev alan ziraat mühendisleri/akademisyenler, veteriner hekimler/akademisyenler, gıda mühendisleri/ akademisyenler, tıp doktorları/ akademisyenler ve bu alanda çalışan virologlar/akademisyenler ile TİGEM, ZMO, Ziraat Odaları, TOBB, Ticaret Odası Temsilcisi, belediyeler, toptancı ve market temsilcilerinden oluşan ve tarımsal üretimin başından sonuna kadar her aşamasını kavrayacak etkinlikte olmalıydı.

TARIM İŞÇİLERİNİN ULAŞIMINA SIKI KONTROL

Son haftalarda koronavirüs salgını yalnızca kalabalık kent merkezlerini değil, kırsal alanları da tehdit etmeye başladı. Erzincan, Bitlis, Kars, Bartın, Bayburt, Çanakkale, Gümüşhane, Kütahya, Malatya, Rize, Sivas, Yozgat, Van, Çankırı, Giresun ve Tunceli gibi illerimizin bazı köyleri karantinaya alındı. Peki tarım işletmelerinde, seralarda ya da tarlalardaki üreticiler, tarım işçileri salgından nasıl korunacak? Salgını yaymadan işlerini yapmaları nasıl sağlanacak?

Çiftçilerimiz için nisan ve mayıs ayları çok kritik aylardır. Özellikle sebze tohumu ve fidesi ile pamuk, ayçiçeği, mısır gibi ürünler için ekim, dikim, gübreleme ve ilaçlama zamanlarıdır. Bazı çiftçiler yaş sınırından dolayı evden çıkamıyor. Çiftçi karantina günlerinde ne yapacağını bilmiyor diyebilirim Bireysel önlemler alarak kendini serasına, tarlasına atması bekleniyor gibi görünüyor.

Ancak bu bireysel ve kolektif önlemler tek başına yeterli değil. Hem salgının üretim zincirinin bu ilk halkasında yayılmaması, hem de üretimin normal seyrinde devam etmesi için sıkı bir “koronavirüs planı” gerekliydi.

Koronavirüs planı beklerken talimatlar geldi. Gelen talimatların uygulanabilirliği tartışma konusu. Tarım işçilerinin ulaşım koşullarının virüs yayılımını trafik yönünden takip edilmesi kadar işçilerin kalacakları barınakların altyapısının hazır olması, virüs yayılımında o kadar önem arz ediyor.

Koronavirüs yanıtlanması gereken tüm sorularla hayatlarımıza daha fazla müdahale edecek gibi ve hayatımız ‘koronadan önce’ ve ‘koronadan sonra’ diye ikiye ayrılacak kanısındayım. Herkese sağlık ve sıhhat diliyorum.