Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Gaziantep’te pitbull cinsi 2 köpeğin saldırısında ağır yaralanan 4 yaşındaki Asiye Ateş’in olayından sonra, gerek pitbull cinsi, gerekse sokak köpeklerinin durumu Türkiye gündeminde en çok tartışılan konu olmuştu. İlginçtir, pitbull ve sokak köpeklerinin saldırısı, o günden beri artarak devam ediyor.

Bu konuya özel ilgi gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil barınaklardır. Belediye başkanlarına sesleniyorum, sahipsiz hayvanlar için ön alın, sıcak, güvenli barınaklar kurun” çağrısında bulunmuştu. Bazı belediyeler sanırım bu çağrıyı dikkate almamakta direniyorlar. Çankaya bölgesinde oturuyorum. Oturduğum bölgenin birçok yeri sokak köpekleriyle dolu. Yürüyerek gezmek tehlikeli olduğu gibi, en büyük korkum da kör noktalarda yerlerde yatan köpekleri arabayla ezmektir. O sokaktaki canlara zarar verme korkum kadar, o canların insanlara zarar verme korkusu da birbirini tamamlıyor. Bunun potansiyelini her gün örneklerle haberlerden izliyoruz. Hadi sokak köpeklerine çok hızlıca barınak yeri çözümü bulunamadı diyelim. Ya beslenmesi yasak olan pitbull cinsi köpeklerin sahiplerine ne demeli?

Hâlâ sahip oldukları pitbull cinsi köpekler, insanları yaralamaya devam ediyor. Türkiye’nin birçok yerinden bu yaralamaya dair haberleri izliyoruz. Arka arkaya Aksaray, Şanlıurfa, Gaziantep, İzmir, Ankara gibi illerde köpek saldırıları yaşandı. Sivas’ta yasak olduğu hâlde, ağızlıksız gezdirdiği pitbull cinsi köpeği için 15 bin TL ceza ödeyen vatandaş da kendine maddi zarar veren değişik bir sorumsuz olarak kayıtlara geçmiştir.

Hangi partili olursa olsun tüm belediyeler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı ölçüsünde sokak hayvanları ve beslenmesi yasak olan pitbull cinsi köpekler konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Her gün çocuklara ve yetişkinlere yönelik köpek saldırılarını dizi film gibi izletmenin toplum psikolojisini bozduğunu sorumluluk sahibi herkes anlamalıdır. Sokak köpekleri ve pitbull cinsi köpekler konusunda gereken önlemleri almayanlar, aynı zamanda insanların hayvanlardan soğumasını sağlamaktadır.

Makul ve mantıklı alınacak her önlem, hem insanlarımızın hem hayvanların canını koruyacaktır. Yüzü, kulağı, kafası, kolu, bacağı parçalanan çocukların manzarası hanginizin vicdanında kabul görür? Şehir içlerine de korunaklı, güvenlikli barınaklar yapılabilir. İlla dağın başına barınaklar yapılsın, sokak hayvanları oraya götürülsün diye bir dayatma da yoktur. İyi niyetle çözüm arayanlar, sağlıklı sonuçlar bulacaktır. “Sokak köpeklerini disiplin altına alın, güvenli sokaklar yaratın” demenin hayvan düşmanlığıyla bir alakası yoktur. Bence “var” diyenin psikolojisinde değişik sıkıntılar vardır. Aynı pitbull cinsi köpeklerin saldırısıyla kendini tatmin eden sahiplerinin psikolojisi gibi.

Sevgiyle, şefkatle ve mantıkla bir çözüm üretmek konusunda gecikmemek artık şart oldu.

Editör: Haber Merkezi