Andorra maçında kazanmak için 90 dakika oynayan takımdan beş oyuncu değiştirerek başladı maça Teknik Direktör Şenol Güneş. Bir tek kale sabitti. Savunma, orta alan ve forvet düzeninde değişime giden Güneş’in hedefi, Andorra’dan bir gömlek daha iyi olan Moldova’yı evinde yenerek, grubun finaline moralli yürümekti. İki maçlık dönem öncesinde, sonraki Arnavutluk maçını da içine katarak aslında durumu özetlemişti, Güneş: “Üç maçı kazanır, Fransa ile final oynarız. Rakibimiz İzlanda…” Yani Güneş’in sözlerinin açılımı:

“Diğer maçlar çerez. Kazanmalıyız, rakipler de kazanıyor. Fransa’yı içeride yendik, dışarıda beraberlik süper olur. Ancak, İzlanda’yı Kasım ayında İstanbul’da mutlaka yenmeliyiz.”

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitmek için üç takımı içeren büyük plan buydu. Öteki maçlar, asıl maçların provası gibiydi. Moldova maçının planına gelince…

Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş, topla yan pas ağırlıklı, daha çok set oyunu seven oyuncularından vaz geçti, kadrosunu kurarken… Deniz Türüç gibi, İrfan Can Kahveci, Kenan Karaman gibi oyunu dikine oynamayı seven, gerektiğinde risk alıp aralara giren oyuncuları tercih etti. Savunma kurgusunun önüne yerleştirdiği Ozan Tufan ve Dorukhan Toköz, savunurken geride, saldırırken rakip alanda ortayı parsellediler.

Göbeği iki gence bırakan Güneş, Andorra maçının aksine oyunu kanatlarda kurdurdu. Yanlardan içeri yapılan ortalarda Kenan Karaman ve Cenk Tosun’un topla buluştuğu her pozisyon heyecan yarattı. Savunmada kalabalık görüntü çizen Moldova, zaman zaman ev sahibi olduğunu anımsayarak öne de çıkmayı denedi. Bu çıkışlardan birinde savunma arkasına atılan topu gole dönüştüren Cenk Tosun, Millileri Andorra maçında yaşanan son dakika kâbusundan kurtardı.

İkinci yarıya rakip biraz önde başlayınca Türkiye geride paslaşarak, onları biraz daha öne çıkartmaya çalıştı. Fırsat bulduğu pozisyonlarda da uzun toplarla boşluk aradı. Boşluk buldukça pozisyon, duran toplarda da skoru buldu. Sonrasında gelen goller, bireysel yetenek gösterisi gibiydi. Sonuçta Türkiye Andorra’nın ardından Moldova maçından da istediği, hedeflediği puanları almayı başardı. A Milliler, bundan sonra Ekim ayı içinde Arnavutluk ile oynayacak. O maçın ardından gelen Fransa deplasmanı ve Kasım ayı içinde İstanbul’daki İzlanda maçı…

Andorra ve Moldova provalarını futbol olarak değilse de (bunun ağırlıklı olarak rakiplerin futbolsuzluğunu sorumlu tutabiliriz) skor olarak başarıyla geçen Milli takımın, 2020’ye gitmek için final maçlarında bunlardan daha fazlasını yapmak zorunda olduğunu söylemek yanlış olmaz.