"İnternet ummanı”nda Türkiye kendi sosyal medya araçlarını oluşturmak zorundadır…

Türkiye’nin bunu yapacak hem de genç bir altyapısı ve tecrübesi vardır.

Koronavirüs salgınında gördük ki, Vikipedia, Facebook, Twitter, YouTube gibi dış kaynaklı araçlar, anında aleyhimizde kara kampanyalara, sahte hesaplara dönüştürülüyor.

Devlete, devlet adamlarına, kuruluşlara, insanlara saldırılıyor, “insanların sosyal medyadaki hürriyet alanı” işlerine geldiği gibi kısıtlanıyor ve hatta hesap bloke ediliyor.

Ülkenin kritik dönemlerinde yapılan algı operasyonları birlik ve beraberliğimize sıkılan kurşundan beter…

İş birlikçilerin negatif propagandalarıyla halkın kolayca aldatılması için sosyal medya bir numaralı araç halinde…

Üstelik bu dış kaynaklı ve bol paralı sosyal medya araçlarının Türkiye’de hukuki muhatabı da bulunamıyor…

“Sanal suçlar” aldı başını gidiyor…

“Vergi kaybı” ayrı bir problem…

Facebook’ta özellikle Ülkücü paylaşımcılara uygulanan yasak ve cezalar da dikkat çekici boyutlarda…

Millî ve yerli tedbirler almak, kendi sosyal medya ağımızı oluşturmak mecburiyeti var…

*

MHP Kırıkkale Milletvekili Av. Halil Öztürk, TBMM’ye ilginç bir kanun teklifi sundu…

Öztürk’ün teklifi son yıllarda “sosyal medya platformlarında her geçen gün artan sahte (fake) hesapların engellenmesine” yönelik…

Hep şeffaflığı, hesap verilebilirliği savunmuş ve bu inancını ön planda tutan MHP için önemli bir teklif…

Sosyal hayatımızda en fazla şikâyet edilen ve mağduriyet yaşanan olayların kaynağında sosyal paylaşım platformlarındaki bu sahte hesaplar yer alıyor.

MHP Milletvekili Av. Halil Öztürk’ün kanun teklifinde yer verdiği diğer husus da, “e-posta hesaplarında oluşturulan sahte hesaplar ve gruplar”…

“Sosyal medyadaki sahte hesapların ülke güvenliğini tehdit eder hale gelmeden engellenmesi gerektiğini; sahte hesap kullanıcılarının ‘kimseye yakalanmam, görünmem’ mantığı ile hareket ederek haksız kazanç, dolandırıcılık, terör faaliyeti, algı operasyonu yürüttüğünü; devlet ve hükümet aleyhine yalan yanlış eleştirel yazılar yazıp, görüntü- video paylaşımları yaparak gerçek kimliklerini, fotoğraflarını saklayarak insanlara zarar verdiğini” belirtiyor Öztürk…

MHP Kırıkkale Milletvekili Öztürk, “Siyasî aktörlerin, kamu yöneticilerinin, sanatçı, sporcu gibi pek çok kesim üzerinden ve genellikle çarpıtılmış içerikle, anonim veya çok takipçili sahte hesaplarla algı oluşturulmaya çalışıldığını ama bu olumsuz sürece hukuk sistemimizin yetişemediğini” özellikle vurguluyor.

*

Konu üzerinde acil bir şeyler yapılması şart…

Dikkat edin, sosyal medya ummanında Türkiye’de “sahte haber” birinci sırada…

Bütün sosyal medya mecraları için 2018’deki genel bir araştırmaya göre Türkiye; “Sahte habere en çok maruz kalan ülkeler” kategorisinde “yüzde 49 ile ilk sırada” yer alıyor.

Koronavirüsle mücadele ettiğimiz günümüzde de bu yolla halkta endişe yaratılmak isteniyor.

MHP Kırıkkale Milletvekili Av. Halil Öztürk’ün TBMM’ye sunduğu kanun teklifiyle, “Türkiye’de günlük erişimi beş yüz binden fazla olan, iç ve dış merkezli sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye’de temsilcilik açma ve temsilci bulundurma, sunmuş oldukları hizmetten yararlanmak isteyenlerden T.C. kimlik numarası isteme zorunluluğu getirilerek, Türkiye’de sahte hesap açılmasının önüne geçilmesi” amaçlanıyor.

Ayrıca “Kimlik numaralarının Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında korunması, yaptırımlara uymayan sosyal ağ sağlayıcılarına ağır idari para cezaları uygulanması” da teklifte yer alıyor.

Gözünü koltuk hırsı bürümüş zilletçiler neyin derdinde, MHP’nin Ülkücü kadroları neyin derdinde, gör artık ey millet!