Kalecilik zor zanaat. Daha geçen hafta maçın kahramanı ilan edildi. 3 puanı kurtaran adam dendi, Mert Günok için. Dün de ikinci yarıda çok iyi kurtarışlar yaptı. Ama ilk dakikadaki dikkatsizliği ile neredeyse takımının günah keçisi oluyordu. Bu pozisyon 2000 yılında Fevzi Tuncay'ın Galatasaray maçında yediği golü hafızalarda yeniden canlandırdı. Aslında bu gol ülkemizdeki kalecilerimizin teknik kapasite problemini bir kez daha ortaya çıkardı.

Beşiktaş şok golle maça geride başlayınca fitili ateşlenmiş gibi oldu. Kanatlara atılan uzun toplarla arka arkaya ataklar yaparak, Konyaspor kalesinde tehlikeli oldular. Yeşil beyazlılar klasik, galibiyeti koruma oyunu oynayarak seyrek de olsa rakip kaleye inmeyi bildiler. Eğer 45+3'de Bytyqi maçın en net gol pozisyonunda bitirici vuruşu yapabilseydi, takımının ilk yarıyı büyük bir moralle bitirmesini sağlayabilirdi.

Şenol Hoca ikinci yarıya takımını hırsla başlattı. Tayfur Bingöl ve N’Koudou hamleleri de gelince oyun tamamen Konyaspor yarı alanına sıkıştı. Baskılı oyunun meyvesini Cenk’le aldı karakartallar.

İlhan Palut’un öğrencileri skor dengelenince rakip kaleyi düşünmeye başlayınca, maç karşılıklı ataklarla keyif vermeye başladı. Bir gol olacağı belliydi. Souza son dakika vuruşuyla hem takımını hem de Mert'i kurtardı.

Abdülkadir Bitigen bu senenin en formda hakemi. Dün de neredeyse sıfır hata ile maç yönetti. Beden dilini de çok iyi kullanıyor.