Samsun'da gerçekleşen Salon Okçuluk Avrupa Şampiyonası öncesi, Rio Olimpiyatları şampiyonu milli okçular Mete Gazoz, Muhammed Abdullah Yıldırmış ve Ulaş Berkim Tümer, genç sporcularla buluştu. Katıldıkları söyleşide, gençlere deneyimlerini aktaran milli okçular, okçuluğa nasıl başladıklarını ve başarıya giden yolu nasıl çizdiklerini anlattılar.
"Okçuluğa Başlama Hikayeleri"
Milli okçular, okçuluğa başlama hikayelerini genç sporcularla paylaştı. Muhammed Abdullah Yıldırmış, okulda top oynarken elinde yay ve ok olanları gördüğünü belirterek, "Ben hatta ilk okumu attığımı hatırlıyorum. Okun ucundan nişan almışım, bir attım. Sonra benim adımı yazdılar, tamam sen gel dediler. Okçuluğa öyle başladım," dedi. Ulaş Berkim Tümer, 9 yaşında annesiyle pazardan dönerken okçuları gördüğünü ve o hevesle okçuluğa başladığını ifade etti. Mete Gazoz ise okçuluğa doğuştan yakın olduğunu belirterek, "Benim baba okçu. Babam okçu olduğu için, doğduğumdan beri onun peşinde olduğum için ben de etkilendim" diyerek başlangıcını anlattı.
"Başarmak İçin Antrenman Yapmak Gerekiyor"
Mete Gazoz, olimpiyatlarda başarı elde etmek için çalışmanın önemine vurgu yaptı: "Başarmak için antrenman yapmak gerekiyor, hatta belki daha fazlasını yapmak gerekiyor. Göktuğ abi de bize bu antrenmanları yapmamız için gereken imkanı sunuyor," dedi. Gazoz, profesyonel çalışma düzeniyle başarıya ulaştıklarını belirtti.
"Yetenek Tek Başına Yeterli Değil"
Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Yusuf Göktuğ Ergin, başarıyı sadece yeteneğe bağlamadıklarını belirtti: "Yetenek sizi çok çok büyük bir insan havuzundan ayırır. Ama o topluluğun içerisinde çok fazla insan var. Dolayısıyla her yetenekli şampiyon olamaz," diyerek, yetenekle birlikte çalışmanın önemini anlattı. Ergin, Mete Gazoz'un başarılarının sırrını da açıkladı: "Mete yorulmaz, sıkılmaz, motivasyonunu kaybetmez, psikolojisini bozmaz, odağını kaybedemez, ne istediğini bilir, istediği şey için yapılması gereken her şeyi yapar."
"Hedefler Net Olmalı"
Ergin, başarılı sporcuların zihinlerinde hedefleri net bir şekilde oluşturduklarını vurguladı. "Abdullah da Ulaş da olimpiyatlardan, Tokyo'dan hemen sonra Mete ile birlikte kendilerini de o olimpiyat kürsüsünde hayal etmeye başlamışlardı," diyerek, sporcuların hayal gücünün ve net hedeflerin başarıya giden yol olduğunu belirtti.
