Birleşik Krallık İhracat Bakanı Graham Stuart, Birleşik Krallık'ın her yıl Türkiye'ye yatırım yapan ülkeler arasında başı çektiğini belirterek, "2,3 milyar poundluk 2019 yılında gerçekleştirilmiş bir doğrudan yatırım söz konusu. Birçok firmamız Türkiye'de bulunuyor. Aynı zamanda çok daha yenileri de Türkiye'ye girmek için çalışmalar gerçekleştiriyor." dedi.

Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret Bakanlığı tarafından Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliği ile çevrim içi olarak "Birleşik Krallık Teknoloji Haftası Türkiye 2021" etkinliği düzenlendi. 18 Şubat'a kadar devam edecek etkinlik, Türkiye ve Birleşik Krallık'taki şirketler arasında gelecekte ticari ortaklıkların kurulmasını teşvik etmeyi hedefliyor.

Birleşik Krallık İhracat Bakanı Graham Stuart, etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye ve Birleşik Krallık'ın sadece geleceği kucaklamak isteyen değil, aynı zamanda onu tanımlamak ve şekillendirmek isteyen uluslar olduğunu söyledi.

Stuart, "2050 yılına kadar iş birliğimizi geliştirme konusunda hedeflerimizi belirledik. Bunun üzerine de beraber çalışıyoruz. Serbest ticaret anlaşmalarının akdedilmesi konusunda çok güzel çalışmalar gerçekleştirdik. Bu sayede iki ülkenin 2019 yılındaki 90 milyar poundluk ticaret hacmini geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bizim için önemli olan noktalardan bir tanesi de Türkiye ve Birleşik Krallık arasında malların serbest dolaşımını sağlamak." ifadelerini kullandı.

Gelecek yıllarda da çok daha kapsamlı serbest ticaret anlaşmalarını akdetmeyi öngördüklerini vurgulayan Stuart, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ticaret anlamında iki müttefik ülkeyiz. Birleşik Krallık, her yıl Türkiye'ye yatırım yapan ülkeler arasında başı çekiyor. 2,3 milyar poundluk 2019 yılında gerçekleştirilmiş bir doğrudan yatırım söz konusu. Türkiye hükümeti de Birleşik Krallık'taki yatırımcıların Türkiye'yi daha cazip bir ülke olarak görebilmeleri için çalışmalarını gerçekleştiriyor. Birçok firmamız Türkiye'de bulunuyor. Aynı zamanda çok daha yenileri de Türkiye'ye girmek için çalışmalar gerçekleştiriyor.

Türkiye'deki startupları da aynı şekilde Birleşik Krallık'ta görüyoruz. Getir, bunlardan bir tanesi. Hızlı ve başarılı bir giriş yaptılar. 93 milyon poundluk bir destek de aldılar. Londra'da başladılar ve Birleşik Krallık'ın da geneline yayılmayı hedefliyorlar. Getir, canlı Birleşik Krallık pazarında diğer farklı büyük oyuncularla rekabet edecek. Teknoloji alanında iş birliği gerçekleştirmek konusunda Türkiye bizim için önemli ülkeler arasında yer alıyor. Bu tür iş birlikleri gelecekteki refah seviyemizi artırmak konusunda her iki ülkeye de yardımcı olacaktır."

"Teknoloji alanında iş birliği gerçekleştirmeyi canıgönülden istiyoruz"
Graham Stuart, Türkiye'deki nüfusun, teknolojiye çok büyük bir ilgisi ve yatırımı olduğunu bildiklerini ifade ederek, "Her zaman için teknolojiye iştahı olan bir ulustan bahsediyoruz. Bu noktada iki ülke arasında teknoloji alanında iş birliği gerçekleştirmeyi biz de canıgönülden istiyoruz." dedi.

Yatırımcıları, araştırmacıları finansal açıdan desteklediklerini aktaran Stuart, şunları kaydetti:

"Hibe programları, vergi muafiyetleri sunuyoruz. Bu noktada, Türkiye'deki araştırmacıları ve araştırma kurumlarını da desteklemek isteriz. Bunlar her iki ülkenin ekonomisine katkı sağlayacak girişimlerdir. Öte yandan, Birleşik Krallık, bu yıl kasım ayında İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'na (COP26) ev sahipliği yapacak. Daha temiz bir gelecek için neler yapılabileceği ülkeler tarafından tartışılacak. Türkiye ile beraber bir araya gelerek sürdürülebilir çözümler geliştirmek istiyoruz. Ayrıca, Birleşik Krallık ve Türkiye arasında bir başka iş birliği de Kovid-19 sırasında sağlık alanında yaşandı. Birleşik Krallık, Türkiye'nin desteğinden çok fazla faydalanmıştı."

"Tedarik zincirimizi çeşitlendirmede Türkiye önemli bir ülke"
İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott da iki ülke arasında en fazla öncelik verilmesi gereken konunun ticari bağları güçlendirmek olduğunu vurguladı.

Chilcott, Birleşik Krallık'ın, Türkiye'nin ikinci en büyük pazarı olduğunu belirterek, "Kovid-19 öncesinde son 10 yıl içerisinde her iki yönde de ticaret hacmimiz yüzde 7 artmıştı. 2017 yılında 20 milyar dolarlık hedefin üzerine çıkmıştık." dedi.

Birleşik Krallık ve Türkiye arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması'nın iki ülke arasında kömür, çelik ve birtakım tarım ürünlerinin serbest dolaşımını daha fazla destekler nitelikte olduğunu ifade eden Chilcott, şunları kaydetti:

"Yeni Serbest Ticaret Anlaşması ile beraber ticaret alanında çok daha fazla, basit bir enstrüman elde etmeyi başardık. Bizim model ticaret uygulamalarımıza daha fazla hizmet edeceği, her iki tarafın da çok rahatlıkla anlayabileceği ve takip edebileceği bir anlaşma oldu.

2 yıl içerisinde çok daha kapsamlı, iki taraflı ticaret anlaşmaları gerçekleştireceğiz. İlk defa bütün tarım ürünlerinin, hizmetlerin, kamu satın alımlarının, dijital ticaretin ve yatırımın kolaylaştırılmasının önünü açacak ikili ticaret anlaşmalarına imza atacağız."

İki ülkenin birbiri için çok önemli pazarlar olduğunu vurgulayan Chilcott, "Birleşik Krallık ve Almanya arasındaki ticaret Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ticaretin tam 8 katıydı. Almanya ile Türkiye'nin aynı nüfusa sahip olduğunu düşünürsek ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğumuzu siz de görebilirsiniz." dedi.

Chilcott, pandeminin birçok noktada Batı ülkelerine "üretimlerini Çin'e kaydırmalarının ne kadar dezavantajlı olabileceğini" gösterdiğini aktararak, "Bu noktada Türkiye, coğrafi ve ekonomik açıdan çok önemli bir konumda. Tedarik zincirimizi çeşitlendirmede Türkiye bizler için önemli bir ülke." ifadelerini kullandı.

Birleşik Krallık Doğu Avrupa ve Orta Asya Ticaret Müsteşarı Judith Slater ise Kovid-19 ile dijital teknolojilerin, insanların yaşam tarzları ve çalışma tarzlarının değişimini hızlandırdığını söyledi.

Editör: Haber Merkezi