MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, son grup toplantısında tarihi konuşmalarından birisini yaptı. ABD ve Rusya’nın Türkiye ilişkilerinde ikiyüzlü davranışlarına, onların PYD-YPG ilişkilerine, Suriye’de kalıcı çözüm bulunmasına, ABD’nin Ülkü Ocakları’nı terör örgütü kapsamında araştırmak için adım atmasına, Anayasa’nın ilk dört maddesinin korunmasına dair çok anlamlı tahliller, tespitler yaptı ve önerilerde bulundu.

          Konuşmasının bir bölümünde de Türkiye’nin terörle mücadeledeki ekonomik maliyetine ve vatandaşın ekonomik sıkıntılarını istismar ederek teröre destek veren siyasi partilerin ilişkilerine dair uzun bir değerlendirme yapmıştı.

          MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin grup konuşması biter bitmez bir algı ve kara propaganda çalışması başlattılar. Neymiş efendim “Devlet Bahçeli kebapçıları bölücü diyerek hedef almış…”

          Ben bu ülkede bu kadar ahmak ve aptal olduğunu inanın bilmiyordum. Bu algı çalışmasını ve propagandayı yapanları görünce gerçekle yüz yüze geldim. Parti genel başkanları, parti yöneticileri, sanatçılar, yazarlar, yorumcular, televizyon haber kanalları, gazeteler, proflar ciddi ciddi MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Kebapçılar Bölücü” dediğini tartıştılar, yazdılar çizdiler.

          “Kebapçılar Bölücü” propagandası çıkardıkları bölüm şurası… Bu bölümün tamamını koyuyorum ki, konuşmanın bütünlüğünde zaten konu çok net anlaşılacaktır.

“Terör sorununa maruz kalmasaydık, teröre sarf edilen devasa kaynakla;

69 adet GAP projesi, 505 adet Marmaray,

749 adet Yavuz Sultan Selim Köprüsü,

1880 adet Osmangazi Köprüsü,

282 adet Kuzey Marmara Otoyolu,

205 adet İstanbul-İzmir otoyolu,

102 adet İstanbul Havalimanı,

564 adet Atatürk Barajı,

1834 adet İstanbul Şehir Hastanesi yapılabilir,

902 adet S-400,

644 adet Patriot Hava ve Füze Savunma Sistemi,

9 bin 24 adet de F-35 savaş uçağı alınabilirdi.

          Üstelik terörün anormal maliyetine katlanmış olmasaydık, önümüze koyulan kanlı faturayı ödemeseydik, bugünkü şartlarda kişi başına gelirimiz bin 585 dolar fazla olacaktı.

Sorarım sizlere kazanan kim, kaybeden kim?

Zarar kime, ihanet kimden?

          Kılıçdaroğlu başka bir alemde yaşamıyorsa, Kandil merceğini gözüne koydurmamışsa, bu yakıcı gerçeklerden ne zaman haberi olacaktır?

İzanı kaldıysa itiraf etsin, sonra nedamet getirsin.

Meraklanmasın, bu millet onu bile affedecek gönül enginliğine haizdir.

          Gece baykuşları gibi öten CHP sözcüsü ekonomide karamsar tablo çizerken hiç mi yüreği titremiyor, hiç mi patronu Kemal Derviş’ten fikir almıyor?

          Masum ve haklı öğrencilerimizi hariç tutarak söylüyorum, yurt sorunu var diyenler, nöbetçi provokatörleri sahaya sürenler, barınamıyoruz diye banklarda eylem yapan örgüt üyeleri, sizin propagandasını yaptığınız caniler olmasaydı, her mahalleye bu devlet yurt yapar, her evladımızı da sıcacık ve insani şartlarda ağırlardı.

          Yumurta, et, süt, peynir fiyatlarının artışından; çarşı, pazar, marketlerdeki vicdani olmayan zamlı ürün satışlarından samimi olarak sızlananlara, şikâyet edenlere hak veriyor, bu kardeşlerime bir şey demiyorum.

          Fırsatçıların üzerine gidiliyor, simsarların peşine düşülüyor, vatandaşımızın kesesine göz diken yağmacılardan da hesap soruluyor.

Destekliyoruz, sonuna kadar gidilmesini istiyoruz.

          Fakat vatandaşlarımızın günlük iaşe çabasını istismar edip pireyi deve yapanlara da terörün acıklı maliyetini hatırlatmak görevimizdir.

Teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır.

          Bir eli yağda, diğeri balda, yediği önünde, yemediği ardında, bir giydiğine bir daha dönüp bakmayan, ama sırayı siyaset alınca sahte vicdan ve merhamet edebiyatı yapan bir avuç kaymak tabakadan, imtiyazlı azınlıktan, merdane gibi dönen devrimci bozuntularından öğreneceğimiz de hiçbir şey yoktur.”

          “Bölücü kebapçılar” ifadesi bilinen kebapçı mesleği ile ilgili değil ki, buradan ahmakça “Kebapçılar Bölücü” ifadesi çıkaranlar “İşi kebap gibi”, “Ne şiş yansın, ne kebap” gibi deyimleri hiç mi duymamıştır?

          “Bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır” ifadesi terörle mücadele maliyetlerinin ortaya konulup, terörle mücadele olmasa karşılığında Türkiye’ye neler kazandırılacağını örneklerle ifade edip, daha sonra vatandaşın ekonomik meselelerini istismar edip, terör örgütlerine destek olanların tarifinde kullanılmıştır.

          “Bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır” cümlesinden sonra gelen “Bir eli yağda, diğeri balda, yediği önünde, yemediği ardında, bir giydiğine bir daha dönüp bakmayan…” şeklindeki cümleyi bile birbiriyle bağlantılı göremeyen adamların yorumları inanın beyin ölümlerinin hazin trajedisidir.

          “Devlet Bahçeli kebapçılara bölücü dedi” garabetinden yola çıkarak “Bu ülkede kebapçıları bölücü ilan eden bir Genel Başkan var. Hatta bu Genel Başkan kebapçılar diyarından. Yarın sıra kimde diye simitçiler ve oto galericiler tedirgin” yorumu yapan Serok Ahmet’in bu ülkede Başbakanlık yapmış olması, “Ülkeyi yönetemiyorsunuz, ülkede pahalılık almış başını gidiyor. Siz kalkıyorsunuz ‘kebapçılar terörist’ diyorsunuz. Kebapçıya terörist diyen zihniyet. Vatandaşı, esnafı getirdiğiniz hal bu. Bundan utanmanız gerekiyor” diyen Cengiz Gökçel’in CHP’de milletvekili olması, “Güncellemenin ardından kebap değerlendirme kriterlerim aşağıdadır: - Zırhla mı çekilmiş? - Kuyruk yağı var mı? - İşletmeci bölücü mü?” diyen Vedat Milor’un Türk öğretim üyesi, yemek ve şarap eleştirmeni olması…

          “Bölücü Kahvaltıcı” terörist Demirtaş ile kahvaltı hayali kuran Meral Akşener’de meclis konuşmasında kürsüye kebapçı çıkarmış… Buna benzer çok garabet örnek var. Şu örneklerdeki adamların zekâ düzeyine, algılama kapasitelerine bakar mısınız? Bunların hali tam da “Ben ne söylerim, tamburum ne çalar?” halidir.

          “Devlet Bahçeli kebapçıları terörist yaptı” diye değerlendirme yapmak için ağır ruhsal bir hastalık sahibi olmak lazımdır. Ama bunlar Cumhur ittifakına zarar verebilmek ve HD(P)KK ilişkilerini tartıştırmamak için her türlü iftirayı atacak karakterdedir.

          Velev ki, MHP Lideri Devlet Bahçeli “Bölücü kebapçı” ifadesini sizin anladığınız gibi söylemiş olsun. Buradan “tüm kebapçılara bölücü dedi ”mantığını nasıl çıkarabildiniz?

          “Zekâ geriliği” varsa elbette çıkarabilirsiniz? Bu ülkede bölücü genel başkan, bölücü milletvekili, bölücü öğretmen, bölücü öğrenci, bölücü kuruyemişçi, bölücü marketçi yok mu? Elbette var? Bölücü mimar olduğunu Mimarlar Odası’nın PKK’nın televizyonuna ödül verdiğinde bir kez daha anlamadık mı? PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye sahip çıkan sağlıkçı olduğunu Türk Tabipler Birliğinin açıklamalarından, eylemlerinden görmedik mi?

          Bölücü bir kebapçı olduğunda da kim şaşırır? Ama bağlamında farklı bir konu anlatılırken, Anadolu’da deyiminde “işi kebap” diye tarif edilen ve teröre destek veren tipleri ifade ederken “Devlet Bahçeli tüm kebapçıları terörist ilan etti” demeniz sizin beyin naklinize ihtiyacınız olduğunu gösteriyor.

Allah size gerçekten akıl, fikir, şeref ve karakter versin…