Su bitki yetiştirmede en kısıtlayıcı faktör olup, biyolojik çeşitliliğin devamını da sağlayan, yaşamın vazgeçilmez kaynağıdır. Sürdürülebilirlik ise, kesintisiz, devamlı olma anlamı taşımaktadır. Sürdürülebilir bir gelecek için, tarım için, mevcut su kaynaklarının verimliliği arttırılarak, doğal kaynakların daha doğru bir biçimde kullanımı mutlak gerekli hâle gelmiştir.

Ülkemizde 54 milyar metreküp suyun 44 milyar metreküpü (%74) tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Bu nedenle tarım sektöründe suyun bilinçli bir şekilde kullanılması, başta toprak ve su olmak üzere doğal kaynakların sürdürülebilirliğinde son derece etkilidir. Zira su gelecek nesillerin tarıma dayalı gereksinimlerinin ve gıda güvenliğinin sağlanmasında da önemli bir yere sahiptir.

Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, tarım sektöründe sarf edilen 44 milyar metreküp suyun kullanım dağılımı şöyledir: Ülkemiz genelinde sulanan alanların %67’si yüzeysel sulama, %33’ü ise basınçlı sulama yöntemleri (damla %14 ve yağmurlama %19) ile sulanmaktadır.

Sulama ile beklenen optimum verim artışının sağlanabilmesi; suyun toprağa en ekonomik ve tekniğine uygun bir şekilde verilmesi esasına dayanır. Dolayısıyla sulama yapılacak arazinin toprak özellikleri, sulama suyunun miktarı ve kalitesi, topoğrafik durum, arazinin büyüklüğü ve şekli, bitki cinsi-türü, iklim özellikleri, sulama giderleri bölgenin sosyal ve kültürel özellikleri dikkate alınarak sulama yönteminin seçilmesi gerekir.

Sulama, bitkilerin ihtiyacı olan suyun yağışlarla karşılanamayan kısmının bitkiye gereksinim duyduğu zamanda verilmesidir. Tam sulamada ise bitkinin sulama gereksiniminin tümü karşılanır en yüksek ürünün (maksimum) alınması sağlanır. Ancak, tam sulamada aşırı sulama suyu uygulanmasından kaçınılmalıdır. Aşırı sulama suyu toprak havalanmasını azaltarak, atmosfer ile toprak arasında hava-gaz değişimini sınırlar ve suya duyarlı bitkilerde verimi düşürebilir.

Kısıtlı sulama, bitki su gereksiniminin bir kısmının karşılandığı uygulamadır. Bu sulamada bitkilerin en çok su gereksinimi duyduğu çiçeklenme döneminde daha çok olmak üzere; olağandan daha az su uygulayarak, aynı su miktarı ile daha fazla alanın sulamaya, bir başka deyişle üretime açılması sağlanır. Aynı miktarda suyla ürün çeşitliliğini ve böylece toplam verimi arttırarak, çiftçi gelirlerinin arttırılması sağlanabilir. Kısıtlı sulama ile topraktaki su, tarla kapasitesine her defasında yükselmediğinden yağış ile gelen sudan daha fazla yararlanılmış olur.

Sulu tarım yapılan yörede mevcut su miktarı yetersiz ise kısıtlı sulama yapılmalıdır. Burada amaç, mevcut kısıtlı miktardaki suyun ne zaman ve ne kadar bitkiye verileceğinin iyi belirlenmesidir. Bu da su-verim ilişkilerinin iyi bilinmesi ile mümkündür. Çeltik tarımında bile kısıtlı sulama yapılabilmektedir. Bitkinin su açığına karşı çok duyarlı olduğu çiçeklenme-tane bağlama dönemlerinde sulama suyunu gereken miktarda vermek, su açığına karşı az duyarlı olduğu dönemlerde ise sulama suyunu kısmak (gereken miktardan daha az vermek) gerekir.

Su kısıtı ne zaman başlar? Bitki çimlenme ve çıkış dönemini tamamladıktan sonra başlamalıdır. “Bitkilerin su açığına karşı duyarlılığı birbirinden farklıdır.” Ayrıca, “bir bitkinin yetişme periyodu içinde farklı dönemlerde su açığına karşı duyarlılığı da farklıdır.” Bu nedenle kısıtlı sulamada mevcut sudan daha fazla ürün ve gelir elde edebilmek için bitkilerin her cins-türün kendi içinde dönemlerinin su açığına karşı, su-verim ilişkilerinin iyi bilinmesi gerekir.

Çiftçi-üretici, kısıtlı sulamada sulama suyunu ne kadar kısabilir?

Verilmesi gereken sulama suyunu %80 kısarsak, örneğin 600 mm sulama suyu yerine 120 mm sulama suyu verirsek (veya 10 sulama yerine 2 sulama yaparsak) bu kısıtlı sulama olur mu? Bunu yaparsak kesinlikle olmaz! Bitki tamamen solabilir, hiç verim alınamayabilir veya yağışların miktar ve dağılımına göre çok az verim alınabilir, bu da masrafları karşılayamayabilir. Bu nedenle kısıtlı sulama bilinçli yapılmalıdır. Sulama suyunun kısıtlanabileceği en az seviye %40-50 olarak alınabilir.

Çiftçinin-üreticinin sahip olduğu sulama suyu miktarı, sulayacağı alana yetmiyorsa ne yapabilir? Yörede sulanacak alan miktarı fazla ise ve su kaynağı miktarı az ise, bitkinin ihtiyacı kadar sulama suyunu vermek mümkün olmayacaktır. Örneğin, çiftçinin sahip olduğu su miktarı, tarlaya vermesi gereken sulama suyunun %70 kadarını karşılayabiliyorsa, nasıl bir çözüm getirilebilir?

  • Çiftçi tarım işletmesinin %30’unu kuru tarıma ayırır, işletmenin kalan %70 bölümünde sulu tarım yapar, bitkilere ihtiyacı kadar su verir, yani tam sulama yapabilir.
  • Çiftçi işletmenin tamamında sulu tarım yapar, yetiştirdiği bitkilerin tümünde kısıtlı sulama uygular (örneğin 3 bitkisi varsa, üçüne de ihtiyacının %70’i kadar sulama suyu verir)
  • Çiftçi işletmenin tamamında sulu tarım yapar, yetiştirdiği bitkilerin bir kısmında tam sulama, bir kısmında kısıtlı sulama uygular (örneğin 3 bitkisi varsa, su açığına karşı çok hassas olan ve ekonomik açıdan getirisi yüksek olan bir bitkide suyu kısmaz yani tam sulama yapar, diğer bitkilerde kısıtlı sulama yapar)

 

Bu seçeneklerden hangisinin uygulanması durumunda elde edilecek gelirin daha fazla olacağı, yörenin toprak ve iklim koşulları ve yetiştirilecek bitkilerin özellikleri ve sosyoekonomisi de dikkate alınarak ayrıntılı bir çalışma ile belirlenebilir.

Tarımda mevcut su kullanımının değişmeden devam etmesi durumunda ülkemizde su kıtlığının bir su krizine dönüşme ihtimali yüksektir. Sulama suyunda daha fazla tasarruf sağlamak için, kısıtlı sulama yapmanın yanında su hasadı yöntemlerini uygulamada pratikliğe hizmet edecek biçimde geliştirilmelidir.

Suyu kullanırken şapkamızı önümüze koyalım ve düşünelim: Sulama ne zaman, ne miktarda ve nasıl yapılacak karar verelim! Başka suyumuz yok ki, savuralım!..