Azerbaycan’ın 27 Eylül tarihindeki Ermeni saldırıları üzerine başlattığı askerî operasyonlar devam ediyor. Azerbaycan, ciddi bir zayiat vermeden ve Erivan’ın yaptığı gibi sivilleri öldürmeden emin adımlarla yoluna ilerliyor. Hemen her gün Azerbaycan ordusunun Ermeni işgali altındaki topraklardan bir kısmını daha özgürleştirdiğine dair güzel haberler geliyor. Son olarak, geçen hafta sonu, büyük önem ve anlam taşıyan Şuşa’nın işgalden kurtarıldığı müjdesi alındı. Şuşa’nın da aslî sahibi olan Azerbaycan’a tekrar geçmesi, tüm işgalin ortadan kaldırılabileceğini gösteren bir gelişme oldu.

Şuşa’yı kontrol eden tarafın, Karabağ’da hakimiyet kuracağını sadece Türk tarafı değil Ermeniler de dile getiriyordu. Dolayısıyla, Erivan için tüm Karabağ’ın kaybedilmesinde kritik bir mevzi olarak görülen Şuşa’nın da ele geçirilmesiyle, Ermenistan tarafında ciddi bir moral kaybının yaşanmaması beklenemez.

Şuşa’nın bölgenin kültür merkezi olması bir yana, sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti parlamentosunu buraya taşımış, Geçen mayıs ayında sözde bir seçimle “Dağlık Karabağ’ın Cumhurbaşkanı” ilan edilen Arayik Harutyunyan için Şuşa’da bir “yemin töreni” düzenlenmişti. Ermeniler, Şuşa’yı kendilerine mâl etmek için ellerinden geleni yapıyordu.

4 Ekim günü halka seslenen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Şuşa’nın Türkler tarafından taşıdığı önemi ve anlamı vurgulamış, Şuşa’nın er geç kontrol altına gireceğini taa o zaman şu sözlerle dile getirmişti: “Kutsal kentimiz Şuşa’nın Ermenilerin elinde kalacağını kabulleneceğimi mi düşünüyorlar? Şuşa’da sözde yönetimin başkanı “yemin töreni” düzenlemişti. Şimdi yas töreni düzenleyecek. Fare gibi saklanıyor. Ortaya çıksın. Ermenistan başbakanı Şuşa’da dans ediyor ve bizim bunu kabulleneceğimizi mi zannediyor? Yanılıyor. Bunu hiçbir zaman kabullenmeyeceğiz. Sözde yönetimin parlamentosunu Şuşa’ya taşımak da ne demek? Bu da Azerbaycanlılara hakaret etme girişimidir.”

Aliyev’in bu konuşmasından 34 gün sonra Şuşa, düşman işgalinden kurtarıldı. Şuşa-Laçin koridorunun da tamamen Azerbaycan kontrolüne geçmesi, Karabağ’da sıkışan Ermenilerin Ermenistan’dan tedarik sorunu yaşamasına sebep olacak. Laçin’in de ele geçirilmesiyle, Ermeni ordusunun adeta nefes borusu kesilmiş olacak. Bundan sonra Azerbaycan topraklarını terk etmeyen her Ermeni askeri Türk ordusunun nefesini ensesinde hissedecek. Ermenistan’ın asker bulamayıp çocukları cepheye sürmesi, PKK/PYD teröristlerini kullanması da elbette bir işe yaramayacak.

Anlaşılan o ki Azerbaycan’ın haklı yürüyüşü bundan sonraki süreçte çok daha kolay olacak. Şuşa’nın ardından sırasıyla Laçin’in ve diğer işgal altındaki toprakların azat edilmesiyle tüm Karabağ asıl sahiplerine geri dönmüş olacak. Ermenilerin konvoy halinde Şuşa’yı terk etmesi bu açıdan sevindirici bir haber. 28 yıl süren Ermeni işgalinden kurtulan Şuşa, emin olunuz ki bir dönüm noktası ve geri kalan toprakların da yakın zamanda hürriyetine kavuşacağının habercisi olacak.

Cumhurbaşkanı Aliyev’in Şuşa hakkında söyledikleri, bu şehrin alınması noktasında Azerbaycan tarafındaki kararlılığın göstergesi olmuştu. Kısa bir süre sonra Şuşa’nın azat edilmesi de Karabağ’ın bütünüyle özgürleştirileceğine dair umutları kuvvetlendirdi. Zaten en başından beri bu noktada Bakü yönetiminin ve Azerbaycan ordusunun kesin bir irade sergilediği şüphe götürmüyordu. Bu gelişmeyle, Türk halkının ordusuna ve hükümetine olan inancı ve güveni de pekiştirilmiş oldu. Bundan sonra gelecek haberlerin Şuşa zaferini taçlandıracağı muhakkak.