Geçen sezon sahasında büyük küçük maç ayırmaksızın, tıklım tıklım tribünlerin önünde şampiyonluğa koşan Trabzonspor, boş koltukların daha fazla göründüğü maçta Beşiktaş’ı ağırladı. Hedefi kalmayan bordo mavililerin isteği, zirveden kopmamak için kazanmaya gelen siyah beyazlıları devirip, taraftarına göz kırpmaktı.

Beşiktaş, son beş maçını kazanmanın güveni ve istikrara dönüşen kadrosuyla oyuna başladı. Amacı, hedefi kalmayan rakibi karşısında en kısa zamanda golü bulmaktı. Trabzonspor’un doğru savunması, topa sahip olduğunda dikine ve boşluklara koşması konuk takımı başlangıç planından, temkinli olmaya itti. Beşiktaş ileride baskı yapamayınca, bordo mavililerde uzun pasları tercih edince, oyunun boyu uzadı. Her iki takımın ataklarında ilk ve son oyuncusu arasındaki mesafe zaman zaman 60-70 metrelere çıktı. Böyle olunca iş bireysel beceri ve duran toplara kaldı. Beceri yoktu. Temassız oyunda, bir-iki korner dışında duran top olmadı. Maç o kadar durmadı ki, hakem Volkan Bayarslan, kaleyi tutan tek şutun atıldığı ilk yarıyı hiç uzatmadı.

Hocalar, ilk yarıdaki oyundan memnun olacak ki, ikinci yarıya aynı şekilde başladı.Tek fark Beşiktaş’ın oyunu biraz daha Trabzonspor sahasına sıkıştırıp, baskı yapma çabasıydı. Trezeguet’in girmesiyle ev sahibi de kımıldayınca, top yine saha boyu uzun maçta ilk yarının aksine biraz daha hızlı gidip gelmeye başladı. Az sayıda ev sahibi taraftarının anlık tepkileriyle ateşlediği takım şut atmayı anımsayınca devreye Mert girdi. Sonrasında konuk takımın panik şutlarında Uğurcan ortaya çıktı. Kalecilerin son dakikalardaki başarısı skorun değişmesini engelleyince maç da başladığı gibi bitti.