Belki de Galatasaray ve Beşiktaş’ın zirveden uzaklaşması gerdi Fenerbahçe’yi. Trabzonspor’un gümbür gümbür yoluna devam ettiği ligde, puan farkının açılmaması için zaman zaman temkinli oynadı. Ta ki, Rizespor oyundan kopana kadar.

İlk 20 dakika etkili oynadı Sarı Lacivertliler. Üstelik Berisha ile “Şık” bir gol de buldu. Ama sonra frene bastı, kontrollü oynamaya başladı, “Ne olur, ne olmaz” korkusuyla. Zaman zaman parladı ama “Saman alevi” gibi. Bu zaman zaman parlamalarda sahanın en iyileri Ferdi ve Crespo’ydu. Ancak Pereira, son haftalarda performansı yükselen Crespo’yu, sarı kartı olduğu için oyundan aldı. Gustavo ve Rossi de sahanın iyilerindendi. Kalesinde yaşadığı ender tehlikelerde de takıma geri dönen Szalai başrolü oynadı. Aynı Szalai iki de asist yaparak Pereira’ya “Selam” gönderdi.

Gelelim kaptan Mesut Özil’e. Hala istediğimiz seviyede değil Mesut. Ağır kalıyor, ikili mücadelelerde güçsüz kalıyor. Üstelik o beklediğimiz pasları da dünkü maçta hiç göremedik. Ve Berisha’nın yerine giren Serdar Dursun. Adam boş değil, adam her şekilde gol atıyor. Golcü aramaya ne gerek. Ver formayı atsın golleri.

Rizespor galibiyeti hem Fenerbahçe’yi, iki ezeli rakibine göre yarışta tuttu, hem de Pereira’nın nefes almasını sağladı. Daha dişli rakiplere karşı ne olur, işte o bilinmez.