Ezeli rekabet... Yüzyılı aşkın, geride yüzlerce maçı bırakan bir rekabet. Şampiyonluk mücadelesi de var, biri kazanırsa ötekinin sıkıntıya düşeceği maçlar da. Gerilimli anları da olmuş zamanında, kazananın kaybedeni teselli ettiği, kaybedenin kazananı alkışladığı zamanlar da...

Ezeli rekabet... Yüzyılı aşkın, geride yüzlerce maçı bırakan bir rekabet. Şampiyonluk mücadelesi de var, biri kazanırsa ötekinin sıkıntıya düşeceği maçlar da. Gerilimli anları da olmuş zamanında, kazananın kaybedeni teselli ettiği, kaybedenin kazananı alkışladığı zamanlar da...

Ve ezeli iki dost, iki rakip, Medipol Başakşehir’in birbiri ardına kaybettiği puanlarla hiç yoktan kucaklarında buldukları ‘şampiyonluk’ şansını eline geçirmek için sahaya çıktı. Öyle ki, Galatasaray 11 puan geriden gelip kazanırsa lider olacağı, Beşiktaş 13 puan geriden gelip, kazanırsa hem farkı bire indirip hem de şampiyonlar ligine girme hakkını elde edeceği bir maçtı, oynayacakları.

Teknik Direktörler sezon başından bu yana uygulamak için çaba harcadıkları taktik anlayışa göre kadrolarını sürdü sahaya. Hedef orta alanda topu kapıp, en çabuk yoldan rakip alana inmekti. Beşiktaş bunu zaten uyguluyordu. Galatasaray da eski maçlara oranla daha hızlı oynayınca mücadele dozu yüksek bir maç oynanmaya başladı. İlk yarım saat boyunca takımlar birbirlerine üstünlük kuramazken, sonrasında ev sahibi daha etkin olmaya başladı.

Loris Karius pozisyonlarda son dönemdeki formunun hakkını verdi. Temposuz maçlarına göre çok daha hızlı top oynayan Sarı Kırmızılıların, Mbaye Diagne’nin çok çabuk taç atışı ile başlayan atağı aynı hızla gole dönüştü. Taç öncesindeki pozisyona Beşiktaşlı futbolcuların yaptığı itirazlar sonucu değiştirmeyince, ev sahibi soyunma odasına önde girdi.

İkinci yarıya Beşiktaş baskılı başladı. Adem Ljajic’i biraz daha öne süren Teknik Direktör Şenol Güneş, rakip alanda etkisini artırmaya çalıştı. Galatasaray, yine kaptığı toplarla “çok çabuk” atağa kalktı. Sarı Kırmızılılar, sezon başından bu yana yapmadığı kadar hızlı oynadıkları maçta ikinci golü de yine bu kez Mariano’nun çabuk kullandığı taç atışıyla başlayan pozisyonda buldu.

Sonrasında da Beşiktaş bastırdı, Galatasaray ani ataklarla pozisyon üretti. Siyah Beyazlıların ataklarında savunma dirençli, Fernando Muslera da dikkatli olunca, karşılaşma Galatasaray’ın averajla liderliği ele geçirmesini sağlayan sonuçla tamamland.

Atanmasıyla eleştirilmeye başlanan maçın hakemi Bülent Yıldırım, VAR’da oturan Cüneyt Çakır’ın desteği ile maçı fazla olay çıkarmadan bitirdi. Bir iki pozisyonu “idare” eden Bülent Yıldırım, her kritik pozisyonda kararı Çakır’a bırakıp, ekrana hiç bakmadan MHK’nin istediği gibi maçı “kurtardı”.